Eşi KHK ile ihraç edilen F.K. dairesini satmak için tapu müdürlüğüne gitti. Ancak müdürlükten kendisine, ‘Tapunuzda risk bulunuyor’ denildi. F.K. ‘riski’ kaldıramadığı için alıcı da evi almaktan vazgeçti.
n ardından F.K., eşinden satış vekaleti ve mahkemeden ‘malların üzerinde tedbir kararı yoktur’ kararını alıp tapu dairesine tekrar gitti. Tapu dairesi F.K.’ye ‘eşinin risk grubunda olduğunu’ söyleyerek satış işlemlerini gerçekleştiremeyeceklerini iletti. Bu gelişmeler yaşanırken evi satın almak isteyen alıcı da kararından vazgeçti.
“ÜLKEDE HUKUK OLMADIĞI İÇİN BUNLARI YAŞIYORUZ”
F.K. iki çocuğunu alıp eşinin tutulduğu kentte kiralık bir dairede yaşamaya başladı. Şu an evini satamadığı için de çocuklarını okula göndermekte zorluk yaşıyor. F.K. yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Cezaevindeki eşime ve iki çocuğuma bakabilmek için evimi satmak istedim. İzmir Bayraklı tapu dairesinde eşim tutuklu olduğu için riskli kategorisinde olduğu söylendi. Bu yüzden satışı gerçekleştiremedik. Tam 3 aydır bu evimi satmaya çalışıyoruz. Yaşadığım stresten dolayı sağlık durumum da kötüye gitti. Bunu çocuklarıma anlatamıyorum. Ben de eşimin tutuklu olduğu ile yerleştim. Çocuklarım da bizimle birlikte maddi zorluklar yaşıyor. Ülkede hukuk olmadığı için bunları yaşıyoruz.”