• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home KONUK YORUM

Özgürlüğü elinden alınan Mustafa Ünal Silivri’den yazdı: Doğmamış torunuma mektuplar

Ocak 20, 2020
in KONUK YORUM, ZULÜM GÜNLÜĞÜ
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

KHK ile kapatılan Zaman Gazetesi’nin eski Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal, tutulduğu Silivri cezaevinden ‘Doğmamış torununa’ mektup yazdı. Yaşadıklarını ve hayallerini kağıda döken Ünal’ın Mektubu KRONOSNEWS’te yayayınlandı…

KHK ile kapatılan Zaman Gazetesi’nin eski Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal, tutulduğu Silivri Cezaevi’nden bir mektup yazdı. “Doğmamış torunuma mektuplar…” başlığı ile kaleme aldığı ve 17 Ocak 2020 Cuma günü duygularını dile getirdiği mektubunda Ünal, “Sana neler anlatacağım neler?” diyor.

İşte oğlu Enes Ünal’ın sosyal medya hesabında paylaştığı Mustafa Ünal’ın mektubu:

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Nefret operasyonu: 95 muvazzaf askerden 65’i tutuklandı

AİHM Başkanı ve Avrupa Konseyi üst düzey yetkililerine kararlılık çağrısı

KHK’lı öğretmen Fatma Görmez’in kızı: Babam cezaevine girdiğinde 9 yaşındaydı

Doğmamış torunuma mektuplar…

Sevgili Can torunum!

Bu mektubu sana soğuk bir kış gecesi Silivri hapishanesinden yazıyorum. Yeni yılın ilk günleri… Bugün 17 Ocak Cuma. Yıl 2020… Yazılışı da söylenişi de şiirsel. İki tane 20 bir araya geldi. Adalet ve özgürlük yılı olmasını diledim. Temenni benden, cevap O’ndan. Birkaç gün öncesiydi.

Zihnime düştün. 10 yıl sonrasına gittim Hayallere daldım… İçimden bir ses “Ona mektup yazmalısın…” dedi.’’ Nasıl yani, garip olmaz mı? O daha doğmadı. Başka alemde…’’ diye cevap verdim. Ama aslında bana da mantıklı geldi. İtirazımızı o yüzden dilimin ucuyla yaptım. “Doğacak…” dedi zarif bir sesle. Müjde verir gibi. Kalbim genişledi. Gözlerim parladı. Az kalsın bağıracaktım avazım çıktığı kadar. “İnşaallah, inşallah…” dedim. “Aman nazar değmesin…” diye de ekledim. Heyecandan yerimde duramadım. Gözüme uyku girmedi. Ve mesajı aldım. Kararımı verdim. Sen daha doğmadan mektuplar postalamalıyım sana. Kalbimi pul diye yapıştırarak…

Ve başlıyorum işte… Sana neler anlatacağım neler? Günlerimin nasıl geçtiğinden söz edeceğim. Hapishanede güneşin nasıl doğduğundan, sabahın nasıl olduğundan bahsedeceğim. Gecelerin nasıl uzadığından, her gecenin Şeb-i Yeldaya döndüğünden dem vuracağım. Zamanın kitaplarla nasıl zenginleştiğini, daracık hücrenin nasıl genişlediğini, saraya dönüştüğünü anlatacağım. Ama peyderpey ve yavaş yavaş.

Önce hoş gelişler dilemeliyim. Hissedebiliyorum muhakkak varsın. Bedene, ete kemiğe bürünmeyen mukadder inşallah. Sen de bir dünyalı olacaksın. Gelişin güzel ola… Yüzün gül ola… Sesin bülbül ola… Saçın gür ola… Gözün kara, bahtın ak ola… Yolun nur ola…

Şu an sana mektup yazıyor olmanın keyfini yaşıyorum. Neden mahpusta olduğumu merak ediyorsun biliyorum. Hikayesi uzun. Yeri geldikçe anlatacağım. Şu kadarını söyleyeyim… Ben bir suçun mahpusu değilim. Bir iddianın mahkumu da değilim. Bir dönemin kurbanıyım. Her şeyin ters yüz edildiği bir konjektürün mağduru ve mazlumuyum. Büyüyünce daha iyi anlayacaksın. Sen bu satırları okurken o dönem tarih olacak. Enkazı kalacak geriye.

Sana bunları heyecanla, aşkla yazıyorum. Kalem ve kafama aşinayım. Lakin benden Necip Fazıl’ın oğlu Mehmed’e zindandan yazdığı mektup gibi edebi metin bekleme. Dostoyevsky’nin Sibirya Cehenneminden yazdığı harika üslup ve muhtevalı notlar da bekleme. Benim kalemim gazeteci kalemi. Üslubum haber üslubu. Deyişim halk ağzı. Kelimelerim sokağın kelimeleri… Kalemim kıvraktır. İyi gözlem yaparım. Tespitlerim fena değildir. Detayları yakalarım. Kapalı kapıların ardına nüfuz edebilirim. Gözlerim keskindir. Ve sade, yalın, akıcı, yer yer dokunaklı üslupla anlatabilirim meramım. Senin için biriktiririm o kadar çok kelimelerim var ki… Gözlerimin önünde rengarenk kelebekler gibi uçuşup duruyorlar. Hangisini kağıda düşürmeliyim karar veremiyorum. Hepsini boca edemem ya… Bir süredir kalem elimden uzaktı. Biraz tutukluluğu, kekremsi tadı o yüzden. Yıllarca söyleyeceklerimi klavyenin tuşları ve ekranla ifade ederken ifade ederken, eskiye kaleme dönmek kolay mı? Zorlandığımı itiraf etmeliyim. Merak etme birkaç mektup sonra daha akıcı ve renkli metinler okuyacaksın.

Hangi ortamda yazdığımı da belirtmeliyim. Hücre iki kat, küçük avludan ibaret bir mekan. Asma katta ranza yataklar var. Alt kat televizyon, mutfak, yemek mekanı. Ben ofis gibi kullandığım yatağımdayım.

Kantinden aldığım kesme tahtasını, yazı altlığına dönüştürdüm. Üzerine kağıtla topladım, çizgili kağıt yapıştırdım, bu beyan kağıda orada yazıyorum. İlk başlarda soğan kokusu geliyordu ama artık hepsi buhar oldu. Dar mekanda 3 kişiyiz. Şişenin içinde vızıldayan 3 arı gibiyiz. Ben ofisimde sana bunları yazarken diğer iki arkadaş televizyonda dizi izliyorlar. Sesleri yukarıya kadar geliyor. O iki kişi kim mi? Biraz sabır… Seninle tanıştıracağım onlarla. Şimdi değil. Seveceksin. Benim sevdiklerimi sen de seversin zaten. Başlarken bu kadar uzatmamalıydım. Neylersin kendimi tutamıyorum bazen. Nasıl olduğumu söylemedim… Cenaze ile düğün arası bir ruh ikilemindeyim. İki önemli haberin ortasındayım. 15 gün önce senin büyük ninen, benim kayınvalidem vefat etti. Cenazesine gidemedim. 3 gün sonra duydum. O bir melekti. Cennete uçtu. Üzerimde halen onun mahzunluğu var. Göğümde hüzün bulutları… Yağmurlarını üstüme boşaltıyor. Bir de güzel haber. Oğluum düğün tarihi belli olmuş: 11 Nisan. Gelincik’ten öğrendim. İçimi bir sürur kapladı. Coşku ile doldum. Az kalsın kollarımı kaldırıp oynayacaktım. Ankara havası değil, zeybek… Ege işi. Kim bilir belki annen ve baban olacaklar. Arkam cenaze, önüm düğün… Hayatın özeti gibi.

(Sevgili torunum, ilk mektup burada bitsin. İkinci mektubumu bekle…)

Mustafa Ünal, Silivri | 17 OCAK 2020

–

 

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Vicdanlılar Koalisyonu

SONRAKİ HABER

Yangın’dan sonra bu kez, toz fırtınası, sel ve dolu vurdu

BENZER HABERLER

77 ilde 611 kişi gözaltına alınmıştı: ‘Nefret operasyonda’ gözaltına alınan Kara’nın ameliyat parasına el konuldu 
Manşet

Nefret operasyonu: 95 muvazzaf askerden 65’i tutuklandı

Haziran 28, 2025
AİHM Başkanı ve Avrupa Konseyi üst düzey yetkililerine kararlılık çağrısı
Manşet

AİHM Başkanı ve Avrupa Konseyi üst düzey yetkililerine kararlılık çağrısı

Haziran 25, 2025
KHK’lı öğretmen Fatma Görmez’in kızı: Babam cezaevine girdiğinde 9 yaşındaydı
Manşet

KHK’lı öğretmen Fatma Görmez’in kızı: Babam cezaevine girdiğinde 9 yaşındaydı

Haziran 25, 2025
Strazburg sokaklarında Türkiye’deki zulüm ve baskılar yankılandı:Binlerce aktivist eyleme katıldı
AVRUPA

Strazburg sokaklarında Türkiye’deki zulüm ve baskılar yankılandı:Binlerce aktivist eyleme katıldı

Haziran 25, 2025
Strazburg’da adalet çağrısına katılan Avrupalı parlamenterler: Türkiye’de haksız cezalandırılanlarla dayanışma içindeyiz
Manşet

Strazburg’da adalet çağrısına katılan Avrupalı parlamenterler: Türkiye’de haksız cezalandırılanlarla dayanışma içindeyiz

Haziran 25, 2025
Strazburg’da adalet arayışına sarı destek: Mağdurlar,Avrupa göbeğinde ‘Adalet’ arayışında
AVRUPA

Strazburg’da adalet arayışına sarı destek: Mağdurlar,Avrupa göbeğinde ‘Adalet’ arayışında

Haziran 25, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    • All
    • Manşet
    77 ilde 611 kişi gözaltına alınmıştı: ‘Nefret operasyonda’ gözaltına alınan Kara’nın ameliyat parasına el konuldu 
    Manşet

    Nefret operasyonu: 95 muvazzaf askerden 65’i tutuklandı

    by adminzaman
    Haziran 28, 2025
    0

    İstanbul’da düzenlenen hukuksuz operasyonlarda cemaatle irtibatlı oldukları iddiasıyla gözaltına alınan aralarında muvazzaf askerlerin de olduğu 95 kişiden 65’i tutuklandı. Hukuksuz...

    Duyarlılık mı riyakarlık mı?

    Hocaefendi’nin mirası; ilim, maneviyat ve liderlik

    Haziran 28, 2025
    Maydonoz Döner operasyonunda 126 kişi tutuklandı

    Maydonoz Döner’e soykırım operasyonu: KHK’lılara bağış yaptıkları için 32 kişi daha tutuklandı

    Haziran 28, 2025
    Hikmet Çetin: Kapıda nöbet tutar Kemal Bey’i yine içeri sokmam

    Hikmet Çetin: Kapıda nöbet tutar Kemal Bey’i yine içeri sokmam

    Haziran 28, 2025
    2025 Kulüpler Dünya Kupası’nda son 16 tur eşleşmeleri

    2025 Kulüpler Dünya Kupası’nda son 16 tur eşleşmeleri

    Haziran 27, 2025
    İsrail ordusunun katliamı sürüyor: Gazze’de vefat edenlerin sayısı 54 bin 500’ü aştı!

    İsrail terörü devam ediyor: Son 24 saatte 70’ten fazla Gazzeli katledildi

    Haziran 27, 2025

    İLETİŞİM

    info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

    Sydney Ofisi telefonu

    +61 02 96496006

    27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

    AVUSTRALYA REHBERİ

     

      • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
      • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
      • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
      • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER

    Welcome Back!

    Login to your account below

    Forgotten Password?

    Retrieve your password

    Please enter your username or email address to reset your password.

    Log In

    Add New Playlist

    No Result
    View All Result
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER
      • UZAK DOĞU
      • AVRASYA
      • AVRUPA
      • AMERİKA
      • AİLEM
      • TEKNOLOJİ
      • KONUK YORUM