HDP Eş Genel Başkanı Buldan, AKPli Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sosyal medya çöplüktür” sözlerine “Sosyal medyada çöplüğü yaratanlar AKP iktidarının trolleridir” yanıtını verdi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan grup toplantısında konuştu. Konuşmasının başında Elazığ depremi, Van’da yaşanan iki çığ felaketi ve Sabiha Gökçen Havalimanı’nda bir uçağın üçe ayrılmasını hatırlatan Buldan, “Ne yazık ki gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle doğal afetler bir faciaya dönüşerek can almaya devam ediyor. Hiç çığ düşmeyen bir yere kar tünele yapmışlar. İnsanlar çığ altındayken AKP Genel Başkanı bizi şaşırtmadı. Kırıkkale’deki mitinginde keyif çayı dağıtıyordu. Bahçesaray’da insanlar ölümle pençeleşirken, AKP Genel Başkanı TOKİ pazarlaması yapıyor ya. İnsan biraz utanır. Bir can pazarının yaşandığı yerde bu ülkenin iktidarında olan Cumhurbaşkanı böyle bir hadsizlikle, bir miting yapacak kadar vicdansızlaşıyor” dedi.
‘CİZRE’DE YAPILANLARI BUGÜN TÜM ÜLKEYE DAYATAN İKTİDAR…’
“Bu iktidarla hayatta kalınmaz” diyen Buldan, “Bir kez daha tüm halkımıza başsağlığı ve sabır dileklerimi iletmek istiyorum. 7 Şubat’ta tarihe geçen Cizre’nin 3 bodrumunda insanların yakıldığından bahsediyoruz. Ablukalar sürecinde bu ilçe yerle bir edilmişti. Bodrum vahşetlerinde yaşamını yitiren insanları saygıyla ve minnetle andığımı belirtmek istiyorum” ifadesini kullandı.
Buldan, “Cizre’de yapılanları bugün tüm ülkeye dayatan iktidarın varlığını herkes görmektedir. Halkın oylarını yok sayanlarla, Cizre bodrumlarında insanları diri diri yakanlar aynıdır. Halkımız da bunları iyi biliyor ve tanıyor. Türkiye halklarından korkuyorlar. Erdoğan’ın dün ‘Sosyal medya tam bir çöplük’ dedi. Sosyal medya çöplük değildir, kirlilikten söz edilecekse AKP iktidarının trolleridir çöplüğü yaratanlar” diye konuştu. Buldan konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘TÜRKİYE SURİYE’DEN DERHAL ELİNİ ÇEKMELİDİR’
“Kürt halkının birlikte yaşadığı, eşitçe, özgürce yaşamdan yana olan demokratik paradigması dışındaki seçeneklerin çözüm olmayacağı bir kez daha kanıtlanmış durumdadır. HDP fikriyatı bugün Türkiye’nin yegane çözüm seçeneğidir. Komplodan çözümsüzlükten medet umanların tüm bu tarihi gerçeklere bir kez daha dönüp bakması gerektiğini belirtmek istiyoruz. İdlib’den bir kez daha kayıp haberlerinin geldiğine tanıklık ettik. Cenazelerin gelişmesi hepimizi derinden yaralamıştır. Biz Suriye tezkeresine karşı çıkarken bu sonuçları ön görmüştür ki iktidarı uyarmıştık ama bizi dinlemediler. Kayıpların sorumlusu tezkereye evet diyenlerdir. Türkiye derhal Suriye’den elini çekmelidir.
‘İMRALI’NIN KAPISI MÜZAKEREYE, BARIŞA AÇILACAKTIR’
Kürt sorunu gibi yüz yıllık tarihi, siyasi, ekonomik, sosyal bir sorunu tecritle, güvenlikçi politikalarda, kayyumlarla, gözaltılarla çözeceğini sanan devlet aklı yanılgı içerisindedir. Kürt ve demokrasi sorununu çözemeyen çözülür, çözülecektir. Tecrite karşı çıkmak insanlık değerlerine, barışa sahip çıkmaktır. Hep birlikte tecriti kırmamız gerekir başka yol yoktur. Tecrit karanlığını dayatanlar iyi bilmelidir ki İmralı’nın kapısı müzakereye, barışa mutlaka açılacaktır. Halklar bunu başaracaktır. Kaybeden siz olacaksınız. Ama barış ve halklar arası diyalogla demokrasi mutlaka kazanacaktır.
Türkiye’de enflasyon oranının en yüksek olduğu kentler Van, Muş, Ardahan, Diyarbakır, Kars’tır, bu bölgeden oluştuğunu çok net olarak görüyoruz. AKP iktidarı önce bölgeyi yoksullaştırmakta sonra bu yoksulluğu tüm ülkeye dağıtmaktadır. İşsizlik için kaynak ayıracaklarına Türkiye halklarının parasını çetelere harcamaktadır.
‘CENNETTE EV VADEDİYORLAR, BÖYLE BİR ŞARLATANLIĞIN İÇİNE GİRDİLER’
Diyanet başkanı bugünlerde çıkmış insanlarda alay eder gibi cennet ev vadediyor. Bugün Türkiye’nin geldiği durum budur. Böyle bir şarlatanlığın içerisine girdiler. İnsanlığın inancını nasıl sömürdüklerini görüyoruz. Çürümüşlük, kokuşmuşluk her yeri sarmış, ahlaki değer diye hiçbir şey kalmamış arkadaşlar.
Gidecek olana yol verelim ki gelecek olan güzel günleri coşkuyla karşılayalım. Bu kara tablo bu ülkenin kaderi değildir. Bu karanlıktan çıkmak zor veya imkansız da değildi. AKP’nin politikalarıyla yaşamak zorunda da değildir. Bu soygun düzeninden kurtulmak isteyenler, demokrasi ittifakında birleşmelidir. HDP bunun adresidir. Umudu HDP ile yeşertebiliriz.”