• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home YAZARLAR

Yapacak çok işimiz var !

Ağustos 3, 2020
in YAZARLAR
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Talat Paşa’dan ‘Saray rejimi’ne uzanan canavar!

Türkiye’den gelen mülteciler daha hızlı entegre oluyor

Hizmet’in isimsiz kadın kahramanları!

İlginç bir milletiz vesselâm…Bir gazeteci programında konuşurken “Eski Türkçe, bizim Türkçe’miz değil” diye Osmanlıca’dan bahsediyor.

“O değişti Türkler’in Türkçesi geri geldi” deyip, anlatırken onlarca Arabî ve Fârisî kelime kullanıyor.

Birçok kültürün içerisinden geçerek Anadolu’ya gelen Türk Dil ve Kültürü Anadolu’da onlarca dil ve halkla tanışmış, birleşmiş, kaynaşmış ve Anadolu İnsanı, Anadolu Kültürü ortaya çıkmış…

Hepimizin bildiği gibi dilimize girmiş, dilimizde başkalaşmış, Türkçeleşmiş binlerce Arapça, Farsça ve diğer dillerden kelimeler var…

Bence bu hususta birçok toplumdan daha zenginiz.

Enteresan olan o ki Gaztecimiz bunları kullanıyor ve Türkçe zannediyor.

Dil ve Kültür Ortaklığı ;

Şu an dünyâ yüzünde saf, âri bir dil olduğunu düşünmüyorum çünkü etkileşim o kadar fazla ki, her dilden diğer bir dile kelimeler giriyor, çıkıyor, değişim yaşıyor…

Sözcükler etnik kimliklerden daha hür, hattâ âlemi gezip dünyâ halklarının dillerine pelesenk olan kelimelere hiç kimse kimlik sormuyor, kapı göstermiyor.

İşine geldiği gibi kendi diline uyumlu bir şekilde kullanıyor.

Kültürler hızla değişip, kaynaşıyor sınır tanımayan bir başkalaşım var.

Belkide dünyânın ömrü yetse bütün renk ve dillerin oluşturduğu karma bir Dünyâ Dili’ne, Dünyâ Kültürü’ne doğru gideceğiz…

Ortak bir dil, ortak bir kültür, birbirini anlayan insanlar, insanlık.

Bence güzel olur…

Bu değişme “kıracağı kapıları” kapatmak yerine belli dinamikleri koruyarak, ülkemizi, gönlümüzü sonuna kadar açmak zorundayız.

Zamânın baş döndüren değişimine birkaç on yılı daha fedâ etmemek için yolumuz ; asimile olmadan, duruma entegre olmak olmalı…

Alfâbe mi ? Cehâlet mi ?

Öznemiz devam ediyor “Yeni alfâbe Türk Alfâbesi” deyip Latin Hurûfu’nu nazara veriyor.

“Eski Alfâbe Türkçe’yi karşılamıyordu” diyor.

Yeni Alfâbe karşılıyor mu acaba ?

İnceltme, uzatma, kesme işâretlerini bile yazı, çizide yok edip dilin kanına girdik…

Meselâ “hala” kelimesi hâlâ mı ? Yoksa Hala mı ?

Kar mı ? Kâr mı ?

Ne dersiniz dâhi mi ? dahi mi ?

Ben çok basit bir iki örnek verdim, siz yüzlerce örnek bulabilirsiniz.

Yazı dili ile konuşma dilimiz arasında uçurumlar ve farklılığın sebeb olduğu dil kazâları var.

En eğitimli insanlar dahi herhangi bir makâleyi okurken birkaç vurgulama yâhut telaffuz hatâsı yapabiliyor.

Yaşadığımız zaman diliminde hiçbir alfâbe yaşayan, değişen, gelişen, her yönü ile dinamik dilleri taşıyamaz.

Birâz mürekkep yalamışlar için televizyonlarda, YouTube kanalında çıkıp konuşmak, yüksek perdeden ahkâm kesmek kolay.

Senin alfâben mi ? benim alfâbem mi ? şeklindeki bir kör döğüşü yerine hastalığı teşhis etmek lâzım.

Maâlesef karşımızda öyle bir kitle var ki ne versek “yaaa” deyip, teslim oluyor, tartmadan alıp heybesine koyuyor.

Eğitim seviye ve sorunumuz boyumuzu aşmış durumda.

Gaddâr düşmân ; Cehâlet !

Bizim mes’elemiz, hastalığımız alfâbe falan değil, maâlesef her katmanda görünen cehâlet…

Konuya “Dil” ile giriş yaptım fakat sâdece dil yada kültür değil, her konuda aynı durumdayız.

Şartlandırıldığımız ön kabuller ve tebâiyetlerimizin körelttiği gözlerle her şeyi belli bir kalıpta görerek, enginlere yelken açmaya mâni, yelkenimizi bir türlü şişirmeyen cehâlet.

Şartlanmışlığı aşamamak…

Evet, Üstâd Bedîüzzamân’ın dediği gibi bizim ilk ve amansız düşmanımız Cehâlet’tir.

Okumak, yazmak yetmiyor, devamlı öğrenerek ilim sâhibi olmak, öğrenileni yaşayarak ilme cân, rûh kazandıraran irfâna varmak gerekiyor.

İnsân ; İlm cismine irfân ile rûh üflemeli…

Üstün bir gayretle çalışarak, hayâta-hayatlarımıza, geleceğimize ilim ve irfânla yön vermeliyiz.

Pespâye Siyâset ;

Kısır iktidâr savaşları, pespâye siyâset oyunlarının cenderesinden bir türlü kurtulamayan Anadolu Halkları tâlihsizdir.

Gemi yürütmekten başka bir işe yaramayan ucuz hamâset nutukları, devamlı irdelenip kurcalanan rezâlet milliyetçi fikirler ile gözleri boyanmıştır…

Birkaç yüzyıldır popülist politikalar ile, sürekli değiştirilip duran Eğitim Sistemi, delik-deşik edilmiş medreseler, okullarla insanımız cehâletin en koyu karanlığına itilmiştir…

Son yirmi senede Türkiye’nin Eğitim, Sınav ve benzeri sistemlerinin her yıl nasıl değiştiğini çok daha net görebilirsiniz.

Değişimin hızından başı dönen nesiller, her yeni hâle uyum sorunu yaşamaktan eğitime, öğrenmeye vakit bulamıyorlar.

Bu karanlık gecede insanımızın uyanmasını bir kenara bırakın, muktedirler şeytânî algı operasyonlarıyla sihirli bir şekilde Anadolu Halkları’nın gözlerine öyle mil çekmiş, kör etmiştir ki, uyansa bile aydınlığa kavuşamayabilir.

Eğitim Zâyiâtı ;

Muktedirler ve siyâset iş üretmek yerine şahsiyet ve kâbiliyet köreltmekle meşguldür.

Ne yazıkki birileri vârolmak için tâbilerini yok etmeyi seçmektedir.

Biraz uyanıp baş gösterenin her (on yılda bir) başı ezilmektedir…

Son eğitim zâyiâtı, son kurbân “varsa yoksa eğitim” diyen, eğitim için koşturan ve alanında çok başarılı olan Hizmet Hareketi‘dir.

Anadolu Halkları’na ışık taşımanın bedeli hapis, ölümler ve en acısı Anadolu’dan kovulmak, sürgün ile ödeniyor...

Siyâsetin iktidâr şehvetiyle  kardeş katline, ilim-irfân, eğitim katline dur demeliyiz.

Hep berâber direnmeliyiz.

Ego cenderesinde Aydınlar ;

Aydınlarımız’a gelince sorma gitsin, büyük çoğunluk itibârıyla kabuklarına sövmekle meşguller…

Münevver, Aydın yada Entelektüel’in görevi ; Elindeki doğruyu,

  • ajite etmeden,
  • muhataplarını küçümsemeden,
  • kaynaklarıyla,
  • tarafgir olmadan,
  • hak olarak anlatmaktır..

Aydın’ın vazifesi bulduğu ışığı herkese taşıyıp, muhtaçlarla paylaşmaktır.

İnsanları kendi seviyesine çıkarmaktır.

Halka rağmen halk için yaşamak değil, halkla berâber yaşamaktır.

“Işığa erdim diyerek” karanlıktakilere caka satmak, onları küçümsemek,
kişinin “Aydın” değil, egoist kendini beğenmiş, kibirli, nâ-ehil bir insan olduğuna delildir.

Münevver yahut Aydın, hedef tahtasına Cehâlet‘i koyar, hedef tahtasına Câhil‘i oturtup ona sövmez, delik deşik etmez.

Evet, Cehâlet’i bırakıp, Câhil ile uğraşanlar birkaç defâ düşünmeli, mâlumunuz derler ya “küçük kafalar şahıslarla” uğraşırlar…

Maalesef Aydınlarımız değil, Aydın görünen entellerimiz muhataplarını tahkîr, tezyîf ve tahrîk ettiklerinden sâdece kibir ekip, nefret biçiyorlar.

İlim ; İrfânla beslenmeli...

Unutmadan eklemek lâzım ; İnsanlara sâdece ilmî-fikrî terbiye yetmiyor…

Her insan muhakkak kalbî ve rûhî terbiye almalı…

İlim ; İrfânla beslenmeli...

Son tahlilde ;

Bizler değişip gelişen dünyânın ilim, bilim ve teknolojisini nazarı itibâre alarak,

– Cehâleti yok etmeyi hedef edinelim,

– Yeniden istikrarlı bir Eğitim Seferberliği ile

– İlim ve irfânla,

– Dil ve kültürlerin kaynaşmasından korkmadan, kendi değerlerimizle zamâna entegre, adapte olalım,

– Bizleri yoldan alıkoyan menfaâtperest politikacılara,

– Kibirli bir kısım entellere,

– Engellere takılmadan,

– Kısır çekişmeleri bırakarak,

– Özgür Sivil İnsiyatifler’le,

– Bireyi besleyerek,

– Ama kollektif şuûru atlamadan,

– Gücün kölesi olmadan,

İnsanlığa hizmete kilitlenip, insanlığa hizmet eden, el veren güzel insanlarla birlikteliği şiâr edinerek, Hizmetimiz‘e devâm edelim.

İnsanlıkla el-ele geleceği kuralım…

Ömür kısa ve daha yapacak çok işimiz var.

mansurturgut@yepyeni.zamanaustralia.com.au

@MANSURTURGUT

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

ARO, Covit 19’un da etkisiyle zorda olan muhtaçlara kurban etini dağıtarak, duasını aldı

SONRAKİ HABER

AKP’li Bakan gururla tanıttı: Cezaevleri inşa etmek ve kelepçe üretmekle gurur duyan iktidar

BENZER HABERLER

3S rejimi: Sömüren, Semiren ve Söven rejimi!
Manşet

Talat Paşa’dan ‘Saray rejimi’ne uzanan canavar!

Aralık 5, 2025
YAZARLAR

Türkiye’den gelen mülteciler daha hızlı entegre oluyor

Aralık 3, 2025
Zamana direnen değil, onu duyabilen din!
Manşet

Hizmet’in isimsiz kadın kahramanları!

Aralık 3, 2025
Sınırsız kontenjan
Manşet

Konumun hakkı

Aralık 1, 2025
Bahçeli; rest mi çekiyor, blöf mü yapıyor?
Manşet

Bahçeli, Kürtlerden oy alabilir mi?

Kasım 30, 2025
O bir Hakas kızı
Manşet

Sensizlik daha zormuş anne!

Kasım 30, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • All
  • Manşet
İşçi Partisi’nden Göçmen toplumuna vize sözü: Ebeveyn vizesi kolaylaştıralacak, ücretler indirilecek
Avustralya

Avustralya’dan radikal göç reformu: “Amaç kapıları kapatmak değil, doğru kapıları doğru insanlara açmak”

by adminzaman
Aralık 7, 2025
0

Bakan Tony Burke; "Biriken sığınma dosyalarına özel bir hızlandırılmış birim kuruyoruz. Bekleyen binlerce dosya 2026 sonuna kadar sonuçlandırılacak.Öğrenci vizelerindeki kötüye...

Cezaevinde yatalak hale gelene kadar tahliye edilmedi: Bekir Bayram vefat etti

Cezaevinde yatalak hale gelene kadar tahliye edilmedi: Bekir Bayram vefat etti

Aralık 7, 2025
Avustralya’da aşırı yaz iklimi 50 ayrı noktada yangını tetikledi:16 ev küle döndü

Avustralya’da aşırı yaz iklimi 50 ayrı noktada yangını tetikledi:16 ev küle döndü

Aralık 6, 2025
Google’ın 2025 arama trendleri açıklandı: Avustralyalılar bu yıl en çok neleri merak etti?

Google’ın 2025 arama trendleri açıklandı: Avustralyalılar bu yıl en çok neleri merak etti?

Aralık 6, 2025
Avustralya’nın Ukrayna’ya gönderdiği askeri yardımlar Polonya’ya ulaştı

Avustralya’dan Ukrayna’ya 62,8 milyon dolarlık yeni askeri destek

Aralık 6, 2025
Avustralya’nın 2026 Dünya Kupası’ndaki muhtemel rakipleri belli oldu: Türkiye ile aynı grupta

Avustralya’nın 2026 Dünya Kupası’ndaki muhtemel rakipleri belli oldu: Türkiye ile aynı grupta

Aralık 6, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM