BM Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu (WGAD), Kosova’dan illegal yollarla kaçırılan ve Türkiye’ye getirilen 6 Türk vatandaşı hakkında kararını verdi.
BM, Türkiye ve Kosova’yı suçlu bularak tazminat ödemeye mahkum etti. BM, kaçırılanların derhal serbest bırakılmasını Türkiye’den talep ederken maddi ve manevi tazminat ödemesi ve suça bulaşanlar hakkında inceleme başlatmasını istedi. BM Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu, Kosova’dan illegal yollarla kaçırılan ve Türkiye’ye transfer edilen 6 Türk vatandaşı hakkında kararını verdi ve karar 18 Kasım 2020 tarihinde internet sayfasında yayınlandı. Kararda Türkiye ve Kosova suçlu bulundu. Hem Kosova hem de Türkiye için ayrı mağduriyet ve sorumluluklar olduğuna dikkat çekilen BM kararına göre Türkiye’nin 6 kişiyi serbest bırakması ve Kosova’nın da tazminat ödemesi gerekiyor.
İşte karara ilişkin detaylar:
Birleşmiş Milletler Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu (WGAD) 24-28 Ağustos 2020 tarihleri arasında düzenlenen 88. Oturumunda, Kosova ve Türkiye Hükumeti yetkilileri tarafından Kahraman Demirez, Mustafa Erdem, Hasan Hüseyin Günakan, Yusuf Karabina, Osman Karakaya ve Cihan Özkan’a karşı islenen ciddi insan hakları ihlallerini tespit etti ve 47/2020 Sayılı Kararı kabul etti.
İNSAN HAKLARI İHLAL EDİLDİ
BM Çalışma Grubu, A/HRC/WGAD/2020/47 belgesinde yer alan kararında, Kahraman Demirez, Mustafa Erdem, Hasan Hüseyin Günakan, Yusuf Karabina, Osman Karakaya ve Cihan Özkan’ın 29 Mart 2018 tarihinde Kosova’da tutuklanması, gözaltına alınması ve zorla nakledilmesinin keyfi ve uluslararası insan hakları norm ve standartlarını ihlal ettiği sonucuna varmıştır.
Kosova ile ilgili olarak, Çalışma Grubu 6 Türk vatandaşının özgürlüğünden yoksun bırakılmasının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 2. Maddesi (eşitlik ve ayrımcılık); 3. Maddesi (hayat, özgürlük ve güvenlik hakkı); 8. Maddesi (etkili hak arama hakkı), 9. Maddesi (keyfi gözaltı ve tutuklama); 10. Maddesi (adil yargılanma hakkı) ve 19. Maddesine (fikir ve ifade özgürlüğü) aykırı olduğuna karar verdi. Bu nedenle, BM Çalışma Grubu, “6 Türk vatandaşının özgürlüğünden mahrum bırakılması keyfidir ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin I, II, III ve V kategorilerine girmektedir” dedi.
Türkiye ile ilgili olarak, Çalışma Grubu, 6 Türk vatandaşının özgürlüğünden yoksun bırakılmasının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 2. Maddesi (eşitlik ve ayrımcılık) aykırı olduğuna (…) karar verdi. Bu nedenle, BM Çalışma Grubu, “6 Türk vatandaşının özgürlüğünden mahrum bırakılması keyfidir ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin I, II, III ve V kategorilerine girmektedir.
DERHAL SERBEST BIRAKILMALI
Bu bağlamda BM Çalışma Grubu (a) Türkiye Hükümeti’nden 6 kişiyi derhal serbest bırakmasına ve (b) Türkiye Hükümeti ve Kosova Hükümetlerinden, uluslararası hukuk uyarınca mağdurlara tazminat verilmesine ve diğer zararlarının karşılanmasına karar verdi. BM Çalışma Grubu, COVID-19 salgını ve gözaltı yerlerinde oluşturduğu tehdit bağlamında, Türkiye Hükümeti’ni 6 kişinin derhal serbest bırakılmasını sağlamak için acil önlem almaya davet etti.
SORUŞTURMA BAŞLATIN
BM Çalışma Grubu ayrıca, Türkiye ve Kosova Hükümetlerinin, 6 kişinin illegal yollarla gözaltı ve deport edilmesi olayını tam ve bağımsız bir soruşturulma başlatmasını ve insan hakları ihlalinden sorumlu olan kişiler hakkında gerekli cezai tedbirleri almasını istedi. BM Çalışma Grubu, Kosova davasını, Terörizmle Mücadele ederken İnsan Kakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasıyla ilgili BM Özel Raportörünün dikkatine sundu ve hükümetlerden, mevcut kararın herkesle paylaşmalarını istedi.
İNSANLIĞA KARŞI SUÇ
Çalışma Grubu, ayrıca son üç yıl içinde, Türkiye’de keyfi gözaltı ile ilgili olarak önüne gelen dava sayısında önemli bir artış olduğunu kaydetti. BM Keyfi Tutuklama Çalışma Grubu, tüm bu davaların oluşturduğu sistematik benzerlik hakkında ciddi endişelerini dile getirmektedir. Türkiye Hükümetine, yaygın veya sistematik hapis cezasının veya uluslararası hukuk kurallarına aykırı diğer ciddi özgürlükten yoksun bırakmanın insanlığa karşı suç teşkil ettiği uyarısında bulundu.
NE OLMUŞTU?
29 Mart 2018 sabah saat 07.00’de, Kosova’nın bazı üst düzey yetkilisinin de katıldığı özenle hazırlanmış planın bir parçası olarak, iki farklı şehre altı polis ekibi gönderildi ve 6 Türk vatandaşı saatler içinde tutuklandı. Yusuf Karabina, sabah saat 8:00’de, bazı aile üyeleriyle birlikte çalıştığı okula çok yoğun bir yoldan giderken tutuklandı. Polisler Yusuf Karabina’yı arabadan indirdi, kelepçeleyerek zorla bir polis arabasına bindirdi ve Priştine’ye götürdüler.
Aynı gün saat 08.00’de Gjakovë / Dakovica’ya gelen iki polis arabası ve bir işaretsiz araçtaki on (10) polis memuru, Mehmet Akif Koleji binasına girerek Demirez, Günakan ve Özkan’ı tutukladı. Üç öğretmen okul bahçesinde kelepçelendi ve doğrudan havaalanına götürüldü. Okul müdürü Mustafa Erdem, dört öğretmenin tutuklanmasını sorgulamak için gittiği Priştine’deki merkez polis karakolunun otoparkında Kosova polisi tarafından tutuklandı. Mustafa Erdem, polisler tarafından Yusuf Karabina’nın tutulduğu bir arabaya bindirilerek doğrudan havaalanına götürüldü. Saat 9.07’de Osman Karakaya’nın Priştine’deki ikametgahına gelen iki polis memuru, kendisinden hazırlanmasını ve ikamet izninin yenilenmesine ilişkin bazı belgeleri imzalaması götürdüler. Gerekli belgelerini yanına alan Osman Karakaya ikamet izni için Göçmenler Ofisine götüreceğiz diyen iki polis memuru tarafından doğrudan havaalanına transfer edildi.