Türkiye, Dünya Çocuk Hakları Günü’nü cezaevlerinde tutulan binlerce çocuk ayıbıyla yaşıyor. Adalet Bakanlığı uzun süredir verileri paylaşmadığı için cezaevlerinde şu an kaç çocuğun olduğu kesin olarak bilinmiyor.
Cezaevi ile henüz anne karnındayken tanışan Murat Meci de onlardan sadece biriydi. Murat çektiği onca sıkıntının ardından 9 aylıkken cezaevinden çıktı. Ancak binlercesi hala demir parmaklıklar ardında. İnsan Hakları Derneği’nin 20 Nisan 2020 tarihinde açıkladığı verilere göre 0-6 yaş arası 780 çocuk, anneleriyle birlikte cezaevinde. Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü cezaevinde olan 0-6 yaş arası çocuk sayısını en son 14 Kasım 2018 tarihinde 743; 0-3 yaş arası çocuk sayısını ise 343 olarak açıkladı. O tarihten bu yana bu yaş grubuyla ilgili Adalet Bakanlığının kamuoyuna açıkladığı resmi bir rakam yok. Bu sebeple net sayı bilinmiyor.
Bakanlık, 18 Şubat 2019 tarihinde 12-15 yaş arasında 146; 15-18 yaş arasında ise 2 bin 746 tutuklu veya hükümlü çocuk olduğunu açıkladı. Ancak bu açıklamada da 0-12 yaş arası çocuklarla ilgili bir bilgi yine paylaşılmadı.UNICEF önderliğinde tüm dünyanın her yıl 20 Kasım’da kutladığı Dünya Çocuk Hakları Günü’nü Türkiye, yine cezaevinde büyümek zorunda kalan çocukların utancıyla geçiriyor.
YÜZLERCE ÇOCUK CEZAEVİNDE MAHKUM HAYATI YAŞIYOR
Ağır cezaevleri şartlarında büyümek zorunda kalan o çocuklardan biri de Murat Meci’ydi. Şimdi 3 buçuk yaşında olan Meci, cezaevi ile ilk tanıştığında henüz annesinin karnındaydı. Annesi Özlem Meci terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanınca küçük Murat da 5 aylıkken anne karnında İzmir Şakran Kadın Kapalı Cezaevine girdi.
ANNE KARNINDA DEMİR PARMAKLIKLAR ARDINA
Özlem Meci cezaevi şartlarında yeterli beslenemediği için erken doğum yaptı. Prematüre doğan Murat, ciğerlerine su dolduğu için başka bir hastanede yoğun bakıma alınırken, anne cezaevine götürüldü. Minik Murat anne sütü içemediği için hastalığının üzerine bir de ileri derecede sarılık eklendi. Anne ise çocuğuna götürülmeyen sütünü cezaevinde lavaboya dökmek zorunda kaldı.
EK GIDA OLARAK GOFRET VE ÇİKOLATA VERDİLER
Murat, annesine ve anne sütüne kavuştuktan sonra iyileşebildi. Ancak büyüdüğü ortamda yeterli gıda yine yoktu. Anne Özlem Meci, oğlu Murat’ın ek gıdaya başlama döneminde cezaevinin kendilerine ek gıda adı altında çikolata, gofret ve bisküvi verdiğini söyledi.
EV TARHANASI DEĞİL CEZAEVİ TARHANASI
Murat büyüdükçe anne sütü de yetmemeye başladı. İlk zamanlar Özlem Meci ve onun gibi çocuklu olan kadınlar, karavana yemeğini sudan geçirip kendi çocuklarına yedirmeye çalıştı. Ancak bebeklere bu yemekleri yediremediler. Bunun üzerin bir araya gelen kadınlar, cezaevi tarhanası yaptı. Anne Meci o günleri “Artan nohut yemeğini, ekmeği hangi malzeme varsa onları yoğurup mayalandırıyorduk. Buzdolabına saklardık. Çocuklar yiyecekleri zaman çıkarıyorduk. Hemen ısıtıcıda pişiriyorduk. Onları yediriyorduk” diyerek anlattı.
ANNESİNİN İLK HEDİYESİ ÇAMAŞIR MANDALI VE PLASTİK TABAK OLDU
Murat’ın ilk oyuncağı cezaevi yönetiminin verdiği peluş oyuncak oldu. Diğer oyuncakları ise annesinin cezaevi kantininden aldığı plastik tabak, ve mandaldı. Büyüklerin bile zorluk çektiği cezaevi şartlarında bebeklerin bakımı daha zor oldu. Cezaevinde zaman zaman sıcak suya ulaşma konusunda da sıkıntılar çektiklerini anlatan anne Meci, oğlunu leğenin içinde ve ancak saç kurutma makinasının sıcağında yıkayabildiğini anlattı ve “Birimiz saç kurutma makinası tuttuk, çocuk üşümesin diye, birimiz hemen suyu ısıttık ketılda. O şekilde ilk banyosunu yaptırmış oldum” dedi.
DIŞARIDAKİ DÜNYAYA UYUM SAĞLAMAKTA ZORLANDI
Anne Meci ilk önce tahliye oldu, ardından da beraat aldı. Dış dünyayla ilk kez tanışan Murat ise yeni hayatını uzun süre garipsedi. Bebeğinin halıya basamadığını belirten anne Meci, “Kimseye gitmiyordu benden başka. Herkese garip bakıyor, her şeyi garipsiyordu. Serbest bir ev ortamına girdi, yerde halılar var. Değişik geldi çocuğa. Cezaevinde hiç canlı hayvan görmedi. Bizim cezaevi avlusu kapalı olduğu için tellerle kuşları böcekleri görmesi mümkün olmadı. Ağaçları, kuşları ilk gördüğünde gülümsedi. Heyecan yaptı” diyerek o günlerini anlattı. Murat’ın babasını fotoğraflardan tanıdığını anlatan Meci, “Babasının kucağına ilk kez gittiğinde 9 aylıktı. Babası ne yapacağını bilemedi. Şok oldu” dedi. Murat Meci, cezaevi günlerinin ardından şimdi özgür. Ancak cezaevlerinde hala 0-6 yaş arası yaklaşık 780 bebek mahkum hayatı yaşıyor.