Yeni yıl heyecanı da öyle bir şey. Henüz gelmeden de içimizi tatlı bir mutluluk kaplar; neler yaşayacağımızı, bu sene neler keşfedeceğimizi düşünürüz. İyi veya kötü deneyimleri tartar, önümüzdeki senenin plânını, geçmiş senenin tecrübelerinden yararlanarak yaparız.
Yeni yıla yaklaştığımız bugünlerde plân yapmak, hedef koymak, hayallerimizi gözden geçirmek, motivasyonumuz ve kararlılığımız için çok önemli. Buna yönelik, yeni yıl hedeflerini şekillendirmeye yardımcı olacağını düşündüğüm bu yazıyı keyifle okumanızı dilerim.
Haftalık ve günlük plân listesi oluşturun
Haftaya başlamadan önce tasarladığımız birkaç plân, o haftadan alacağımız verimi hissedilir şekilde arttıracaktır. Bu aşamadan sonra gün bazında plân yapmak, erteleme alışkanlığının bir süre sonra kaybolmasını sağlar. Genellikle plânsız yaşadığımız günlerin akşamında yapmamız gereken, ama unuttuğumuz bazı şeyler olduğunu görürüz. “Ah keşke not etseydim, hatırlatıcı kursaydım” diye hayıflanır dururuz. Fakat güne başlamadan önce bu plânları oluşturmak, onu sürekli görebileceğimiz yerlere yazmak, yaptıktan sonra da üzerini çizmek, bizi motive eder. Gün içinde hallettiğimiz işleri plân listesinden tek tek elemek, kendimizi tebrik-takdir etmemizi de sağlar.
Sizi iyi hissettiren şeyi bulun
Her insanın motive olma şekli, mutluluk ve huzur anlayışı farklıdır. Akıp giden hayatın yoğunluğu arasında, bu iç huzuru yakalamayı çoğu defa unutuyoruz. Okul, iş veya evlilik hayatı, asıl hislerimizi unutmamıza yol açabiliyor. Nasıl bir yoğunluğun içerisinde olursak olalım, gün içerisinde durup kendimize “Şu an mutlu muyum? İyi hissediyor muyum? İstediğim şeylerle mi ilgileniyorum?’’ diye sormalıyız. Eğer cevabımız genellikle “Hayır” ise, kendi mutluluğumuzdan çok, gün içinde odaklandığımız şey başkalarının mutlu olması ise, burada değiştirilmesi gereken bir şey var demektir. Bir anda hayatımızın bütün düzenini elbette değiştiremeyiz, fakat o anlarda kendimizi dinlemek bile bizi iyi hissettiren şeyi bulmak adına, küçük ama etkisi büyük bir hareket olur.
Güler yüzlü olun
Gülmenin bir bilim dalı olarak (gelotoloji) inceleniyor olması dahi, aslında basit bir eylemden ibaret olmadığını gösteriyor. Güldüğümüz zaman fizyolojik olarak değişiriz. Kaslarımız esner, nabzımız artar, tansiyonumuz yükselir. Böylelikle, dokularımıza daha fazla oksijen göndermiş oluruz. Bu da bizi aslında daha dinç, motive olmuş, pozitif bir insan haline getirir. Güler yüzlü olmak, kendine güvenin de bir işaretidir. Benliğiyle ve etrafındakilerle barışık kişiler, genellikle güler yüzlü olurlar. Daha hür, daha rahat ve mutludurlar. Bir ortamda kullanıldıkça çoğalır. Herkes bu enerjiden olumlu şekilde etkilenir.
Yeni yılda etrafımıza daha güler yüzlü bir tavırla yaklaşalım, pozitif enerji yayalım. Unutmayın, gülümsemek bulaşıcı bir iyilik hareketidir.
Sağlıklı bir hayat için sağlıklı beslenin
Üzerinde düşünmediğimiz konular hakkında, genellikle neye alıştıysak onu yapmaya devam ederek yaşarız. Eylemlerimizin farkında olmak için üzerine düşünmek, tasarlamak ve araştırma yapmak gerekir. Besinleri daha iyi tanırsak, faydalarını benimsersek, hayatımıza dahil etmemiz kolaylaşır.
Alıştığımız beslenme düzenine yenilikler getirmeyi hedefleyelim bu sene. Yine çok çeşitli beslenelim, yasaklar, katı kurallar koymayalım, ama dengeli olalım. Ne yediğimizden çok, aslında yediğimiz şeylerin miktarının daha önemli olduğunu bilelim. Miktar dengelemesi için verebileceğimiz en güzel tavsiye, o öğünde yiyeceğimiz şeyleri tek bir tabağa koymak ve o tabak dışına çıkmamak şeklinde olur. Bu, ne tükettiğimizin farkına varmamızda önemli bir adım olacaktır.
Bu yıl, bir ayda bütün kilolarınızdan kurtulmayı vadeden “şok diyetlerden” uzak durmalı. Kilo vermek ve bunu korumak mümkündür. Fakat bunu yanlış yollarla yapmaya çalışmamalı. Aksi halde, fazla kiloların vereceği zarardan daha büyük bir hasara sebep olur. Doğru beslenmeyi öğrenmek ve bunu uygulayabilmek için, uzman kişilerin fikirlerine kulak vermeli.
Tecrübelere kulak verin
Etrafına torunlarını toplayıp gençken yaşadıklarını anlatan dedelerimize, ninelerimize ne çok kulak verirdik. Onları dinlerken, kendimizi o masalın kahramanı gibi hisseder, farklı bir atmosfere bürünürdük. Bu eminiz ki, bizim hayal dünyamızı ve kurgu kabiliyetimizi geliştiren bir olaydı. Fakat, gün geçtikçe dedeler-nineler anlatmaz, torunlar-gençler dinlemez oldu.
Bu sadece yaşlılarla ilgili bir konu değil, arkadaşlarımızı, çevremizi, bir yazarı, bir tiyatrocuyu, bir mahalle esnafını da kulak ardı ettik. Herkes kendi bireyselliğini ve yaşama tarzını ön plânda tutmaya başladı. Sanki en önemli hayat bizimkisiymiş, en paylaşılması ve konuşulması gereken işler bizim yaptıklarımızmış gibi. Bu yıl böyle bir yıl olmasın.
Hayatımıza daha çok insanın dokunmasına izin verelim. Onların fikirlerini, tecrübelerini dinleyelim. Bu kişinin, illa bizden yaşça büyük biri olması gerekmez. 5 yaşındaki bir çocuğun da anlatacakları bizim bakış açımızda güzel farklılıklar oluşturabilir. Bu sebeple, etrafımızdaki insanlara ve onların hayatlarına daha çok değer verdiğimiz, onları ayıp olmasın diye değil de gerçekten can kulağıyla dinlediğimiz bir sene olsun.
Su tüketimini arttırın
Su, besinlerin parçalanmasına yardımcı olarak sindirim sisteminin mükemmel çalışmasını sağlar. Vücut ısısını dengeler. Ödem probleminin de en önemli çözüm kaynağıdır. Cilt hücrelerini tamir ederek cildin esnekliğini arttırır.
Aynı zamanda, saçların yumuşak ve parlak görünmesine yardım eder. Kan dolaşımını kolaylaştırır, bağırsak sağlığını düzeltir. Kanı sulandırır ve dolaşım sırasında pıhtılaşmayı önler. Unutkanlık, dikkat problemi ve beyin fonksiyonlarını düzenler. Vücut direnci ve bağışıklığın güçlenmesini sağlar. Stres, gerginlik ve depresyonun hafiflemesine yardımcı olur. Temel faydalarını sıraladığımız suyun tüketimi azaldığında, vücutta birçok hastalık baş gösterir. Bu sebeple, günde en az 2,5 litre su tüketmeliyiz. İçmek için susamayı beklememek, hatta hatırlamak için günün belli saatlerine alarm kurmak daha efektif bir adım olacaktır. İçeceklerin hiçbirinin su yerine geçmediğini unutmayın. Eğer sade su içmek size sıkıcı geliyorsa, cam şişenin içerisine koyacağınız elma, tarçın, çilek veya havuç gibi besinler, görselliği güzelleştirerek su içmeyi eğlenceli ve daha faydalı hale getirecektir.
Bir spor dalına yönelin
Spor, insanlığın tarih boyunca elde ettiği önemli bir kazanımdır. Farklı ırk ve kültürdeki insanların konuşabildiği ortak bir dildir. Hayatın bütünüyle ilgilidir. Fizyolojik, psikolojik ve sosyal olarak birçok olumlu katkısı vardır. Spor ve sağlık, birbirini dengeleyen faaliyetlerdir. Düzenli yapılan spor, doku, organ ve sistemlerin işleyişini kolaylaştırır. Bedenin hareketsiz kalması, kalp-damar rahatsızlıklarına ve çeşitli bedenî hastalıklara sebep olmaktadır. Spor sayesinde, duygularımızı daha sağlıklı ve rahat ifade ederiz. Ruhî ve bedenî olarak sağlıklı bir bünyeye sahip olan toplum, normalin üstünde fayda sağlar. Bedenî hareketimizi arttırmak adına, zevk aldığımız bir spor dalına yönelmek, bizi çok yönlü olarak rahatlatacaktır. Eğer spesifik olarak bir spora yönelemiyorsak, günlük hareketimizi arttırmak adına hedefler koyabiliriz. Gün içinde yapacağımız 40-45 dakikalık yürüyüşler, organlarımızın çalışmasını kolaylaştıracak, bizi bedenî olarak büyük ölçüde rahatlatacaktır.
İrademizi kullanarak uyacağımız bu tavsiyeler yeni yılın en büyük kazançlarından olacaktır.
Not: Bizim Aile Dergisi Ocak sayısından alınmıştır.