Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) eski yöneticilerinden Mehmet Eymür, T24’ten Gökçer Tahincioğlu’na 1970’li yıllardan itibaren MİT’te yapılan işkencelere dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşkence yapmanın gerekli olduğunu savunan Eymür, kendisinin de işkence yaptığını söylemekten kaçınmadı. Yaptığı işkencelerden hiç pişman olmadığını söyleyen Eymür, günümüzde ise daha ağır işkencelerin yapıldığını itiraf etti.
KASET ÇIKABİLİR
Eymür’ün açıklamalarını değerlendiren Genelkurmay İstihbarat Daire eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin, “Bütün bunların tam ortasına Eymür’ün bu lafları ve belli bir amaç taşıyor. Daha evvelden de oldu, şimdi de olur demeye getiriyor, bu cinayetler vs.. Bunların arkasında kimler var büyük ihtimalle yakında göreceğiz. Önümüzdeki günlerde bazı gruplarla, bazı şahıslarla ilgili CD’ler kasetler çıkabilir.”
İŞKENCEYİ BİR DE BENDEN DİNLEYİN
Öte yandan, MİT işkence yaptığını gizlemiyor. Eğitimci Orhan İnandı, çalıştığı Kırgızistan’dan MİT tarafından Mayıs ayında kaçırılmış ve günlerce işkence gördükten sonra, aşırı zayıflamış hali ve kırık kollu fotoğrafları basına servis edilmişti.
İşkence gördükten sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Eğitimci Orhan İnandı, gördüğü işkence nedeniyle 6 aydır sağ kolunu kullanamıyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İnandı’yı kaçırdıklarını açıkladığı ve fotoğraflarını servis ettiği görüntülerde de İnandı’nın sağ elindeki şişlik dikkat çekiyordu. Uzmanlar İnandı’nın bariz bir şekilde işkenceye maruz kaldığını söyledi.
90’lı yıllardaki işkenceler tartışılırken defalarca gözaltına alınan ve işkencelerden geçirilen Ayten Öztürk sosyal medya hesabından “İşkenceyi bir de benden dinleyin” dedi.2018’de Ankara’nın göbeğinde işkenceye maruz kaldığını anlatan Öztürk, “Eymür gibi bir işkencecinin itirafları sonrası işkence tartışılmaya başlandı. Ancak işkenceyi yaşayanlar değil yapanlar ekranlara çıkarılıyor, onların sözlerine itibar ediliyor” dedi.
Bedeninde 298 yaranın bulunduğunu belirten Öztürk, “(İşkencenin anlaşılması için) Dipsiz kuyularda hala işkence görenlerin işkence görmesine de gerek yoktu. Ama böyle itirafçılar çıkmadan işkence gündeme gelmiyor. Bazı aydınlar hala sistematik işkence olmadığını söylüyor. Oysa ben Eymür’ün bahsettiği tüm işkence yöntemlerini ben de yaşadım.
AYTEN ÖZTÜRK KİMDİR
ANF’den Zeynep Kuray’ın haberine göre, abisi infaz edilen, ablasını F Tipi cezaevlerine karşı 2000 yılında yapılan ölüm orucunda kaybeden, yengesi ise “Hayata Dönüş” adı verilen katliamda yakılan Öztürk, defalarca gözaltına alındı, işkencelerden geçirildi ve tutsak edildi. 2010 yılında sürekli baskı altında tutulduğu Türkiye’den Suriye’ye geçen Öztürk, savaş koşullarının ağırlaşmasıyla 2018 yılında Lübnan Havalimanı’ndan Avrupa’ya giderken Lübnanlı yetkililer tarafından Türkiye’ye teslim edildi. Öztürk, henüz geçmişin yaralarını saramadan getirildiği Ankara’daki gizli bir gözaltı merkezinde 6 ay boyunca çeşitli işkencelere maruz bırakıldı.
SADECE MİT’TE DEĞİL EMNİYETTE DE İŞKENCE VAR
Gülen Hareketi mensubu olduğu gerekçesiyle Mersin Emniyeti’nde işkence gördüğünü söyleyen Ayhan Demir, bu işkencelerin sonrası felç olduğu anlattı.
Bold’tan gazeteci Sevinç Özarslan’ın özel haberine göre, belinden aşağısı istemsiz bir şekilde titreyen Demir, hem kendisi hem koğuş arkadaşları defalarca dilekçe yazmasına rağmen tedavisi geciktirildiği için ömür boyu çalışamaz ve bakıma muhtaç hale geldi.
AKP TÜRKİYE’SİNDE İŞKENCEDEN HADIM OLDU
Yüzde 87 engelli raporu verilen Demir, aksayarak yürüyor, sırt üstü uzanamıyor, sürekli ağrı, sancı çekiyor. Bedeninde sürekli yanma hissi olduğu için kırmızı ve yeşil reçeteli, narkoz etkisi yüksek ilaçlar kullanıyor.BOLD –