Danıştay 5. Dairesi’nin ihraç edilen 178 savcı ve hâkimin mesleğe iade edilmesi yönünde aldığı karara tepki gösteren AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, ”Hâlâ devletin, kamunun içerisinde, muhtemeldir ki karda yürüyüp izini belli etmeyen birtakım kriptolar var” dedi.
AKP rejiminin propaganda organı A Haber’de konuşan AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Danıştay 5. Dairesi’nin KHK ile ihraç edilen 178 yargı mensubunun göreve iade etmesine tepki gösterdi. Kararı alan Danıştay üyelerinin ‘kripto’ olduğunu iddia eden Kurtulmuş şöyle konuştu:
“BİRTAKIM KRİPTOLAR VARDIR”
‘‘Türkiye’nin F.TÖ ile mücadelesi politik bir konu değildir milli bir meseledir. Burada siyasetin üzerinde sorumluluklar düştüğü gibi Türkiye’de yargının üzerine de sorumluluklar düşer. Bu tehlikenin Allah’a çok şükür bir darbe daha Türkiye’de olmayacak. 20 yıldır vesayetlere karşı verilen mücadelenin ve vesayet odaklarının tasfiye edilmesinin verdiği bir sonuç olarak Türkiye artık darbeler dönemini geride bırakmıştır ama karşımızda 40-45 yıl devletin içerisinde çok iyi gizlenmiş hazırlıklarını yapmış hemen her alanda yargıdan sağlığa kadar eğitimden TSK’ye kadar her alanda varlığını çok ciddi bir şekilde pekiştirmiş olan bir örgütten bahsediyoruz.
Bunların çok çok büyük bir kısmı tasfiye edildi. Ama hala devletin içerisinde kamunun içerisinde muhtemeldir ki karda yürüyüp izini belli etmeyen birtakım kriptolar vardır bunlarla da mücadele edilmesi lazım. Yargının bu kararı da hangi gerekçeleri tabii gerekçesini şu anda bilmiyoruz ama bu gerekçelerin bu kadar ciddi bir meseleyken F.TÖ meselesinin böyle bir kararın alınmış olması herhalde F.TÖ ile yapılacak mücadeleye yapılan mücadeleye katkı sağlamayacaktır.’’
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hedef göstermesinin ardından Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına ilişkin Numan Kurtulmuş şöyle konuştu:
‘‘TSK’YI BU İFTİRALARLA YIPRATMAK KİME HİZMET EDECEKTİR’’
‘‘Türkiye’de vatandaşlarımızın siyasi görüşleri farklı olabilir, legal örgütlerin üyeleri olabilirler. Sonuçta Türkiye’de hepimizin bazı ortak değerleri var. Bunlardan bir tanesi de TSK’dır. TSK’dan başka partilerin silahlı kuvveti yok. Dolayısıyla hepimizin Türkiye’nin birliğini koruyacak göz bebeğimiz gibi korumamız gereken bir TSK söz konusu. Hele hele bu ortamda bu coğrafyada Türkiye’nin güçlü olarak ayakta istenmediğini bir bölgede güçlü bir ordumuz olmalı ve bunun yıpratılmaması gerekir. Bu iftirayı Türkiye düşmanları yapsa dikkat almaz geçersiniz ama sonuçta Türkiye önemli bir meslek kuruluşunun başkanı olan böylesine bir iftiranın tarafı olması TSK’yı yıpratmaya kalkması asla kabul edilemez. Bu makul değil yasa dışı bir tavır değil aynı zamanda Türkiye’nin bütünlüğüne karşı saldırıdır. TSK’yı bu iftiralarla yıpratmak kime hizmet edecektir. Kabul edilemez zaten soruşturmalar başlamış durumda. Bunlardan sonra nihai bir karar verilecektir.
Burada CHP yeri geldiği zaman Cumhuriyetin sahibi olduğu iddia içerisine giriyor. Nasıl olurda Türkiye’nin ortak değeri olan TSK’yı yıpratacak bu kampanyaya CHP’li vekiller destek verir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Bu yıpratma kampanyası belli mağfiller tarafından ortaya çıkan gündeme getirildiği aşikardır.’’