Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi, 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen ve Kasım 2022’de tahliye edilen KHK’lı öğretmen Yüksel Yalçınkaya ihlal başvuruyla ilgili kararını açıkladı. Karar sonrası herkes Yüksel Yalçınkaya’nın kim olduğunu merak etmeye başladı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi, 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen ve Kasım 2022’de tahliye edilen KHK’lı öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın ihlal başvuruyla ilgili kararını açıkladı. Mesajlaşma programı ByLock kullanmanın delil olmadığına hükmeden mahkeme, Yalçınkaya’nın adil yargılanma, toplantı yapma ve dernek kurma hakkı ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 7. maddesinde yer alan “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
KAYSERİ’DE ÖĞRETMENLİK YAPIYORDU
Yüksel Kayseri’de öğretmenlik yaparken, 672 Nolu KHK ile ihraç edildi.
Yalçınkaya, hakkında 6 Ocak 2017 tarihinde Kayseri Cumhuriyet Savcılığı tarafından iddianame hazırlandı.
Terör suçlamasına gerekçe olarak “ByLock uygulaması kullanmak, Bank Asya’da hesap sahibi olmak (3 bin 110 TL), F.TÖ-PDY bağlantılı dernek ve sendikalara üye olmak, OHAL döneminde yayınlanan Kamu Personeline İlişkin Önlemlerle İlgili 672 nolu KHK kapsamında işten çıkarılmak ve gizli tanık ifadeleri” gösterildi.
AYM BAŞVURUSUNU REDDETTİ
Yalçınkaya, 21 Mart 2017’de Kayseri Ceza Mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edildi. İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay’a yaptığı temyiz başvuruları reddedildi. AYM’ye yaptığı bireysel başvuru da kabul edilemez ilan edildi. Yalçınkaya, bunun üzerine 17 Mart 2020 tarihinde hak ihlali iddiası temelinde AİHM’ye başvurdu.
MİT TARAFINDAN KANUNSUZ YOLLARDAN ELDE EDİLEN KANITLARLA SUÇLANDI
“Tarafsız ve bağımsız mahkemeler tarafından adil yargılanmadığı, CMK’nın 134 ve 135’inci maddeleri ihlal edilerek ve Mahkeme kararı olmaksızın MİT tarafından kanunsuz yollardan elde edilen kanıtlar temelinde suçlandığı, kanıtların kendisine gösterilmediği, mahkemelerin sadece savcıların tek taraflı tezleri temelinde karar aldığı, bunun silahların eşitliği ilkesine aykırı olduğu ve avukatıyla etkin iletişim sağlamasının engellendiği” tezlerini savunan Yalçınkaya, internet veri trafiği ve sendika ve dernek üyelikleriyle ilgili keyfi muamelede bulunulduğunu da mahkeme savunmalarında dile getirdi.
YALÇINKAYA DOSYASINA AİHM BÜYÜK DAİRESİ BAKTI
Yalçınkaya’nın adil yargılanma, toplantı ve dernek kurma özgürlüğü ve özel ve aile hayatına saygı haklarının da içinde olduğu başvurusu, AİHM Büyük Dairesi’ne havale edilmişti. Mahkeme incelemeyi, adil yargılama hakkı, kanunsuz suç ve ceza olmaz, özel ve aile hayatına saygı hakkı, toplantı ve dernek kurma özgürlüğü kapsamında değerlendirip karara bağladı.
KARAR BİNLERCE DAVA İÇİN EMSAL TEŞKİL EDİYOR
DW Türkçe’den Kayhan Karaca’nın haberine göre çıkan karar, AİHM gündeminde bekleyen benzer binlerce dava başvurusu için örnek teşkil edecek olması bakımından önemli. Bu karar bu nedenle burada kulislerde “saatli bomba” olarak adlandırılıyor. Osman Kavala krizinden daha sancılı bir dönemin başlangıcı olarak da görülebilir.