• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Gündem

Şebnem Korur Fincancı, ‘sahte rapor’ iddialarını yalanladı: Hiçbir gerekçe, işkenceyi meşrulaştıramaz

Şubat 11, 2024
in Gündem, Manşet
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya, "silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçundan verilen 2 yıl 8 ay 15 günlük hapis cezası onandı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya, "silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçundan verilen 2 yıl 8 ay 15 günlük hapis cezası onandı.

1
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, 140journos’un hazırladığı ve Adnan Oktar örgütünü konu alan ‘Adnan’ belgeselinde kendisiyle ilgili iddiaları yalanladı.

Fincancı, kim hangi suçla suçlanırsa suçlansın işkenceyi meşru göstermenin tehlikeli olduğuna dikkat çekti. Örgütteki şahıslar için sahte işkence raporları hazırladığı iddiasına yönelik olarak, “Böyle bir amaç olsa dahi işkenceyi meşrulaştırır mı? Biz insanların işkence iddialarını bu yönde kullanırlar diye görmezden gelebilir miyiz? Bu soru ve yaklaşım her gün gözaltı muayenesi yapan meslektaşlarımı, acillerde çalışan hekimleri de baskı altına almaya hizmet eder.” ifadelerini kullandı.

İlk olarak sosyal medya hesabından konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Fincancı, “İşkence görenin kim olduğu, ne yaptığı işkence suçunu meşrulaştıramaz. Ancak işkenceyi meşrulaştırma çabaları ve cezasızlık işkencenin devam etmesi için yaygın olarak kullanılmakta, işkencenin görünür olması çabalarının değersizleştirilmesi için tüm yöntemler işleme sokulmaktadır. Bir belgesel(?)olarak yayına girdiği anlaşılan son dizi de işkencenin meşrulaştırılması için hakikat dışı söylemleriyle kişisel olarak benim düzenlediğim tıbbi değerlendirme raporlarını sahte gibi göstermeye çalışmaktadır. Beni hedefe koyar gibi yapan, ancak son noktada çok tehlikeli bir duruma kapı aralayarak, işkence görenlerin zarar görmesine yol açacak ifadelere yer vermektedir. İşkenceyi meşrulaştırmak topluma zarar verecek bir girişimdir. Bir kez meşru görüldüğünde toplumun tüm bireyleri işkence görme riski ile karşı karşıyadır. Sahte rapor iddiaları da bu tıbbi belgelerin değersizleştirilmesi için yaygın olarak kullanılmaktadır. Yalnız bu ülkede değil, dünyanın pek çok ülkesinde bu tür iddialarla on yıllardır karşılaştım.” ifadelerini kullandı.Şebnem Korur fincancı, ayrıca o paylaşımlarında, belgesel ekibinin kendisine ulaşmadığını belirtti.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Kırmızıgül’den yandaşa sert tepki:”Ben ‘Hepimiz Kardeşiz’ derken, siz nerede durduğunuzu bile bilmiyordunuz”

İlk yurtdışı ziyaretini Cakarta yapan Başbakan: Endonezya, Avustralya için vazgeçilmez bir ortak

Kalp krizi geçiren KHK’lı polis hayatını kaybetti

Ancak 140journos, ilerleyen saatlerde Fincancı’ya belgesel öncesinde mail atıldığını açıkladı. Bunun üzerine Fincancı, Gazete Duvar’a konuştu. Kendisine mail atıldığını açıklama sonrasında fark ettiğini belirtti. Soru ve cevaplar kısaca şöyle:

SORU: Belgeselde, 1999 yılında gözaltına alınan Adnan Oktar ve diğer şüpheliler hakkında 5 yıl sonra işkence gördüklerine dair rapor hazırladığınız anlatılmakta. O süreci anlatır mısınız? Adnan Oktar ve diğer şüpheliler size nasıl ulaştı, raporun hazırlanma süreci nasıl gelişti?

CEVAP: Beş yıl değil aslında 7 yıl, 2006’da İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Polikliniği’ne başvuru yaptılar. Bu poliklinik 1999 yılında bireysel başvuru yapılması için kuruldu. Resmi bilirkişilik ile yapılan tıbbi değerlendirmelerin eksik, hatalı ve/veya taraflı olduğu düşüncesi ışığında, dünyadaki uygulamalar da gözetilerek bağımsız alternatif değerlendirmenin kurumsallaşması amacıyla daha önce Tabip Odaları ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı tarafından yapılmış değerlendirmeleri işkence ile de sınırlı olmayan, insanların gördüğü iddia edilen zararların araştırılmasında ikinci bir hak sağlayabilecek, örneğin kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı vb gibi alanlara da yaygınlaştıracak bir çabaydı. O nedenle bu yönde bir değerlendirme talep eden tüm başvurulara açık bir mekanizmadır.

SORU: Bu kişilerin işkence gördüklerine dair rapordaki bulgular iddia edildiği gibi sadece kendilerinin beyanları üzerine mi hazırlandı?

CEVAP: Adı üstünde bir poliklinik, dolayısıyla özgürlüğünden alıkonmamış ve gelebilecek durumda ise kişiler gelir, yakınmalarını aktarır, muayene edilir, saptanan muayene bulguları, gerekirse ek tetkikler ve başka uzman görüşleri de alınır. Bu olgularda da benzer bir süreç işlemiştir.

SORU: Belgeselde konuşan ve örgütün eski üyelerinden biri olan Özkan Mamati, örgütün bugüne kadar gelmesindeki etkenlerden birinin siz olduğunu söyledi. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?

CEVAP: Keşke bu raporlar, tıbbi değerlendirmeler iddia edildiği gibi yargıda yer bulsa ama hayır. İnsanlar dehşet uyandırıcı suçlar işleyebilirler, ancak bu suçlar etkili bir soruşturma yürütülüp deliller toplanmadığında cezasız kalır ne yazık ki. Bunun için işkenceyi meşrulaştıran ifadeler de hepimiz için çok tehlikelidir.

⁠SORU: 140journos’un size belgesel yayınlanmadan önce gönderdiğini aktardığı soruları yanıtlar mısınız?

CEVAP: Onların sorularını, etkili bir biçimde bana ulaşmaya çalışmayıp (telefonla ulaşmadıkları için tepki gösteriyor) karalamaya devam ettikleri için yanıtlamak istemem. Ancak kamuoyunda yanlış bir bilgilenme olmaması için sizin aracılığınızla tüm iddialara yanıt veririm.

SORU: 2007 yılında yayınlanan ve yazarlarından olduğunuz ‘İşkence Atlası’ kitabının Adnan Oktar’ın ‘Yaradılış Atlası’ isimli kitabıyla bir bağı var mıdır? Bu bir rastlantı mıdır?

Atlas adı verilen kitaplar tıp alanında görsellerden yararlanarak hazırlanan eğitim materyalleridir. Çizimler, fotoğraflarla tıbbi bilginin aktarılması hedeflenir. İşkence Atlası da böyle bir eğitim aracı olarak hazırlanmıştır. Benim tıp eğitimine başladığımda ilk aldığım kitap Anatomi Atlası’ydı, 1978 yılında.

SORU: Adnan Oktar silahlı suç örgütü tepe yöneticilerinden biriyle ailevi bağ kaynaklı bir ilişkiniz olduğu iddia edilmekte. Doğru mudur?

CEVAP: Kızım 2016 yılında evlendi. Sonradan eşinin ailesinin görüşmediği bir ablası olduğunu, görüşmeme nedeninin de bu bağlantı olduğunu öğrendim.

SORU: 1999 operasyonundan sonraki süreçte Adnan Oktar yapılanmasının, yargı sürecini sekteye uğratmak amacıyla 1990’larda gözaltında işkenceyle hak ihlallerine uğramış insanlar için çıkartılmış yasal düzenlemeleri ve hak mücadelelerini suistimal ettiğini gözlemliyoruz. Örgütün şahsınızı kullanarak bu suistimali gerçekleştirdiği ve bu raporun içine gerçekten işkence görmemiş kişilerin arasında eklendiği iddia ediliyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

CEVAP: Böyle bir amaç olsa dahi işkenceyi meşrulaştırır mı? Biz insanların işkence iddialarını bu yönde kullanırlar diye görmezden gelebilir miyiz? Bu soru ve yaklaşım her gün gözaltı muayenesi yapan meslektaşlarımı, acillerde çalışan hekimleri de baskı altına almaya hizmet eder.

SORU: ‘İşkence Atlası’ bölüm V- olgu örnekleri kısmında ‘işkence öyküleri’ başlığı altında 202. sayfada işkence mağduru olarak verilen bir Adnan Oktar yapılanması tepe yöneticisi Halil Hilmi Müftüoğlu’nun göz kapaklarının operasyondan ve gözaltından 6,5 yıl sonra işkenceden dolayı düştüğüne dair bir rapor hazırlanmış. Ancak 1990’ların başında çekilen fotoğraflarda Müftüoğlu’nun göz kapaklarının aynı şekilde olduğu, bu bozukluğun işkence altında değil, o süreçten çok daha önce meydana geldiği iddia ediliyor. Örgütten itirafçı olarak ayrılan kişiler, bunun bir manipülasyon yöntemi olduğuna ve bunun tarafınızdan raporlaştırıldığına dair beyanlarda bulunuyor. Bu kişiyi hatırlıyor musunuz, işkence öyküleri arasında bu kişiye neden yer verdiniz?

SORU: İlgili uzmanlık alanlarıyla değerlendirilmesi yapılmış, kendinde mevcut hastalık yönünden de ayırıcı tanısı ile cerrahi girişim sırasında bağ yırtığı da tespit edilmiş bir göz yaralanması. Bu bölgeye yönelik travmalarda olabilecek ve sık görülmeyen bir yaralanma örneği olarak öğretici olduğu için yer verilmiştir. Zaman içinde karşılaştırmalı görsellerle olgu tartışılmıştır.

Tags: Adnan OktarCezaevierdoganŞebnem Korur FincancıTürkiyezulüm
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Ankara’da fark açılıyor: CHP’li Mansur Yavaş, AKP’li Turgut Altınok’tan 12 puan önünde

SONRAKİ HABER

İsrail ordusu vurmuştu: 6 yaşındaki Hind Rajab ve yakınlarının cesetlerine ulaşıldı

BENZER HABERLER

Kırmızıgül’den yeni albüm: Kula kulluk edenler var zalimlere baş eğen var, Yakın ışıkları, gerçekleri görmeyen var
Gündem

Kırmızıgül’den yandaşa sert tepki:”Ben ‘Hepimiz Kardeşiz’ derken, siz nerede durduğunuzu bile bilmiyordunuz”

Mayıs 17, 2025
İlk yurtdışı ziyaretini Cakarta yapan Başbakan: Endonezya, Avustralya için vazgeçilmez bir ortak
Avustralya

İlk yurtdışı ziyaretini Cakarta yapan Başbakan: Endonezya, Avustralya için vazgeçilmez bir ortak

Mayıs 16, 2025
Kalp krizi geçiren KHK’lı polis hayatını kaybetti
Manşet

Kalp krizi geçiren KHK’lı polis hayatını kaybetti

Mayıs 16, 2025
27 ilde nefret operasyonu: 101 gözaltı
Manşet

27 ilde nefret operasyonu: 101 gözaltı

Mayıs 16, 2025
’15 Temmuz militan yargısı oluşturuldu’ diyen AKP’nin kurucusu Hüseyin  Çelik: 2 milyon insanın kanına girdiler
Gündem

Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı, cezaevi nüfusu 24 ülkeyi geçti

Mayıs 16, 2025
DEM Parti Grup Başkanvekili Meclis’te Kürtçe konuştu: MHP’li Celal Adan yine mikrofonu kapattı!
Gündem

DEM Parti Grup Başkanvekili Meclis’te Kürtçe konuştu: MHP’li Celal Adan yine mikrofonu kapattı!

Mayıs 15, 2025
  • All
  • Manşet
Kırmızıgül’den yeni albüm: Kula kulluk edenler var zalimlere baş eğen var, Yakın ışıkları, gerçekleri görmeyen var
Gündem

Kırmızıgül’den yandaşa sert tepki:”Ben ‘Hepimiz Kardeşiz’ derken, siz nerede durduğunuzu bile bilmiyordunuz”

by zmnaus
Mayıs 17, 2025
0

AKP’ye yakınlığıyla bilinen yandaş yazar Zafer Şahin’in yayınladığı ‘‘Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?’’ listesinde isminin yazılarak hedef gösterilmesine tepki gösteren...

İlk yurtdışı ziyaretini Cakarta yapan Başbakan: Endonezya, Avustralya için vazgeçilmez bir ortak

İlk yurtdışı ziyaretini Cakarta yapan Başbakan: Endonezya, Avustralya için vazgeçilmez bir ortak

Mayıs 16, 2025
Kalp krizi geçiren KHK’lı polis hayatını kaybetti

Kalp krizi geçiren KHK’lı polis hayatını kaybetti

Mayıs 16, 2025
27 ilde nefret operasyonu: 101 gözaltı

27 ilde nefret operasyonu: 101 gözaltı

Mayıs 16, 2025
’15 Temmuz militan yargısı oluşturuldu’ diyen AKP’nin kurucusu Hüseyin  Çelik: 2 milyon insanın kanına girdiler

Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı, cezaevi nüfusu 24 ülkeyi geçti

Mayıs 16, 2025
DEM Parti Grup Başkanvekili Meclis’te Kürtçe konuştu: MHP’li Celal Adan yine mikrofonu kapattı!

DEM Parti Grup Başkanvekili Meclis’te Kürtçe konuştu: MHP’li Celal Adan yine mikrofonu kapattı!

Mayıs 15, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM