2 Ekim’de Avrupa Konseyi önünde üçüncüsü düzenlenen Strazburg Adalet Buluşması, Fransız medyasının da ilgisini çekti. Eylem, Fransa’nın en prestijli yerel gazetelerinden DNA’nın bugünkü sayısında yer aldı.
Alizée Chebboub-Courtin imzalı haber, “3 binden fazla Türk, Erdoğan rejimi muhalifleri için adalet istiyor” başlığıyla yayınlandı.
Haberin Türkçe çevirisi şu şekilde:
Üç binden fazla Türk Erdoğan rejimi muhalifleri için adalet istedi
Çarşamba öğle saatlerinde Türk toplumundan binlerce insan Yalçınkaya kararını uygulanmasını sağlamak amacıyla baskı oluşturmak için Avrupa Konseyi önünde toplandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından geçen yıl verilen karar, Türkiye’yi siyasi muhalifleri meşru olmayan gerekçelerle yargılamaya ve hapse atmaya son vermesini emrediyordu.
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, gözlerini kapatma». «Baskı altında insanlar varken kimse özgür değildir». «Geciken adalet, adalet değildir»… Çarşamba günü öğle saatlerinde Avrupa Konseyi’nin önünde sallanan sarı pankartlar üzerinde, binlerce Türk Avrupa kurumlarına böyle seslendi. Bu, Fransa, Almanya, Hollanda veya Belçika’da yaşayan göçmenleri bir araya getiren gösterinin üçüncü yılı.
«2016’dan bu yana Türk hükümeti, muhalifleri, özellikle Gülen hareketi mensuplarını mahkum ederek insan haklarını ihlal ediyor,» diye konuyu açıklıyor Paris’te yaşayan eski bir diplomat ve insan hakları savunucusu Rumi Ünal. Özellikle ByLock adlı şifreli mesajlaşma uygulamasını indirdikleri için “terör örgütüne üyelik” nedeniyle kitlesel olarak tutuklanan gülenistlere atıfta bulunuyor.
2023 yılında, bu konuda yaklaşık 10.000 başvuru alan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, mevcut Türk rejiminin adil yargılanma hakkını, cezaların yasallığı ilkesini ve dernek kurma özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi. Mahkeme o sebeple Yalçınkaya kararını verdi. Rumi Ünal, erkekler kadar kadınların ve küçük çocuklarıyla birlikte hapsedilenlerin de şu anda cezaevinde olduğunu hatırlatarak, «Ne yazık ki, Türk hükümeti bu karara hala uymuyor. Avrupa Konseyi, Türkiye’ye bu kararı uygulaması için baskı yapmalı,» diye ayrıntılandırıyor.
«Avrupa Konseyi baskı yapmalı»
Avrupa caddesine bu etkinlik için kurulan sahnede, farklı kişilikler meseleleri hatırlatmak için sırayla söz alıyor. Aralarında haksız yere hapsedilmiş kurbanlar da var. «İntikam almak için burada değilim, ancak sessiz kaldığımız her an adaletsizlikler artıyor», diye dile getiriyor genç bir adam.
Yağmura rağmen, üzerinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, ECHR, (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) yazılı tişörtler giyen birçok gösterici, miting sona erene kadar alanda kaldı. Bazıları, “adalet duvarı” olarak adlandırılan bir freskin üzerine destek mesajları bıraktı. Yerde ise, İngilizce «Adaletin zamanı geldi!» yazılı bir pankartın yanında onlarca çalar saat bırakıldı.