Bu yıl yapılan 23. Uluslararası Dil ve Kültür Festivali (IFLC), Avustralya’nın Sydney şehrinde büyük bir coşkuya sahne alacak. Bugün gerçekleşecek programa, Amerika’dan Avrupa’ya , Orta Asya’dan, Afrika’ya, Balkanlara kadar dünyanın her kıtasından, birbirinden renkli gençler katılıyor.
![]()
Bu arada 7 Eylül Pazar günü Sydney’de gerçekleşen IFLC programı, öncesi Amity Eğitim Kurumları ana kampüsünde özel bir gala gecesi gerçekleşti. Sunuculuğunu Seyfullah Erdoğan’ın yaptığı özel gecede zaman zaman gözyaşları ve hüzün hakim oldu. IFLC okulunda yetişen ve bugün profesyonel olarak müzik ve sanat çalışmalarını devam ettiren eski öğrencilerin de katıldığı programda müzik, şiir ve halk dansları icra edildi. Geçmiş etkinliklerde sahne performansı ile dikkat çeken genç yetenekler bu sefer IFLC 23. Yıl Özel Programı için sahneye çıktı. Dünyanın dört bir yanından – Romanya’dan Amerika’ya, Kazakistan’dan Arnavutluk’a, Tanzanya’dan Almanya’ya kadar gelen genç yeteneklerin muhteşem performansları izlendi. Almanya’dan katılan genç yetenek Ebubekir, “Bu Adam Benim Hocam” şarkısıyla herkesi hüzünlendirirken, Romanya’dan katılan Emily ve Eric’in “Sen Gelmez Oldun” Azerilerin çok bilinen güzel şarkısı ise; izleyicileri ayrı bir atmosfere taşıdı.
![]()
PROGRAMDA HER ANIN KIYMETİNE VURGU:
Öte yandan aylar süren yoğun hazırlık sürecinin ardından program, bugün Sydney şehir merkezinde sahne alacak olan genç yetenekler, Avustralyalı’larla buluşacak, “Colors of Voices” şarkı yarışmalarıyla, “Zamanın İzleri” ile sanatseverlerin karşısına çıkacak. “Zamanın İzleri” teması, evrenin yaratılışından bugüne yaşamın sürekliliğini ve her sonun aynı zamanda yeni bir başlangıç olduğunu hatırlatmayı amaçlıyor. Program, hayatın her anının kıymetini vurgularken, ruhların sonsuz yolculuğunu sanat aracılığıyla yüceltiyor.
KAYBETTİKLERİMİZİN HATIRALARI SAHNEYE TAŞINACAK
Bu özel tema, bize kaybettiklerimizin hatıralarını yaşatmanın önemini, her başlangıcın yeni umutlar taşıdığını ve insanlığın ortak duygularla nasıl kenetlenebileceğini gösteriyor. Zamanın izinde yürüyen herkes, bu programda kendi hikayesinden bir parçayla karşılaşacak.Gösteride yer alan eserlerde; veda ve doğuşun, hüzün ve umudun, kayıp ve yeniden dirilişin iç içe geçtiği yaşam döngüsü, sanatın tüm estetik gücüyle sahneye taşınacak ve izleyicilere unutulmaz anlar yaşatacak. Akif BurakCAN-ZAMAN Avustralya