Türkiye’deki can güvenliği meselesi, ruha bıkkınlık verecek derecede harap bir vaziyete dönüştü. Şehirlerde patlayan bombalarla sokağa yayılan cam kırıkları, özellikle spor müsabakalarına gün batımı yaşattı. Koskoca Galatasaray-Fenerbahçe derbisi iptal edildi. Birçok spor organizasyonu akamete uğradı. Türk insanının, “Teröre papuç bırakmayız.” cesaretini ülkemizde yaşayan yabancı futbolcular ve spor adamları gösteremedi. Yaptıkları soluk lisanlı açıklamalar, endişe verici ahvale büründü.
Fenerbahçe’nin hocası Vitor Pereira’dan tutun da Galatasaray’ın yıldızları Sneijder ve Podolski’ye kadar birçok sima, özellikle Taksim’deki canlı bomba eyleminden sonra gittikleri ülkelerinde, iyimserlik ve saadet vurgusundan uzak şekilde demeçler verdi.
Gece karanlığı iner inmez; renkleri ahenkle dans eden, ortamı çeşitli lehçelerle zenginleşen İstiklal’in sükûta evrilmesine sebep olan hain saldırı, futbol yıldızlarının ziyasını da söndürmek üzere. Kimileri; Sneijder ve Podolski’nin müşahadelerini, esmer cümlelerle telaffuza dökmesini küstahlık olarak addetseler de, gözlerindeki eski ışıltının silindiğini görmemek çok zor değil.
Futbol gibi kazancı yüksek, neşesi bol bir meslekle uğraşan insanlardan, yaşanan acılar karşısında Türkiye’nin alnı kırışık yerlisi gibi davranmasını beklemek makul bir düşünce tarzı gibi durmuyor. Sarı-Kırmızılı kulüp yöneticilerinin, “Haddinizi bilin. Böyle demeçler verip ülkemizi tehlikeli bir yer gibi göstermeyin.” uyarısı yaptığına ilişkin haberler de okumaya başladık.
UEFA kıskacında bulunan, özellikle Sneijder ile yaptığı sözleşmedeki ’20 milyon Euro’ya serbest kalır’ maddesini 7,5 milyon Euro’ya indiren Cim Bomlu idarecilerin, bu minvalde sert bir uyarı yapması, uzak ihtimal.
Türkiye’de, futbol yıldızları için de hayat pahalılaştı. Taksim civarında oturduğunu belirten Sneijder ise artık ailesiyle çıkıp gezemediğini, eğlenemediğini dillendiriyor. Çehresinden tebessümü silinen Hollandalı, korku sıtmasını aşıp, TT Arena’ya ilk ayak bastığı gün yaptığı açıklamadaki gibi İstanbul’u ‘Fantastik şehir’ diye kabul ederse, gelip top koşturacak. Boğaziçi’nin onun nezdinde ne kadar bir asil çekiciliği kaldığını zaman gösterecek.
Hasan Başer İstanbul