Hayatım boyunca, darbelerin asla ehveni şer bile olamayacağını savundum. Darbeler uzun vadede demokrasinin yerleşmesine engel olur. 15 Temmuz gecesi korkunç şeyler olurken ve çatışmalar sürerken, amasız ve fakatsız, demokrasinin tek yol olduğunu, darbelerin kötülüğünü ve çatışmayı darbeciler de hükümet de kazansa artık ülkede yeni bir rejimin (demokratik olmayan korkunç bir rejim) belirten mesajlar attım. Bu sırada pek çok sözde aydın da, komutan da sipere yatmış sonucu bekliyordu.
Darbecilerin sivil halka ateş açması ve parlamentoyu bombalamaları korkunç ötesi korkunçtur. Ancak, “Türk askeri halkına ateş açmaz” diyenlere de acı ile gülüyorum. Dersim’i 1938’de bombalayan, masum sivilleri mağaralarda zehirleyen ordu değil miydi? 1980 darbesinin şartları olgunlaşsın diye sağcı ve solcuların her gün birbirini öldürmesini seyreden ve sonra da kalanlara işkence eden ve bir kısmını asan ordu değil miydi? Madımak’ta zavallı insanlar yakılırken zevkle seyreden on binlerce dinciye eşlik eden ve hiçbir şey yapmayan ordu değil miydi? Kürtlerin şehirlerini PKK’lı teröristleri becerip ayıramadığı için siyasilerin emriyle bombalayan ve masumları öldüren bu ordu değil mi? Roboski’de onlarca masumu, aralarında Bahoz Erdal var diye, en üst düzey siyasetçilerin, MGK’nın ve MİT’in onayı ile bombalayan bu ordu değil miydi? Gezi’de insanları hedef alarak gaz fişeği isabet ettirip bir kısmını öldüren, pek çoğunu sakat bırakan bu ülkenin güvenlik güçleri değil miydi?
Pek çok aydının “Cemaat” nefreti, elde delil olmadan, 15 Temmuz gecesi yapılan korkunç şeylerin biricik olduğunu ve bunu sadece “dinci” birilerinin yapabileceğini ima ve hatta iddia etmesine sebep oluyor. Ordunun generallerinin üçte biri Cemaatçi olabilir mi? Bu mümkün mü? Nasılsa kimin kim olduğu belli değil ve bu muhtemelen asla ispatlanamayacak diye, sevmediğiniz Cemaat’i işin parçası göstermek, darbecilik nasıl alçaklıksa, öyle bir alçaklıktır. “Ordu göreve” diye pankart taşıyan ve taşıyanlara bugüne kadar asla ciddi ses etmeyenler elbette bu alçaklığı yapar ama kendine liberal ya da demokrat diyenlere ne oluyor?
15 yaşında asker ocağına aldığı gencecik çocukların beyinlerini, verdikleri acayip eğitimle donuklaştıran, zombileştiren ve onları demokrasi, çoğulculuk ve eşit vatandaşlık düşmanı olarak yetiştiren, bu ülkenin askerleri ve onların bu eğitim felsefelerine asla karşı çıkmamış siyasileridir. İslam sorunu da, Kürt sorunu da, Alevi sorunu da insanlık dışı boyutlara taştı ve çözülemedi ise sebebi, bu güvenlikçi kafanın her şeye karışmasıdır. Tüm bunlara Cemaat mi sebep oldu, oluyor? Cemaat’in de devletin de öğretisi, felsefesi, eğitimi ve çalışmaları ortada. Tersi iddiası olan somut delille ispat eder! Hapse girerim korkusu ile Erdoğan’ın iddialarını tekrar etmek namuslu bir iş midir?
“Din ve bilim uyuşur”, “demokrasi ve laikliği İslam reddetmez”, “herkes eşit vatandaş olmalıdır”, “çoğulculuk ve hoşgörü dinin gereğidir” diyerek Hizmet’in içinde ve Gülen’in etrafında toplanan hayırsever insanlar bugüne kadar demokrasi dışı bir şey yapmadılar, suça ve şiddete sözle bile karışmadılar, destek olmadılar. İçlerinde suça bulaşan varsa somut delili ile bulunsun ve adil yargılama ile cezalandırılsın. Onlara Hizmet’ten kimse bilerek isteyerek destek olmaz; olan, kendini ve yaşam felsefesini inkar etmiş olur. Tüm bunlara rağmen, şu an yapılan, milletin % 85-90 çoğunluğunun el birliği ile ülkenin dünyaya en açık, en eğitimli, fedakar ve hayırsever azınlığının soykırıma uğratılmasıdır. 1915’ten de beter! Zira büyük çoğunluk o zaman olan bitenden habersizdi; şimdiyse aktif katılımcı!