Bu haftaki kapağını Türkiye’de gerçekleştirilen darbe girişimine ve ardından başlatılan tasfiye süreci ile OHAL uygulamasına ayıran The Economist dergisi, ‘Erdoğan’ın intikamı’ başlığıyla yayınlandı
İngiltere’nin The Economist dergisi, bu haftaki kapağını Türkiye’de gerçekleştirilen darbe girişimine ve ardından başlatılan tasfiye süreci ile OHAL uygulamasına ayırdı. ‘Erdoğan’ın intikamı’ başlığıyla yayınlanan dergide, ‘Türkiye’nin Cumhurbaşkanı, halkın savunmak uğruna hayatını riske attığı demokrasiyi yok ediyor’ yorumuna yer verildi. ‘Türkiye’deki darbe girişiminde aydınlanmayan pek çok nokta olduğuna’ dikkat çeken dergi, ‘darbe girişiminin neden bu kadar kötü planlanmış olduğunu ve darbecilerin elinin hangi kademelere kadar uzandığını’ sorguladı.
“Erdoğan, halkın savunmak uğruna hayatını riske attığı demokrasiyi yok ediyor”
Türkiye’deki darbe girişimine dair iki noktanın net olduğunu dile getiren The Economist, bu noktalardan birinin ‘Türklerin büyük bir cesaretle sokaklara çıkıp askerlere dur demesi’, diğerinin ise ‘Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halkın savunmak uğruna hayatını riske attığı demokrasiyi yok etmesi’ olduğunu ifade etti.
Darbe girişiminden sonra ordu ve devlet kurumlarında başlatılan tasfiye süreci ile ilan edilen 3 aylık OHAL uygulamasına atıfta bulunan dergi, ‘şimdiyese laik kesimlerin, Kürtlerin ve diğer azınlıkların sokakları dolduran Erdoğan destekçilerinden ürkmüş olduğu’ yorumunda bulundu.
“Erdoğan, Türkiye’deki çoğulculuğa kendi darbesini yapıyor”
Erdoğan’ın ‘karşıt görüşleri ihanetle bir tuttuğuna’ ve ‘Türkiye’deki çoğulculuğa kendi darbesini yaptığına’ dikkat çekilen yazıda, ‘gidişatın önlenememesi durumunda ülkenin daha büyük bir çatışma ve kaosa sürükleneceği ve bu durumun Türkiye’nin komşuları, Avrupa ve Batı için tehdit anlamına geldiği’ ifade edildi. Dergi, ayrıca Türkiye’deki darbe girişiminin Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhak etmesi ve Birleşik Krallık’ın AB’den çıkma kararı almasının ardından Avrupa’nın yaşadığı üçüncü deprem olduğunun ve bu durumun NATO’yu da rahatsız ettiğinin altını çizdi.
The Economist’te yayınlanan yazıda ayrıca şu çarpıcı satırlara yer verildi:
“Fakat 2013 yılında İstanbul’da gerçekleştirilen Gezi Parkı protestolarından ve daha sonra patlayan yolsuzluk skandalından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan daha da otokratlaştı. Erdoğan yönetimi sırasında gazeteciler hapse atıldı, ordunun içi boşaltıldı ve yargı sindirildi. Tüm bunlar, Erdoğan’ın Gülen cemaatinin kurduğunu ifade ettiği ‘paralel devlet yapılanmasının’ kökünü kazımak adına yapıldı. Erdoğan Suriye’de ise Beşar Esad karşıtlarının amigoluğunu yaparken cihatçıların Türkiye üzerinden geçip Suriye’ye gitmesine göz yumdu.”
“Erdoğan, paranoyak bir tahammülsüzlüğe yöneliyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘başkanlık sistemini getirme uğruna tüm hesapları bir kenara ittiğine ve Kürtlerle olan barış sürecini noktaladığına’ dikkat çeken The Economist, ‘ülkenin şimdi PKK ve cihatçılar olmak üzere iki tehditle karşı karşıya olduğunu’ ifade etti. ‘Darbe girişimi sonrası sürecin daha iyi idare edilmesi halinde Erdoğan’ın bölünmüş ülkesini birleştirebileceğini ve basın üzerindeki baskıyı kaldırıp Kürtlerle yeniden masaya oturabileceğini’ savunan The Economist, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında şu yorumlara yer verdi: “Fakat Erdoğan paranoyak bir tahammülsüzlüğe yöneliyor. Bu tavırları, Erdoğan’ı üstlenebileceği demokrat devlet adamı rolünden çok, o nefret ettiği Arap despotlara benzetiyor.”
Darbe girişimi sonrası dönemde ‘Türkiye’nin yatırımcıları istikrarlı bir ülke olduğuna ikna etmesi gerektiğinin’ altını çizen dergi, “Ancak Erdoğan intikam peşinde koşan bir sultan gibi davrandıkça bunu başarmak zor olur” yorumunda bulundu. The Economist’te yayınlanan yazı, şu satırlarla sona erdi: “Darbe girişiminin etkileri uzun bir süre daha hissedilecek. Darbeciler çok sayıda vatandaşı öldürdü, ordunun itibarını sarstı ve ülkenin sınırlarını koruma yetisi ile terörle mücadeleyi zorlaştırdı. Dahası, darbe girişimiyle birlikte otokrat bir Cumhurbaşkanı’nın önündeki engeller kaldırıldı. İktidar hırsıyla bir gecede ödenen çok büyük bir bedel.