HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, Türkiye’nin tarihinin en
karanlık döneminden geçtiğini bundan çıkışın da 2013’teki çözüm ruhuna
dönmekten geçtiğine söyledi.
ilişkin olarak açıklamasına da “Hiç gerek yok sayın bakan; zaten Türkiye’nin
bütün yüz ölçümü şu anda cezaevine dönüşmüş durumda” dedi.
DİHABER’de yer alan habere göre, Baydemir, Temmuz 2015’ten bu yana Kürt
siyasetinin kapsamlı bir saldırıyla karşı karşıya olduğuna işaret ederek,
elindeki rakamları paylaştı. OHAL’in 5’inci ayını doldurduğunu ve en ağır
faturanın Kürt halkına ve Kürt siyasetine kesildiğini ifade etti. Baydemir, bu tabloyu
“Darbenin ta kendisidir. Cunta başarmış olsaydı, aynı şeyi yapacaktı, cunta
başarmadı AKP aynı şeyi yapıyor” diyerek, özetlerken, yıllardır aynı sonuç
alınamayan yöntemlerin bir kez daha denenerek, sonuç alınmaya çalışıldığına
işaret etti.
Adalet Bakanlığı’nın 2017’te 175 cezaevi inşa edeceği yönündeki
açıklamaları da tutuklama operasyonlarının daha da kapsamlı bir şekilde sürmesi
olarak okuyan Baydemir, “Hiç gerek yok sayın bakan; zaten Türkiye’nin bütün yüz
ölçümü şu anda cezaevine dönüşmüş durumda. Açık cezaevindeyiz. Bu kapsamlı daha
da derin operasyonların da habercisidir. En büyük ve hızlı hizmetleri cezaevi
inşa etmek olmuş ama kime niyet kime kısmet. Acaba o inşa edilecek
cezaevlerinde kimler kalacak. Kim bilebilir bunu?” diye sordu.
“Hepsi cezaevinde”
Nisan 2009’da yerel seçimler sonrasında yapılan “KCK” operasyonlarını
hatırlatan Baydemir, kendisinin de o günlerde Diyarbakır Büyükşehir Belediye
Başkanı olduğunu anımsatarak, şu ifadeleri kullandı: “Bize o kumpası kuranlar,
4-5 yıl boyunca arkadaşlarımızı cezaevinde tutanlar, kimi arkadaşlarımızın
hayatları karartıldı halen cezaevindeler. Belediye başkanlarından bahsediyorum.
O dönemin savcıları, o dönemin fezleke hazırlayıcısı olan emniyet müdürleri,
hakimleri neredeler şimdi? Hepsi cezaevinde. Bu dönemin hukuksuzca pervasızca
uygulayıcıları da emin olun aynı akıbeti yaşayacak.”
“Dümen 2013’e, çözüm ruhuna döndürülmelidir”
Türkiye’nin içerisinden geçtiği süreci “Türkiye’nin en karanlık dönemi”
olarak değerlendiren Baydemir “Bu karanlığa eğer beka bozulmadan çıkmak
isteniyorsa derhal dümen kırılmalı, makas değiştirilmelidir. Dümen de makasta
2013’nün ruhuna çevrilmelidir. Daha fazla yıkım olmadan, acı olmadan daha fazla
telafisi imkansız yaralar oluşmadan eğer dümen 2013’e doğru çevrilirse en
azından zararın neresinden dönülmüş olursak kardır. Belki yıllarca belki
aylarca uğraşarak oluşan bu yaralar bir yandan tamir etme bir yandan yaraları
sarma öte yandan da ortak bir gelecek inşa etmenin müzakereleri başlamış olur.
Ölümsüz bir zeminde çözüme doğru hep birlikte yol alma çabasını ortaya koymuş
oluruz. Ötesi hepimiz açısında karanlıktır. Şu anda yaşamış olduğumuz bu
atmosfer, OHAL atmosferi kötülük halinin ta kendisidir” ifadelerini kullandı.
Anayasa değişikliğine eleştiri
Meclis Anayasa
Komisyonu’nda olan anayasa değişikliğini eleştiren Baydemir, söz konusu
değişikliğin Türkiye’nin yararına bir şey getirmeyeceğini belirtti. Baydemir,
“Biz sadece eleştirmiyoruz, hem yüzlerine ayna tutuyoruz hem de çıkış yolu
öneriyoruz. Muhalefet olarak bir görevimiz de çıkış yolu önermektir. Tek bir
çıkış yolu var oda Kürt’e özgürlük, Kürt halkına özgürlük, Türk halkına ve
Ortadoğu halklarına da demokrasi ve barıştır” diye konuştu.