2016 Türkiye açısından hukuksuzlukların zirve yaptığı, kadını erkeğiyle
onbinlerce insanın somut bir suç gösterilmeksizin tutuklandığı, yüz binden
fazla kişinin Erdoğan’ın isteğiyle mesleğini yapamaz hale geldiği utanç dolu
bir yıl oldu.
2017’ye girilirken
2016, Türkiye tarihi yazılırken özel bir sayfanın ayrılacağı yıllardan
olacak. Ülkenin Erdoğan rejimine teslim olduğu, AKP’nin araştırılmasını ve
gerçek faillerinin ortaya çıkmasını sürekli engellediği, girişimi tasfiye ve
tutuklamalara kılıf yaptığı bir darbe teşebbüsü yaşandı. Ülkede 15 Temmuz’dan
bu yana tarihte eşi benzeri görülmedik bir tasfiye, kapatma, mülkiyete el koyma
ve tutuklama dalgası yaşandı.
İşte rakamlar
115475
kişi işten çıkarıldı, açığa
alındı ya da kamu görevinden tasfiye edildi
82785
kişi gözaltına alındı. Bu
kişiler işkence sayılabilecek gözaltı süresi, aç bırakma, dayak, avukatla
görüşememe, yurtdışı çıkış yasağı gibi uygulamalara maruz kaldı
41752
kişi tutuklandı. Bu kişiler
yukarıda aktarılan gözaltı şartlarına ek olarak cezaevine konulduğunda açık
görüş kısıtlaması, mektup yasağı, kitap yasağı, teşhir edilme, malvarlığına el
konma gibi uygulamalarla karşılaştı. ‘İtirafçı ol kurtul’ söylemiyle, birlikte
dini sohbetlere katıldığı, talebeye burs verdiği ya da kurban bağışladığı
kişilerin isimlerini açıklayarak tutuklanmalarına sebep olması için psikolojik
baskıya uğradı.
2099
okul, yurt ve üniversite kapatıldı. Çıkarılan KHK’lar ile tamamen öğrencilere hizmet veren, ödüllü
ve parmakla gösterilen eğitim yuvaları kapatıldı. Bu yerler adı çocuklara
cinsel taciz ve usulsüzlük gibi iddialarla anılan yandaş vakıf ya da şirketlere
adeta peşkeş çekildi
6337 akademisyen işini kaybetti. Aralarında çok sayıda
rektör, dekan gibi kişilerin bulunduğu Profesörler, doçentler ve diğer öğretim
elemanları ya işsiz bırakıldı ya da tutuklandı.
3843
hakim ve savcı meslekten ihraç edildi. AKP iktidarının arka bahçelerinden HSYK, fişleme
listeleri, yakınlarının kimlikleri gibi sebeplerle hakim ve savcıları meslekten
çıkardı. Bu hakim ve savcıların yaklaşık 2500’ü herhangi bir delil
gösterilmeksizin terör örgütü üyesi olmak iddiasıyla tutuklanırken
dokunulmazlığı olan yüzlerce yüksek yargı üyesi hapsedildi. Anayasa Mahkemesi
de birlikte mesai yaptığı 2 üyesini ‘oluşan kanaat’ şeklindeki absürd bir
sebeple meslekten ihraç etti, 2 üye tutuklandı.
195
gazete, TV ve radyo kapatıldı. 2015 yılında uydudan düşürme yoluyla yayı hayatı fiilen
sonlandırılan Samanyolu Yayın Grubu ve İpek grubu’na ek olarak 2016’da
Türkiye’nin en fazla satan gazetesi Zaman Gazetesi’ne el konuldu. 15 Temmuz
sonrasında ise kapatılan gazete, TV ve radyo sayısı 200’e yaklaştı. Bunun
yanısıra sayısız internet sitesine erişim engellendi.
147
gazeteci tutuklandı. Haberin yayına hazırlandığı 2016’nın son gününde 7 gazeteci
halen gözaltında tutulurken tutuklu 147 gazetecinin yanısıra en az 200 gazeteci
hakkında yakalama kararı ya da adli kontrol şartı bulunuyor. TRT’de ise işten
çıkarılan 350 gazeteci bulunuyor. Hizmet hareketine yapılan bunca zulmün yanısıra işadamlarının
onmilyarlarca lira değerindeki mal varlıklarına bir kalemde el kondu.
Öncesinde kayyım atanarak batırılan ya da dağıtılan şirketlere ilaveten 15
Temmuz sonrasında 5 bin şirket direkt olarak TMSF’ye devredildi.