HDP Eş Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş, eş başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın gözaltına
alındığı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanması
durumunda, Kürtlerin ‘iktidar ve Türkiye Cumhuriyeti’nin
resmi uygulamaları’ndan kopuşunun pekişeceğini söyledi. Almanya merkezli DW Türkçe ’ye değerlendirmede bulunan
Demirtaş, Diyarbakır Belediyesi önünde yaptığı konuşmaya aynı gün içinde
soruşturma açılmasını şu sözlerle değerlendirdi: “Hakkımda açılmış 103’üncü soruşturma oldu. Dolayısıyla bütün yargıçlar,
savcılar şu anda AKP’nin siyasi baskısı altında çalışıyor, bir kısmı ise siyasi
talimatı altında görev yaparken, bu tür davaların adaletli sonuçlanmasını
beklemek mümkün değil. Siyasi gelişmelere göre bu tür soruşturmaların seyri
değişecektir.”
Seçimde ağır bedel öder
Tüm halkı, hükümetin uygulamalarını
demokratik bir şekilde protesto etmeye davet ettiğini ve ‘direniş’ çağrısının
da bu olduğunu aktaran Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanları
Fırat Anlı ile Gültan Kışanak’ın gözaltına alınmasına dair “Hükümetin
sandıkta elde edemediği Diyarbakır belediyesini gasp yoluyla, hırsızlık yoluyla
elde etmekten başka bir şey değil. Biz belediye başkanlarımızı tanıyor,
güveniyoruz. Onlar sürekli barış için çalışan arkadaşlarımızdır” diye
konuştu.Demirtaş, Anlı ile Kışanak’ın gözaltına alınma gerekçelerine atıfla,
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile AKP’nin sıklıkla başkanlık sistemini
önerdiklerini, kendilerinin de özerlik sistemini önermelerinin suç olmadığını
söyledi. “Burada terör örgütünün üyesine araç tahsis etmek gibi bir şey
söz konu değil” diyen Demirtaş, belediyenin yapması gerektiği gibi
cenazelere hizmet sunduğunu anlattı. Belediyeye kayyım atanabileceği yönündeki
yorumlar sorulan Demirtaş, daha önce de farklı belediyelere kayyım
atandığını hatırlattı. Diyarbakır büyükşehir belediyesine de kayyım atanması
durumunda ‘darbe geleneğini’ sürdürdüğünü söylediği AKP’nin
ilk seçimde ağır bedel ödeyeceğini savunan Demirtaş, “Bundan da belki
önemlisi, Kürtler zaten AKP iktidarından ve Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi
uygulamalarından uzun süredir kopmuş durumdalar. Bu tip uygulamalar bunu sadece
pekiştirir” ifadelerini kullandı.
‘PKK’nın masaya dönmesi için
çabalıyoruz’
Demirtaş, herkesin Erdoğan’a “masaya geri dön” çağrısı
yapması gerektiğini belirterek, Avrupa Birliği’nin de ‘Erdoğan’ın savaş
politikalarını’ sert şekilde eleştirmesini beklediklerini ifade etti.
Erdoğan’ın ‘mülteci kozu’nu kullanması nedeniyle Avrupa
devletlerinin sessiz kaldığını vurgulayan Demirtaş, “Kürtler ve
Türkiye’deki diğer kesimlere dönük insan hakları ihlallerine sessiz kalarak bu
suça ortak oldular” dedi. HDP’nin şiddet ve silaha karşı olduğunu,
Kürt sorunun müzakere ile çözülmesi gerektiğini savunan bir çizgide olduğunu
aktaran Demirtaş, “Bizim tutumuz nettir. Biz PKK’nın tümüyle masaya
dönmesi için çaba sarf eden bir partiyiz. Ama aynı zamanda hükümetin ve hükümet
adına silah, şiddet kullananların işlediği suçları da görmezden gelemeyiz” ifadelerini
kullandı.