Prof. Dr. Ori Soltes; Hizmet mensuplarının, Bediüzzaman’ın “müspet hareket” metoduna dört elle sarıldığını belirterek; “Bu sürece sabırla mukabele etmek, yapılan zulümlere şiddet yoluyla cevap vermemek, hizmete devam etmek ve sonunda hakkın ve adaletin galip geleceğine inanmak” olduğunu belirtti.
Zafer POLAT-Sydney
Amerika’nın prestijli eğitim kurumlarından Georgetown Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.Ori Soltes’in kaleme aldığı Hizmet Hareketi ve Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Biyografisini anlatan kitap, Avustralya ve Yeni Zelanda da ayrı ayrı okuyucularıyla buluştu. “Düşünce ve Aksiyon Arasında Fethullah Gülen’in Entelektüel Biyografisi (Between Thought and Action: An Intellectual Biography of Fethullah Gülen) adını taşıyan 292 sayfalık kitap, çeşitli kıtalarda okuyucularıyla buluşmaya devam ediyor. Sydney, Melbourne ve başkent Canberra olmak üzere, Adelaide, Brisbane ve Perth ile Yeni Zelanda’nın Auckland şehrinde düzenlenen tanıtım ve imza gününe çok sayıda davetli katıldı. Sydney Notre Dame Üniversitesi’nin ev sahipliği yaptığı imza gününde konuşan kitabın yazarı Prof.Dr. Soltes, Hizmet Hareketi ile ilgili önemli noktalara dikkat çekti.
HİZMET MENSUPLARI, BEDİÜZZAMAN’IN ‘MÜSBET HAREKET METODUNA’ 4 ELLE SARILDI
Avustralya ve Yeni Zelandalı önemli simaların da dinleyici olarak katıldığı gecede konuşan Soltes, kitabın Hizmet Hareketi’ne gönül vermiş, kişilerle röportajların da yer aldığını vurguladı. Ori Soltes, yazım sürecinde Türkiye, Amerika, Avustralya ve Kafkasya Bölgesinde birebir yaptığı görüşmelerde, Hizmet mensuplarının, Bediüzzaman’ın “müspet hareket” metoduna dört elle sarıldığını belirterek; “Bu sürece sabırla mukabele etmek, yapılan zulümlere şiddet yoluyla cevap vermemek, hizmete devam etmek ve sonunda hakkın ve adaletin galip geleceğine inanmak” olduğunu belirtti.
TÜRKİYE, STALİN RUSYASI’NIN KARANLIK GÜNLERİNİ YAŞIYOR:
Türkiye’de yaşananları, Stalin Rusya’sının karanlık günlerine benzeten Soltes, tespitlerini şöyle sürdürüyor: “Gülen de Bediüzzaman gibi bu dünyada, hayatı boyunca çok fazla dünya zevki ile tanışmadı ve huzur yüzü görmedi. Fakat bundan hiç şikayetçi olmadı. Gülen de Bediüzzaman gibi hayatı boyunca eza ve cefa gördü. Erdoğan, Türkiye’yi bütün gücü elinde bulunduran bir otokratın kontrolünde barbarlığın hakim olduğu bir ülkeye dönüştürmek istiyor. Gülen, İslam ve demokrasinin bir arada yaşayacağını ifade ederken, Erdoğan demokrasiyi tahrip etti. Erdoğan, Diyanet’i siyasi bir araç olarak kullandı, kendisi için bir fetva makamı haline getirdi, kendisi gibi düşünmeyen, Müslümanları hain ilan etti. Diğer bütün dini gruplar üzerinde hakimiyet kurdu ama Gülen’i kendi tasallutu altına alamadı.” dedi.
Sydney Notre Dame Üniversitesi’de konuşan ABD'li Yazar O.Soltes,Hizmet Hareketine yapılan zulümler için: "TR’de yaşananlar, Stalin'in karanlık günleri gibi. Erdoğan,Türkiye’yi bütün gücü elinde bulunduran 1otokratn kontrolünde barbarlığın hakim olduğu ülkeye dönüştürmk istiyor" pic.twitter.com/oUbAh18nbN
— Zaman Avustralya (@ZamanAvustralya) June 15, 2023
15 TEMMUZ DARBE TİYATROSUNA CEVAP İÇİN BU KİTABI YAZDIM:
AKP rejiminin gerçekleştirdiği karalama kampanyası ve saldırılara da bir bölüm ayıran Amerikalı Akademisyen Soltes, bu saldırıların ana sebebi olarak Hocaefendi’nin dünya görüşünün, Erdoğan’ın zulüm eksenli dünya görüşünün taban tabana zıt kutbunda yer alması olarak değerlendirdi. Türkiye’de yaşanan 15 Temmuz Kurgu Darbe Girişimiyle, Hizmet Hareketi mensupları ve Fethullah Gülen Hocaefendi’nin, planlı ve kademeli bir şekilde şeytanlaştırıldığına vurgu yapan Ori Soltes, bu kitabı ise; tasarlanan darbe tiyatrosuna karşı bir cevap olması için kaleme aldığının altını çizdi. Soltes şöyle konuştu: “Ve maalesef Erdoğan’ın, bu şeytanlaştırma ve kara propagandası, kısmen başarılı oldu. Mesela ABD’nin çok önemli dergisi, New Yorker’da Gülen hakkında tamamen olumsuz bir yazı yayınlandı. Bunun, Erdoğan’ın kendisi tarafından yazıldığını düşünüyorum. Sorumsuzca, ciddi bir araştırma yapılmadan sadece Türk kaynaklara dayandırılarak yapıldığı çok belli bir yazıydı. Bu yazının tek amacı, Hizmet Hareketi’ni şeytanlaştırmak isteyen tek bir kişi tarafından, yani Erdoğan tarafından kontrol ediliyordu. İşte bu kitabı da New Yorker’daki taraflı, yayınları çürütmek için kaleme aldım.” Diye konuştu.
HİZMET HAREKETİ DÜNYADA SOSYAL BİR HAKİKAT:
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin hayatı ve Hizmet Hareketi’nin günümüz dünyasında önemli birer sosyal hakikat olduğuna işaret eden Soltes, hadiselere ve dünya coğrafyasına insafla bakan birçok Batılı İlim adamı ve yazarın, bu hakikatlere şahitliklerini kaleme alarak dile getirmeye devam ettiğini söyledi. Prof.Dr. Soltes; “Erdoğan tarafında olup birçok kişi tanıdım sahte alçak gönüllü, sahte dindar insanlar. Erdoğan’ın tersine Gülen’in Allah’a olan inancı samimi, içten ve derindir. Erdoğan, devletin bütün imkanlarını kullandı ama başarısız oldu. Hizmet Hareketi’ni tahrip edemediği gibi hareketin prensiplerine ve ruhuna zarar veremedi. Hareket, dünyanın her tarafına kök saldı ve gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak için hizmetlerine devam ediyor. Sadece bu ramazan ayında, Hizmet mensupları, binlerce programla hizmetini sürdürdü. Herkese içtenlikle ilgi duyan, hem aklından, hem de yüreğinden konuşan, dinleyen herkese hitap ediyorlar. Gülen’in konuşması söz değil, aksiyondur. İşte bu kitabın konusu da budur.” dedi.
ERDOĞAN, ‘SAHTE DİNDARLIĞA’ ÇOK İYİ BİR ÖRNEK!
Hizmet Hareketi ile AKP iktidarı arasında bir kıyaslama yapan Soltes, Erdoğan’ın, dini nasıl kullandığına işaret etti. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, dindarlığının, ‘sahte din anlayışı’ açısından mükemmel bir örnek olduğunun altını çizen Prof. Soltes, Hizmet Hareketi gönüllülerinin ise; samimi, alçak gönüllü, tevazu ve takva sahibi olduklarını belitti. Soltes, çeşitli sorulara verdiği cevaplarda şu konulara değindi: “Gülen’in dindarlığı ne kadar samimi ve içten ise Erdoğan’ın dindarlığı o kadar gösterişe yönelik ve Müslüman değerlerle bağdaşmıyor. Gülen’in hayat tarzı ne kadar basit ve sade ise, Erdoğan, bunun tam tersi. ”dedi. Gülen, takipçilerine adanmışlık öğretisini salık verirken; Erdoğan dini siyasete alet ederek, dini değerleri sömürerek milyarlarca dolarlık bir servet biriktirdi, halkın parasıyla kendisine saraylar inşa etti.
KİTAP ÜÇ BÖLÜMDEN OLUŞUYOR
Öte yandan Prof.Dr. Soltes, 292 sayfadan oluşan kitabında Hocaefendi’nin düşünce dünyasını şekillendiren manevi dinamikler ve bu dinamiklerin tarihi kökenleri üzerine odaklandığını belirtti. ABD’li akademisyenin büyük bir titizlikle yazdığı ve adeta bir dinler tarihi yolculuğuna çıkartan kitabı; Enbiya-yı izam’dan, mistiklere, Rabiatül Adeviyye’den, Hallac’a, İbn Arabi’den, Mevlana’ya, Sokrates’ten Bediüzzaman’a uzanan geniş ve derin bir düşünce ve inanç yelpazesini resmederken, Hocaefendi ve Hizmet Hareketi’ni, bu yelpazenin bir hülasası olarak ortaya koyuyor. Kitabın uzun araştırmalarla yazıldığını ve üç bölümden oluştuğunu belirten Soltes; “Bu Sayın Fethullah Gülen üzerine yazdığım ikinci kitabım. Kitap üç bölümden oluşuyor. İlk bölümde, Gülen’in biyografisi yer alıyor. İkinci bölüm ise; onun düşünce dünyası ile Rabiatül Adeviyye’den, Hallac’a, İbn Arabi’den, Mevlana’ya, Sokrates’ten, Bediüzzaman’a uzanan diğer âlimlerle kıyaslama yer alıyor. Son bölümde ise Gülen’i ilkokuldan beri tanıyanların yanı sıra, aralarında Avustralya, Amerika, Avrupa’dan 70 farklı kişiyle yapılan röportajlar yer alıyor. “dedi. ZAMAN-Avustralya