15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, her gelenin
cemaate saydırarak rejime bağlılığını ispatlama yerine döndü. Komisyonun darbe
girişiminin ardındaki gerçekleri araştırma gibi bir maksadı görünmüyor: Aslında
birileri hesaba çekilecekse, o komisyonun başkanı dâhil olmak üzere bugüne
kadar komisyon önünde cemaati suçlayanların tamamına yakınının, bugün hayatı
karartılan yüz binlerce masumdan çok daha önce hesaba çekilmeleri gerekirdi.
İlk önce çıkıp konuşmaları gereken MİT Müsteşarı Hakan Fidan,
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve kuvvet komutanları ısrarla komisyondan
kaçırılıyor, yerine fî tarihinde görev yapmış emekli komutanlarla, konuyla ne
ilgisi olduğu anlaşılamayan Mehmet Ağar gibileri komisyona çağırılıyor.
Komisyonun Ağar misafiri
Komisyonda söylediklerine bakılırsa, yakın zamana kadar cemaatin
programlarında boy göstermek için kendini paralayan, katılamadığı programlar
için hayıflanan Ağar, 15 Temmuz’dan sonra çok değişmiş.
2007 katıldığı Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’nın finalinde “onların arkasında elbette bu toprakların
yetiştirdiği değerler var, öğretmenlerimiz var, imanlı inançlı şahıs çıkarları
bir kenara bırakmış ideal sahibi insanlar var ki, geçen sene söylediğim gibi
Fethullah Hoca Efendi var” diyerek emeği geçenlere övgüler yağdırmıştı.
Yine 2013 yılında düzenlenen 11. Türkçe Olimpiyatları’nın gala
gecesine katılan Ağar, ‘Türkçe
Olimpiyatları’na başlangıcından beri destek verdiğini’ ifade ederek, “Geçen
yıl mecburi sebepten dolayı uzakta kaldığım bu organizasyonu orada da
televizyondan takip ettim. Türkçe Olimpiyatları güzel Türkçemizin, Türkiye’nin
kültürünün dünyanın dört bir yanında temsil edilmesini sağlıyor. Bu işin fikri
mimarlarını ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” demiş ve Türkçe
Olimpiyatları’na her kesimden herkesin destek vermesi gerektiğini vurgulamış.
Eğer o gün Mehmet Ağar’ın sözlerine kulak vererek destek
verenler olduysa, bugün tutuklanma sırasının ne zaman kendilerine geleceğini
endişe içinde bekliyorlardır herhalde…
İşkenceden geçirdiği sol
örgütler zararsızmış
Ağar’ın demesine göre asıl tehlike Cemaat’miş… Sol örgütler onun
sandığının aksine zararsız, eline bıçak almamış insanlarmış… Ağar’ı 2012
yılında cezaevinde ziyaret ederek göklere çıkaran AKP’li Selçuk Özdağ,
komisyondaki bu sözleri kendince tevil etmeye çalışmış.
Halbuki ‘kahramanımız’ Mehmet Ağar 1990’ların en karanlık
simalarından birisi. Geçmişte ortak çalıştığı ne kadar karanlık ve mafyatik
yapı varsa bugünün muktedirleriyle derin bir işbirliği içine girmiş durumda.
Geçmiş dönemde Susurluk emsali her türlü pisliğini kendince cemaatin kapısının
önüne süpürmeye çalışıyor.
Döneminde temelleri atılmış ‘Siyaset- mafya- polis’ arasındaki
kirli ilişkileri açığa çıkaran 3 Kasım 1996’daki Susurluk kazasından sonra
hakkında açılan dava sonucu, ‘cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturmak’
suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırılan Ağar’a verilen hapis cezası Yargıtay
tarafından onanmıştı. 1 yıl cezaevinde paşalar gibi ağırlandıktan sonra da
Nisan 2013’te tahliye olmuştu.
İşini doğru yapan herkes
Cemaat’tenmiş
Şimdi kalkmış ‘beni mahkûm edenler cemaatin hâkimleriydi, çünkü
hepsi tutuklandı.’ diyor. O hâkimlerin cemaatle ilişkisi olup olmadığını
bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir şey var ki, tek başına bu sözler bile Ağar gibi
karanlık ilişkiler içinde olan birini yargılayıp cezalandırabilecek cesarete
sahip yargı mensuplarının, işlerini doğru yaptıkları için zindanlara
atıldıklarının en büyük delilidir.TR724.COM