Avrupa Konseyi Türkiye’yi idam cezasını geri getirmek konusunda uyardı. Konseyin uyarısı, Türkiye’nin 675 ve 676 sayılı kanun hükmünde kararnamelerle 10 binden fazle kişiyi kamudan ihraç etmesinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir gün öncesinde parlamentodan idam cezasının geri getirilmesini düşünmelerini isteyeceği açıklamasının ardından geldi.Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin Sözcüsü Daniel Holtgen, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada “İdam cezasını uygulamak Avrupa Konseyi üyeliği ile bağdaşmaz.” dedi.
Executing the #deathpenalty is incompatible with membership of the #CouncilofEurope @coe
ERDOĞAN’IN İDAM ÇIKIŞINA CEVAP
Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumartesi günü yaptığı ve Cumhurbaşkanlığı resmi Twitter hesabında da yer verilen bir konuşmada “İdam cezası meclisten geçer önüme gelirse imzalarım, Batı’nın ne dediği önemli değil milletimin ne dediği önemli” dedi. Erdoğan zamanlama konusunda bir yorumda bulunmazken, hükümetin teklifi meclise getireceğini ve kendisinin de imzalayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bu eser dünyada en başarılı uygulamalarını ortaya koyduğumuz kamu-özel sektör iş birliğinin bir örneğidir.”
İDAMI AKP İKTİDARI 2004’TE AB UYUM YASALARI KAPSAMINDA KALDIRDI
Türkiye ölüm cezasını Avrupa Birliği üyeliği uyum çalışmaları kapsamında AK Parti iktidarında, 2004 yılında kaldırmıştı. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland Ankarayı idam cezası ile ilgili olarak Ağustos ayında uyarmış, bunun Türkiye’nin de imzası olduğu İnsan Haklası Evrensel Beyannamesi’ne aykırı olduğunu söylemişti.
Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz da konseyin uyarısına katılarak, Türkiye’yi ‘Avrupa Birliği kapasını çarparak kapatacak’ bir adım atmayı düşünmekle eleştirdi. Kurz, Avustura Basın Ajansı’na yaptığı açıklamada “Ölüm cezası tüm dünyada kaldırılması gereken ve Avrupa değerlerine açıklıkla aykırı olan zalim ve insanlık dışı bir ceza türüdür.” dedi.
İdam cezası 15 Temmuz darbe girişiminden sonra hükümetin on binlerce kamu görevlisini görevden alması ve darbe girişimi ile alakalı olduğu suçlamasıyla 35 binden fazla kişiyi tutuklaması sonrası tekrar gündeme geldi.
Pazar günü Resmi Gazete’de yayınlanan 675 ve 676 sayılı kanun hükmünde kararnamelerle 15 basın yayın organı kapatıldı, 10 bin 158 kişi kamudan ihraç edildi ve rektörlük seçimleri iptal edildi.
Ankara’nın AB’ye tam üyelik süreci 2005 yılında başlamıştı. O zamandan beri birlik tam üyelik sürecinin tamamlanması için gereken 35 fasıldan 15’ini müzakereye açmış ancak bugüne kadar sadece bir tanesi başarıyla tamamlanabilmişti.Kaynak: Deutsche Welle Türkçe