Başbakan, reform paketinin “Avustralya’nın geleceği için stratejik bir adım” olduğunu savundu:“Nitelikli göçe odaklanan, adil ve sürdürülebilir bir sistem kuruyoruz. Bu reform, hem ekonomiyi hem sosyal dokuyu güçlendirecek.”
Başkent Canberra’da yeni göçmen yasasıyla ilgili Federal Parlamentodaki gerilim sürüyor. Federal hükümetin sunduğu kapsamlı göçmen reform paketi, Meclis’te muhalefet ve bağımsız milletvekillerinin sert eleştirileri gölgesinde sürüyor. Hükümetin yeni tasarısı şu ana başlıkları kapsıyor; öğrenci vizeleri, çalışma izinleri, geçici vizeler ve iltica süreçlerinde köklü değişiklikler gibi önemli başlıkları içeriyor.Özellikle yıllardır işlem görmeyen sığınmacı dosyalarının hızlandırılması, muhalefet tarafından “belirsiz ve eksik” bulundu.
Başbakan Anthony Albanese, reform paketinin Avustralya’nın uzun vadeli ihtiyaçlarına göre tasarlandığını söyleyerek Meclis’te kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Albanese, ülkenin hem ekonomik yapısının hem de sosyal uyumunun korunması için nitelikli göçe dayalı, modern ve güvenilir bir göç sistemi gerektiğini vurguladı.Başbakan konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Avustralya’nın göç sistemi artık eski ihtiyaçlara göre tasarlanmış, yamalı bir yapıya dönüştü. 2025 sonrasının dinamiklerine yanıt veren bir model kurmak zorundayız. Biz, nitelikli göçü korurken aynı zamanda bu ülkeye gelen herkesin adil, hızlı ve şeffaf bir süreçten geçmesini sağlayacak reformlar hazırladık.”
Albanese, reformun yalnızca teknik bir düzenleme olmadığını, ülkenin geleceğini yakından ilgilendiren stratejik bir dönüşüm olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Ekonomimizin ihtiyaçları değişiyor. Sağlık, eğitim, teknoloji ve altyapı gibi alanlarda ciddi bir iş gücü açığımız var. Bu reform, doğru yetenekleri ülkemize çekmek ve burada tutmak için hayati önemde. Aynı zamanda toplumumuzun dayanışmasını güçlendirecek bir sistem kuruyoruz.”
Göçmenlik süreçlerinin yıllardır yavaş işlemesinin hem insanlara hem de ekonomiye zarar verdiğini belirten Albanese, bu reformun gecikmiş bir adım olduğunu söyledi: “İnsanların dosyalarının yıllarca beklemesi kabul edilemez. Bu sadece bürokratik bir sorun değil; ailelerin hayatını, işverenlerin planlarını ve toplum olarak geleceğimizi etkileyen bir mesele. Bu paket bekleyen süreçleri hızlandıracak, karar alma mekanizmalarını modernleştirecek.”
Başbakan ayrıca muhalefetin “güvenlik zafiyeti” eleştirilerine de cevap verdi: “Güvenliği asla zayıflatmıyoruz. Aksine, daha düzenli, daha denetlenebilir, daha sorumlu bir göç sistemi kurarak güvenliği artırıyoruz. Avustralya hem güçlü hem insancıl bir ülke olabilir biz bunu birlikte başarabiliriz.”
Albanese, reform paketinin toplumdaki kutuplaşmayı değil, ortak hedefleri güçlendirmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı; “Göç, Avustralya’nın hikâyesinin bir parçasıdır. Bu ülkeyi şekillendiren en önemli güçlerden biridir. Biz bu reformla hem mirasımıza sahip çıkıyor hem de geleceğe daha sağlam adımlarla yürümek için sistemi güncelliyoruz.”
LİBERAL MUHALEFET LİDERİ LEY: “HÜKÜMET HAZIRLIKSIZ, GÜVENLİĞİ RİSKE ATIYOR”
Liberal Parti lideri Sussan Ley de reform paketini sert bir dille eleştirererek, hükümetin güvenliği riske attığını ileri sürdü. Ley; “Bu tasarı ne ekonomik etki analizi içeriyor ne de net hedefler koyuyor. Hükümet sınır güvenliğini zayıflatıyor ve belirsizlik yaratıyor.” dedi. Ley özellikle üniversitelerin uluslararası öğrenci gelirine bağımlılığına dikkat çekerek: “Yabancı öğrenciler konusunda net bir yol haritası yok. Bu belirsizlik binlerce iş ve milyarlarca dolarlık gelir için tehlike.”ifadelerini kullandı.
YEŞİLLER’DEN SERT TEPKİ: “İNSAN HAKLARINI YOK SAYAN BİR TASARI”
Yeşiller Partisi Göç Sözcüsü Senatör Nick McKim, tasarıya en sert muhalefet eden isimlerden biri oldu. McKim hükümete şu sözlerle yüklendi: “Bu reform, insan hakları bakımından geri adım. Sığınmacıların yıllarca belirsizlikte bırakılmasının çözümü süreçleri kısaltırken adaleti zayıflatmak değildir.”McKim ayrıca hükümeti “siyasi puan toplamak için kırılgan gruplar üzerinde politika üretmekle” suçladı: “Bu tasarı güvenlik değil güvensizlik yaratır. Mülteciler hedef değil, korunması gereken insanlardır.”
BAĞIMSIZ SENATÖRLER: “SÜREÇ NET DEĞİL, EKONOMİK ETKİLER HESAPLANMAMIŞ”
Öte yandan bazı bağımsız senatörler de tasarının aceleye getirildiğini savundu.
Özellikle bağımsız Senatör David Pocock, tasarıdaki şeffaflık eksikliğine dikkat çekerek:“Hızlanma vaadi var ama mekanizmalar yok. Ekonomik değerlendirme yok. Sadece söylem üzerinden ilerleyen bir paket olur mu?” diye sordu.
Üç yıldır bekleyen dosyalar: Mecliste İnsani Çığlık
Görüşmelerde birçok milletvekili, üç yıldır sonuçlanmamış on binlerce sığınma dosyasının yarattığı insani krize dikkat çekti.İnsan hakları örgütleri, Parlamento önünde bir araya gelerek şöyle dedi:
“Aileler paramparça oldu. Eşler ve çocuklar farklı ülkelerde bekliyor. Psikolojik çöküş yaşayan insanlar var. Reform, hızlandırma sağlarken adaleti zayıflatmamalı.”
Hükümetin hedefi: Yıl sonuna kadar yasalaştırmak
Bu arada Hükümet tasarının yıl sonuna kadar Senato’dan geçmesini istiyor, ancak muhalefet, Yeşiller ve bağımsızların mevcut sert tutumu göz önüne alındığında süreç kolay görünmüyor. Enes Cansever-ZAMAN Avustralya