Avustralya Federal Başbakanı Anthony Albanese, bugün yapılan ulusal güvenlik toplantısının ardından radikalizm ve İslamiyet tartışmalarına net bir dille açıklık getirdi. Albanese, “Radikalizm bir din meselesi değildir; İslam’ı temsil etmez” diyerek hem güvenlik vurgusu yaptı hem de toplumsal birlik çağrısında bulundu.
“RADİKALİZMİN DİNLE İLGİSİ YOK”
Başbakan Albanese, radikal ideolojilerle dinin özellikle de İslam’ın bilinçli şekilde karıştırılmasına karşı çıkarak şu ifadeleri kullandı:
“Radikalizm dini temsil etmez. İslam barışa dayalı bir inançtır. Aşırı ve şiddet yanlısı ideolojiler, herhangi bir dini ya da inancı temsil etmez.”
Albanese, hükümetin mücadelesinin inançlarla değil, şiddet üreten aşırıcı ideolojilerle olduğunu özellikle vurguladı.
“SORUN DİN DEĞİL, ŞİDDETİ MEŞRULAŞTIRAN İDEOLOJİLERDİR”
Başbakan, güvenlik politikalarının hedefinin açık olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Sorunumuz dinlerle değil; dini istismar ederek şiddeti meşrulaştıran radikal ideolojilerledir. Avustralya’da hiçbir topluluk bu tür yaklaşımlar nedeniyle töhmet altında bırakılamaz.”
Bu açıklamanın, son dönemde artan güvenlik tartışmalarında toplumsal tansiyonu düşürmeyi amaçladığı değerlendiriliyor.
İÇİŞLERİ BAKANI BURKE: “GÜVENLİK VE TOPLUMSAL UYUM BİRLİKTE YÜRÜR”
Toplantıya katılan Tony Burke de güvenliğin yalnızca polis ve istihbarat tedbirleriyle sınırlı olmadığını vurguladı. Burke,
“Radikalizmle mücadele ederken toplumsal uyumu ve birlikte yaşama kültürünü korumak zorundayız”
ifadelerini kullandı.
GÜVENLİK TOPLANTISINDA ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR
Toplantıda ele alınan başlıca konular şöyle sıralandı:
Aşırıcı ve şiddet yanlısı ideolojilerle mücadele
Toplumun tüm kesimlerinin hedef alınmasına karşı net duruş
İstihbarat ve önleyici güvenlik mekanizmalarının güçlendirilmesi
BİRLİK VE SAĞDUYU MESAJI
Albanese, açıklamasını topluma birlik çağrısıyla tamamladı:
“Avustralya çok kültürlü bir ülkedir. İnancı, kökeni ne olursa olsun herkesin güvenliği bizim sorumluluğumuzdur.”
Başbakan’ın bu sözleri, hem güvenlik kaygılarını gidermeyi hem de İslam’ın radikalizmle özdeşleştirilmesine karşı güçlü bir siyasi duruş sergilemeyi amaçlayan net bir mesaj olarak değerlendirildi.