HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, partisine
yönelik operasyondan sonra tutuklanan eş başkanlarının ve milletvekillerinin
tecrit altında tutulduğunu belirterek Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a “Emri siz mi
veriyorsunuz” diye sordu.
Beştaş, “Yarın öbür gün Sayın Baluken gelip koltuğunda oturacak, Sayın
Demirtaş gelip bütçe açılış konuşmasını yapacak, Sayın Yüksekdağ kapanışı
yapacak. Onlara hangi yüzle bakacaksınız merak ediyorum” dedi.2017 bütçe görüşmelerinde Adalet Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan
Beştaş’ın açıklamaları şöyle:Yapılan araştırmalarda, vatandaşın yüzde 97’si adalete güvenmediğini
söylüyor. Adalet duygusu yerle bir olmuş vaziyette. Özellikle AKP’yi eleştiren,
AKP’ye biat etmeyen herkese yönelik, ‘düşman ceza hukuku’ kavramını da aşan
uygulamalarla karşı karşıyayız.
“KHK’ler
hukuksuzlukların can simidi”
Ülke genelgeler, yönetmelikler ve KHK’lerle yönetiliyor. Bir kolluk
mensubuyla muhatap olduğumuzda bize bir İçişleri Bakanlığı genelgesi
gösteriyor. “Bu Anayasa’ya aykırıdır” dediğimizde, “Ben,
Bakanımın talimatımı bilirim” cevabını alıyoruz. KHK’ler, hukuksuzlukların
can simidi olarak kullanılıyor.Bir hakimin diğerine “Seni tutuklarım ha” diye espri yaptığına tanık
oluyoruz. Duruşma salonlarından hakimler apar topar alınıp
tutuklanabiliyor.
“İlahi
adalette zaman aşımı yoktur”
Şu anda belediye başkanları, milletvekilleri ve birçok tutuklu ve hükümlü,
tek başlarına tecrit altında yaşıyor. Tecrit işkencedir, işkence insanlığa
karşı bir suçtur. İnsanlığa karşı suçlarda zaman aşımı yoktur. Talimatı
verenler, uygulayanlar, karar alanlar işkenceden dolayı er geç sanık
sandalyesine oturup hesap vereceklerdir.
Adalet Bakanı buradayken doğrudan kendisine sormak istiyorum: Yüksekdağ’ın,
Demirtaş’ın ve diğer bütün tek başına kalan milletvekili ve belediye
başkanlarının tek başına tutulmalarının talimatını siz mi verdiniz?
Verdiyseniz, işkenceyi koruyan, kollayan ve buna karar veren Bakan olarak
tarihteki yerinizi alacaksınız. Tarih bunun gereğini yapacaktır. İlahi adalette
zaman aşımı yoktur Sayın Bakan.
“Baluken’in
yüzüne nasıl bakacaksınız?”
Milletvekillerinin cezaevinde tutulması her şeyden önce bu Meclis’in
sorunudur. Meclis’in kimliğine, çalışmalarına, halkın iradesine yapılan bir
müdahaledir. Bu böyle devam etmez. Yarın öbür gün Sayın Baluken gelip
koltuğunda oturacak, Sayın Demirtaş gelip bütçe açılış konuşmasını yapacak,
Sayın Yüksekdağ kapanışı yapacak. Onlara hangi yüzle bakacaksınız merak
ediyorum.