HDP raporuna göre, Şemdinli’nin Altınsu Köyü’nde güvenlik güçleri tarafından darp edilenler arasında 90 yaşındaki kadınlar da var 6 yaşındaki kız çocuklar da. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde bağlı Altınsu (Şapatan) köyünde güvenlik güçlerinin köylülere işkence ve kötü muamele yaptığı iddialarıyla ilgili köyde incelemelerde bulunan HDP heyeti hazırladıkları ön raporu dün Van’da Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde açıkladı. Raporda, “36 kişi yaklaşık bir saat boyunca cop, silah dipçiği, paspas sapı, kısa kesilmiş hortum ve demir çubuklarla işkenceye maruz bırakılmıştır” denildi.
Cop, dipçik, hortum, demir çubuk
HDP PM Üyesi Özgür Zeydanoğlu tarafından okunan raporda, 5 Ağustos günü bölgede yaşanan çatışmada 1 polisinin şehit olması ve 1 güvenlik görevlisinin de yaralanmasının ardından köye operasyon düzenlendiği belirtildi. Raporda, “Bu ilk operasyonda çoğunluğu HDP eski yöneticisi ya da üyesi olan 6 kişi darp ve işkence ile gözaltına alınmıştır. Evde bulunan tüm bireylere ağır hakaretlerde bulunulmuş, 90 yaşındaki kadınlardan 6 yaşındaki kız çocuklarına kadar tüm bireyler darp edilmiştir. 6 kişi bir çok yaraları olmasına rağmen yaklaşık 4 saat merkez cami yakınlarına bekletilmiş, üstlerine basılarak ya da kaba dayaktan geçirilerek işkence edilmiştir. 04.30-07.30 saatleri arasında Butu ve Meydan Mahallesi’nde yapılan baskınlarda evlerdeki neredeyse tüm bireyler ağır hakaretlere ve işkenceye maruz kalmıştır. Yüze yakın kişi dayak ve işkenceden geçirilmesine rağmen toplamda 36 kişi gözaltına alınmıştır” denildi.
Evde eşi ve 6 yaşındaki kızıyla gördüğü işkenceyi anlatan Necmettin Korkmaz, “Ellerim panzere bağlı muhtarın evine kadar sırt üstü sürüklediler” dedi. Eşi Kudret Korkmaz ise, evde bulunan para ve altınların operasyon sırasında polisler tarafından alındığını söyledi. Hakkari’nin Şemdinli ilçesinin Şapatan (Altınsu) köyünde, özel harekat polisi ve askerlerin 100’e yakın kişiye uyguladıkları toplu işkence olayında yeni detaylar ortaya çıktı. Evine düzenlenen operasyon sırasında eşi ve 6 yaşındaki kızı ile darp ve işkenceye maruz kalan Necmettin Korkmaz, dihaber’e konuştu.
‘KAPI PENCERE KIRILDI’
Vücudunda işkence izleri olan Korkmaz, o gece yaşadıklarını şöyle anlattı: “Gece saat 01.00’e geliyordu. Ayak seslerini duyduktan sonra camlar kırıldı, kapıya koştum ama yetişemedim. Kapı kırıldı. Tekmeyle kırdılar. 4-5 kişi üzerime atladı. Başıma silah dayadılar, dipçikle vuruyorlardı. Sırtıma, başıma nereye denk geliyorsa tekme tokat… Bu olayda (çıkan çatışmada bir özel hareket polisin yaşamını yitirmesi) bizim parmağınızın olduğunu söylediler. ‘Siz yaptınız, şehidimizin kanı yerde kalmaz. Biz burada oldukça size huzur yok, size huzur vermeyeceğiz. Burada nasıl can verdiysek, can alacağız’ diyorlardı. Sonra beni dışarı çıkardılar, eşimin ağlama seslerini duydum. Sonra kışlık odunlarımız vardı. Odunla başıma, sırtıma vücudumun her yerine vuruyorlardı. Kafama silah dayayıp, ‘öldüreceğiz’ diyorlardı. Kızımı, eşimi hepimizi dövdüler.”
‘PANZERE BAĞLAYIP SÜRÜKLEDİLER’
İşkencenin yolda da devam ettiğini kaydeden Korkmaz, “Elimi panzere bağladılar. Köyün yukarı tarafında muhtarın evinin önüne kadar (tahmini 500 metre) sürüklediler. Ayağa kalkmak yasaktı. Her ayağa kalktığımda tekme, tokat yiyordum. Konuşmak, bağırmak, çığlık atmak yasaktı” dedi. Korkmaz kendisi gibi bütün köy halkının toplu halde sıra dayağından geçirildiğini söyledi.
‘İŞTE KONUKLARIMIZ GELDİ’
Emniyete beyaz sivil bir araçla götürüldüğünü, yol boyunca hakaret ve işkencenin devam ettiğini sözlerine ekleyen Korkmaz, “Emniyetin girişinde bizi bekleyenler vardı, ‘işte konuklarımız geldi’ dediler. Herkese sıra dayağı, bazı siviller dışarıdaki dayağı durdurdu. ‘Buradan çıkışınız yok’ diyorlardı.”
‘AZ DÖVMÜŞSÜNÜZ’
İşkence sonrası darp raporu vermeyen Dr. Elif Ç.’nin kendilerini görünce polise, “Gelin bunu az dövmüşsünüz, biraz daha dövün. Şehitlerimizin kanı yerde kalmaz. Biz kimseye rapor vermeyiz” dediğini belirten Korkmaz, son 3 yıldır benzer baskılarla karşılaştıklarını vurguladı.“Bu kin, bu kavga bitmiyor” diye devam eden Korkmaz, “Buna yaşam denmez” diyerek hallerine çözüm bulunmasını istedi.
‘PARA VE ALTINLARI ALMIŞLAR’
Eşi Kudret Korkmaz da, ellerinin bağlanıp darp edildiğini, yere yatırılıp 3 kişinin ezdiğini anlattı. Evde tek sağlam eşyanın bırakılmadığını gösteren Korkmaz, baskın bittikten sonra eve girdiğinde ise, “Para ve altınları bulamadım. Hiçbir şey bırakmamışlar. Gözümün önünde paramı aldılar. Para ve altınlar sandığın içerisindeydiler. Sandığı kırıp hepsini alıp götürdüler. Alınan para ve altın için savcılığa suç duyurusunda bulunduk” diye belirtti. Korkmaz ailesinin 6 yaşındaki çocukları da gözü kapatıldığını, boğazı sıkıldığını ve duvara fırlatıldığını anlattı.
‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ’
Korkmaz, kendisiyle birlikte işkence görenlerin önümüzdeki günlerde savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.