Diyarbakır Barosu’na göre çocukların ölümüne neden olan kolluk görevlilerine cezasızlık politikası uygulandı, cinsel istismar ise yüzde 700 arttı.
Diyarbakır Barosu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde bölge ve ülke genelinde çocukların yaşadığı hak ihlalleri ile ilgili açıklama yaptı. Diyarbakır Barosu, Adli Yardım Binasında yapılan açılamaya Baro Başkanı Ahmet Özmen ve baro yöneticileri katıldı. Çocukların yaşadığı ölümler ve hak ihlalleri ile ilgili istatistik verileri açıklayan Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi sözcüsü Ümit Asye Demir, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çocukların, en temel hakkı olan yaşam haklarının hiçe sayıldığına dikkat çekti.
ÇOCUKLAR DEVLETİN ARAÇLARI ALTINDA CAN VERİYOR
Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olduğunu ifade eden Demir, “Çocuk haklarını korumak ve gözetmek amacıyla sözleşmeye taraf olan devletin araçları altında can veriyor çocuklarımız. Nazlı, sıcacık uykularında bir gece ansızın düşlerinde yitip gidiyor çocuklarımız. Kolluk görevlilerince işlenen bu suçların aydınlatılması ve sorumluların yargılanması için yapılan tüm talep ve çağrılarımız ne yazık ki karşılık bulmamaktadır. Devlet yetkilileri; sorunları tüm yönleriyle ortaya koyma ve çözme çabası içerisinde olma anlayışından hala kaçınmaktadır. Bu anlayış ve cezasızlık politikaları maalesef her geçen gün yaşam hakları ihlal edilen çocuklara başka çocukların eklenmesine neden olmaktadır” dedi.
COCUKLARA YÖBELİK CİNSEL İSTİSMAR YÜZDE 700 KAT ARTTI
Demir, son bir yıl içerisinde çocuklara yönelik cinsel istismar ve çocuk ölümlerinde artış yaşandığını söyledi. Çocuklarla ilgili yaşanan ihlalleri rakamlarla açıkladı. “Çocuklara yönelen cinsel istismar vakıaları son on yılda yüzde 700’lük bir oranla artış göstermiştir. Sadece 2016 yılı içerisinde çocuğun cinsel istismarı suçundan 15 bin 51 dava açılmıştır. Gerçekleşen cinsel istismar vakalarının %15 ile 20 ‘sinin adli makamlara yansıdığı göz önüne alındığında, tablonun ne denli vahim olduğu açık olarak görülmektedir. Bu vehamet arz edici tablonun yanı sıra bizleri asıl kaygılandıran kayıtlara geçmeyen istismar vakalarının birçoğunun çocukların devlet koruması veya devlet çatısı altında iken uğramış oldukları istismarın yine kamu otoritesi eliyle kapatılıyor olması gerçeğidir. 2016 yılında evlenen her yüz kişiden 18’i maalesef yine çocuktu. Son on yılda evlendirilen kız çocuğu sayısı ise 482 bin 908’a ulaşmıştır. Yine 15-17 yaş arası 17 bin 789, 15 yaş altı 244 kız çocuğu doğum yapmıştır.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de çocuk işçi kavramı artık normal bir durum haline gelmiştir. Kamunun da yanlış uygulamaları sonucu bu durum artık benimsenmiştir. Çocuk emeğinin ucuz olması, işverenlerin yasal yükümlülüklerden kaçınması çocuk işçiliğini daha da cazip hale getirmiştir. 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ile çocuk işçisinin ismi çırak olarak değiştirilmiş ve çocuk emeğinin sömürülmesi meşru bir zemine oturtulmuştur. SGK verilerine göre 1milyon 170 bin çocuk işçi, çırak adı altında devlet eliyle çalıştırılmaktadır. 2016 yılında Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre çocuk işçi sayısı 708 bine ulaşmıştır. Çocuk işçiliği, çocuk iş cinayetlerini de beraberinde getirmiştir. Sadece 2016 yılında 56 çocuk iş kazalarında sebebiyle hayatını kaybetmiştir.
Türkiye’de uzun yıllardır süregelen çocuk işçiliği sorunu, savaşın yarattığı krizden kaçıp ülkemize sığınan Suriyeli mültecilerle daha da büyümüştür. 1 Milyon 358 bin 904 çocuğun mülteci olarak giriş yaptığı ülkemizdeki çocukların eğitim olanaklarından yararlanamadığı düşünüldüğünde en az yarısı kayıt dışı sektörde çalıştığı bilinen bir gerçektir.
ÇOCUKLAR CEZAEVLERİNDE İSTİSMARA UĞRUYOR
Resmi rakamlara göre 2016 yılında 2 bin 106 çocuk özgürlüğünden mahrum bırakılmıştır. Bir çok cezaevinde kamuoyuna yansıdığı üzere çocuklar Ceza infaz kurumlarında kapalı kapılar ardında işkenceye, kötü muameleye maruz kalmakta ve hatta kamu çalışanları veya akranları tarafından istismara uğramaktadırlar. Tam da bu sebeplerle çocuk cezaevlerinin kapatılması gerekirken, maalesef yeni çocuk cezaevlerinin yapımına devam edilmektedir.”
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilmişti. Sözleşmenin kabul günü olan 20 Kasım, Dünya Çocuk Hakları Günü olarak da ilan edilmiş ve 1989 yılından bu güne Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kutlanıyor. Türkiye, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları sözleşmesini, bir takım çekincelerle birlikte 1995 yılında kabul etti. Söz konusu çekinceler çocukların eğitim, ifade özgürlüğü, kendi kültürünü yaşatma ve kendi dilini özgürce kullanma haklarını içeren 17., 29. ve 30. Maddeleridir.artigercek.com