Öğretmen Murat Akçabay bütün dünyaya sesleniyor: “Eşim ve ben öğretmeniz. 15 Temmuz’dan sonra işsiz kaldık. 18 Temmuz 2018 gecesi Erdoğan zulmünden kurtulmak için Meriç’i geçmeye çalışırken botumuz alabora oldu. 3 çocuğum ve eşim nehirde akıntıya kapıldı. Sesimizi duyun.
ORESTİADA, YUNANİSTAN – Henüz saçlarına ak bile düşmemiş genç adam konuşuyor. Herkesin anlayabileceği şekilde net ve doğrudan anlatıyor kendisini ve ailesini cep telefonu kamerasının ardından bütün dünyaya:“Ben Murat Akçabay. Eşim ve ben öğretmeniz. 15 Temmuz’dan sonra işsiz kaldık. 18 Temmuz 2018 gecesi Erdoğan zulmünden kurtulmak için Meriç’i geçmeye çalışırken botumuz alabora oldu. 3 çocuğum ve eşim nehirde akıntıya kapıldı. 36 saattir Türk ve Yunan makamları aramayla ilgili çalışmalarını devam ettiriyor. Biz bu aramaların daha da artırılmasını ve ara verilmemesini istiyoruz. Özellikle Yunan makamlarından ve Yunan halkından rica ediyoruz. Sesimizi duyan ve bize yardımcı olan herkese teşekkür ediyoruz.”
Türkiye ve Yunanistan’ı ayıran Meriç’te bir gece yarısı yaşadıkları felaketten sonra kendisi kurtulsa da, aile fertlerinden anne Hatice Akçabay ve 1 yaşındaki oğlu Bekir Akçabay’ın cansız bedenlerine ulaşıldı. Aynı aileden 7 yaşındaki Ahmet Esat ile 5 yaşındaki Mesut’u arama çalışmaları ise devam ediyor.Paylaştığı sosyal medya hesabında sureti haktan görüneyim derken, “Kimdir Hatice Akçabay, örgüt üyesi mi, FETÖ’cü mü… bilmiyorum” diyen CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da öğrenmiş midir, Hatice Hanım’ın ve Akçabay ailesinin kim olduğunu? Belki bir gün yurttaşlarının anayasal haklarını korumanın milletvekili görevinden önce insanlık gereği olduğunu da öğrenir. Kim bilir…
Yunanistan’a kaçak yollarla geçmeye çalışan gruptan bazılarıyla birlikte kurtarılan Murat Akçabay eşinin ve çocuklarının bulunması için can havliyle çabalarken Türkiye’de bulunan kardeşinin de gözaltına alındığını biliyor muyudu acaba.Geçtiğimiz çarşamba gecesi kaçak yollarla Yunanistan’a ulaşmaya çalışırken botları devrilen grup içinde yer alan aileden Murat Akçabay kurtarılmıştı.Euronews Atina ofisinin ulaştığı Yunan yetkililer, kurtarılanların Türkiye sınırında bir karakolda tutulduklarını bildirirken Türkiye tarafında arama çalışmalarına katılan Murat Akçabay’ın kardeşi gözaltına alındı.
‘HATİCE SAKIN DALI BIRAKMA, SENİ KURTARACAĞIM!’
Murat Akçabay olayın olduğu gecenin sabahında Euronews’a sıcağı sıcağına anlatmıştı Meriç’te yaşadıklarını:“Plastik şişme bota dokuz kişi olarak bindik. İki kaçakçı da en son bindi. Toplam 11 kişi olduk. Nehrin ortasInda kaya gibi bir cisme carptığmızı sanıyorum. Bot delindi, kendi etrafımızda dönmeye başladık. Bir anda bot devrildi ve suya düştük. Diğer aile hemen nehrin sağ bölümündeki dallada tutundu. Ben ve eşimse çocukları tutmaya çalışırken nehrin ortasında kaldık. Küçük bebeğimizi eşim tutuyordu. Diğer ikisini ben tutmaya çalıştım. 7 yaşındaki Ahmet Esat’ta can yeleği vardı, biraz suyun üzerinde durabiliyordu ama diğeri suya battı. Eşim de akıntıya kapıldı gitti. Uzakta bir ağaç dalına tutunduğunu gördüm. ‘Hatice sakın dalı bırakma seni gelip kurtaracağım’ dedim. Dalgalara karşı koymaya çalışırken onun aynı yerinde olmadığını gördüm. Seslendim, bağırdım ama bir daha seslerini duymadım.”
ANKARA’DA VEKİLLER VAR!
Türkiye’den olağanüstü hal ilan edilmesinin ikinci yılında, kaldırılmasının ise ikinci gününde HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık durumu özetledi: “Bir ülkenin 24 saati… Hatice Akçabay ile 7, 5 ve 1 yaşındaki çocukları Ahmet, Mesut ve Bekir Meriç nehrinin sularında kayboldu. Güvenlik güçlerince kaçırıldığı öne sürülen Kamil Acar’dan dünden haber alınamıyor. Suruç katliamı anmalarına saldırı. OHAL Yasası kalıcılaştı.”
‘ANNE VE BEBEĞİ BİRBİRLERİNE SIMSIKI SARILMIŞ’
Bütün Türkiye’nin sustuğu saatlerde baskı döneminin yüz akı, bütün ülkenin vicdanı olan birkaç aydından biri olan insan hakları aktivisti, HDP İzmit Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Gergerlioğlu, çaresiz ailenin sesi oldu.Çabaları yetersiz kalsa da kötü haberi Akçabay ailesinin geride bıraktığı memlekete vermesi de yine ona düştü: “Anne ve küçük bebeği birbirine sımsıkı sarılı halde bulunmuş.”
Biri hekim soğukkanlılığı ile bildiklerini Türkiye ve dünya ile paylaştı Gergerlioğlu:
“Durum ile ilgili olarak Edirne emniyetinden aldığım bilgiye göre can yelekli çocuklardan birinin halen bulunamadığını ve Yunan tarafında olduğunu söylediler. Arama yapılan alanın çok uzun bir alan olduğunu 100 kilometrelik bir alanda çalışma yapmanın oldukça zor olduğunu ama çalışmanın devam ettiğini söylediler. Ardından çocukların amcası Mesut Akçabay ile görüştüm çok üzgündü. Çocukları gece de aradıklarını ancak termal kamera olmadığı için bir şey yapamadıklarını söyledi. Ben de Edirne valisi ile görüştüm ve yardım talebinde bulundum. Sabah AFAD ekipleri çalışmalara devam etti. Ancak iki saat önce anne ve küçük bebeğin Meriç nehrinin Türkiye tarafında sazlıklar arasında birbirlerine sımsıkı sarılmış ve kaskatı halde bulunduklarını öğrendim. Mesut Akçabay bana bu durumu ağlayarak anlattı gerçekten yürek yakan bir acı. Babanın görüntülerinden yaşadığı acıyı gördüm. Bölgeye gelen bir başka amcanın gözaltına alındığını ve halen serbest bırakılmadığını öğrendim. Meriç nehrinin Yunan tarafında ailenin Almanya’dan gelen akrabalarının diğer çocukları aradıklarını öğrendim. Karanlık çöktüğü için şu an Türkiye tarafında çalışmalar durdurulmuş durumda. Yunan tarafında ise ailenin akrabaları çalışmalara devam ediyor.”
‘AYLAN BEBEK, YA DA BEKİR BEBEK! BİZİM ÇOCUKLARIMIZ ÖLÜYOR’
Yine Euronews’a yaptığı açıklamada Gergerlioğlu KHK’lılara yönelik pasaport ve yurtdışı çıkış yasağına değindi ve şunları söyledi:“Can yelekli çocuğun canlı bulunmasını ümid ediyoruz. Çok üzücü bir durum. Bunların bir nedeni var: Türkiye’de KHK’lılara pasaport ve yurtdışı çıkış tahdidi getirilmesi. İnsanlarımız yasa dışı yollardan ülkeden ayrılmak zorunda kalıyorlar. Çok büyük riskler alarak böyle üzücü olaylarla karşı karşıya kalıyorlar. Bugün pasaport tahditlerinin kaldırılması ve bu acıların yaşanmaması için soru önergesi verdik. Siyaset üstü durumlar bunlar. Ülkemizin insanı sınırlarda, nehirlerde, denizlerde çok acı olaylarla kayboluyor. Adeta bir üçüncü dünya ülkesi olduk. Aylan bebek gibi bizim bebeklerimiz kayboluyor. Ne yazık ki hukuksuz bir ülke haline geldik.” ifadesini kullandı.
‘TÜRKİYE HUKUKA DÖNMELİ’
Türkiye’deki OHAL ve KHK mağduriyetlerinin son bulması için hukuka dönülmesi gerektiğini belirten Gergerlioğlu, çağrı yaparak OHAL gibi OHAL şartlarının da sona ermesi gerektiğini haykırdı:“Türkiye’nin hukuka dönmesi lazım ülkeyi Afrika ligine düşüren iki yıl büyük bir OHAL felaketi yaşadık. Yüzbinlerce insan işinden atıldı. İki yüz bine yakın insan gözaltına alındı. Yetmiş bine yakın insan şu anda tutuklu. Karı kocalar tutuklu, cezaevlerinde aç susuzlar. Çocukları ya yakınlarında ya da Çocuk Esirgeme Kurumlarında. Çok büyük sosyal sorunlar yaşanyor. Ekonomik olarak da çökmüş birçok aile var. Psikolojik olarak çok büyük çöküntü yaşayan aileler var. İntihar eden altmışa yakın insanımız var. Aileler dağılıyor. Buzdağının görünmeyen kısmında biz bunları da tespit ettik. Sosyal dışlama çok yoğun bir şekilde yaşanıyor. Vebalı ve terörist muamelesi görülüyor. Eline silah almamış sıradan insanlara eğitimcilere, doktorlara, mühendislere terörist muamelesi yapılıyor. Türkiye bu insanlar için ölmeye mahkum edilmiş koskoca bir cezaevine dönmüş durumda. Ülkeden çıkış yasak yakınlarına pasaport verilmiyor. Bunun çaresi hukuka dönmek. İki yıllık bir OHAL bitti ancak yeni bir üç yıllık daha zalim yeni bir OHAL dönemine giriliyor. Bugün yapılanların hepsi anayasal suç. KHK’lar OHAL’in uygulanması kesinlikle suç. 36 KHK’nın iptal edilmesi gerekiyor. Toplum olarak buna karşı çıkmak zorundayız.”
‘KARDEŞİN DUYMAZ…’
Yunanistan medyası, dün gece yarısı Meriç’te 9 kişi ile birlikte alabora olan bot faciasına geniş yer verdi. Erdoğan yönetiminin baskısı sonucu ülkeyi terk etmek zorunda muhaliflerden 5 kişinin kurtulmayı başardığına dikkat çekilen haberlerde, 36 yaşındaki anne Hatice ile 3 çocuğunu ise arama çalışmalarının sürdüğünü belirtildi.
Yunan medyası, Türkiye’den Yunanistan’a geçmeye çalışırken alabora olan bot kazasına ilişkin dün gün boyunca gelişmeleri yakından takip etti. Bugün de sabah kuşağında bot kazasını ekranlarına taşıyan Yunan devlet televizyonu ERT 1, özel kanallar Skai, Ant1, Star ve Alfa gibi önde gelen medya kuruluşları, gelişmeyi izleyicilerine aktarmayı sürdürüyor. Dün akşam ana haber bültenlerinde kazaya dair detaylı haberlerini bölgeden canlı yayınlarla seyircilerine aktaran kanallar, kayıp çocukların fotoğraflarına yer verdi.
Devlet kanalı ERT 1, Türk hükümetinin cadı avından kaçmak zorunda kalan Türk vatandaşlarından oluşan 9 kişiden 5’inin Yunan tarafına geçmeyi başardığını aktardı. Yunan polisinin 36 yaşındaki anne ile birlikte 1, 5 ve 7 yaşlarındaki 3 erkek çocuğunu arama çalışmalarından bir sonuç alamadığı belirtildi. Bugün günün aydınlanmasıyla süreceği belirtildi. ERT 1, Orestiada kasabasının Thourio köyü yakınlarında gerçekleşen bot kazasının ardından kurtulan baba Murat Akçabay’ın yardım talebinde bulunduğu video mesajını da Yunanca altyazı ile yayınlanarak izleyicilerle paylaştı.
Öte yandan ülkenin önde gelen özel kanalları Skai, Alfa ve Ant 1 televizyonları da 20:00 ana haber bültenlerinde bot kazasına geniş yer verdi. Muhabirlerine bağlanarak son gelişmeleri aktaran kanallar, aranan 3 erkek çocuğunun fotoğrafları da yayınladı. Dün Kurtulanlardan birinin Avusturya’daki akrabasına haber vermesi üzerine Interpol’ün de devreye girdiği ve Yunan yetkililer ile temasa geçtiği aktarıldı.Öte yandan gazetelerin internet sayfaları ile yüzlerce haber portalı, bot faciasına ve arama çalışmalarına yer vererek kayıpların fotoğraflarını yayınladı.Türkiye’den ayrılmak zorunda kalanlardan Abdurrezzak ve Doğan ailelerinin içerisinde bulunduğu 8 kişiden 1 kişinin sağ kurtulabildiği ifade edildi.
TÜRKİYE’NİN VE DÜNYANIN GÖZÜ MERİÇ’TE
Aradan geçen üçüncü günün sonunda, Türkiye’den ve Yunanistan’dan duyarlı yürekler o nehirden gelecek iyi haberlere odaklandı. Öte yandan, Yunanistan’ın Meriç sınırında ‘yasak bölge’ye girdikleri gerekçesiyle dün akşam gözaltına alınan 4 Türk vatandaşı bugün çıkarıldıkları Orestiada (Kumçiftliği) Savcılığı tarafından serbest bırakıldı.
Meriç üzerinden dün gece Yunanistan’a geçmeye çalışan 9 kişinin içerisinde olduğu botun alabora olması üzerine kayıp anne Hatice ve 3 oğlunu arama çalışmalarına katılmak üzere Meriç’in Yunanistan kıyısında gönüllü olarak arama çalışmalarına katılan 4 Türk vatandaşı, akşam saatlerinde Dimetoka polisi tarafından Sofiko ve Rigio köyleri yakınında gözaltına alınmıştı.
Bugün sabah saatlerinde suçüstü savcılığına ‘yasak bölge ihlali’ yaptıkları suçlamasıyla sevk edilen ikisi gazeteci ikisi de kayıp Türk mülteci ailenin arkadaşı olduklarını beyan eden kişiler, daha sonra serbest bırakıldı. Orestiada Savcılığı, yasak bölgeye girişler için uygulanan 3 ay hapis cezasını 4 Türk vatandaşı için de verdi. Ceza 3 yıl ertelendi.
Yasak bölgede kayıp Türk mülteci aileyi arama çalışmalarına katılan 4 kişi, ifadelerinde farkında olmadan yasak bölgeye girdiklerini belirtti. Dün geceden itibaren haber alınamayan anne ve 3 çocuğunu aramak için bölgeye geldiklerini ifade etti. Savcılık, 4 gönüllünün haklarında herhangi bir sicil kaydı olmadığı tespitini yaptıktan sonra 4 kişiyi serbest bıraktı.kronos1.news