HABER -ANALİZ-TR724.COM| SEMİH ARDIÇ
ABD ile Türkiye arasında “müeyyide” krizine iki gün ara verilse de Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan hafta sonu tatilinde de konuştu.
Doğu Karadeniz’de ayak bastığı her vilayette ABD’ye meydan okudu, geri adım atmayacağını ve kendisine Washington’dan gönderilen listedeki şartları 15 Ağustos Çarşamba günü 18:00’e kadar yerine getirmeyeceğini tekrarlayıp durdu.
DÖNÜLMEZ BİR YOLA GİRİLDİ
Her cümlesi ipi daha da gerdi. Beyaz Saray’ın diplomatik tavrına mukabil ne var ne yok ortaya saçtı. Fikrimiz sual edilmese de Erdoğan’ın iradesi ile dönülmez bir yola girdik hep beraber.
ABD’nin “müeyyide” kararı aldığı 2 Ağustos’ta “mühlet verme” iddiası olarak kulaktan kulağa yayılan bilgiyi bizzat Erdoğan teyit etti.
Diliyle, “ABD’ye diz çökmeyeceğiz.” dese de bağırarak konuşsa da şerh ettiği şartlar Türkiye’nin dünya nazarında ne kadar zelil vaziyete düşürüldüğü hakikatini değiştirmedi.
ABD köşesinden olup biteni seyrediyor. Şimdilik İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Adalet Bakanı Abdülhamit Gül “kara listede” ve iki bakan “yasaklı” ilan edildi.
Bir de Gümrük Vergisi, Türkiye’den ithal edilen alüminyumda yüzde 20’ye, çelikte yüzde 50’ye çıkarıldı.
TANSİYONU BİLEREK YÜKSELTİYOR
Erdoğan tansiyonu düşürmek istemiyor. ABD, Erdoğan’ın hafta sonu sarfettiği sözlerin altında kalmayacak. Müeyyide adımı atarken Erdoğan’ın mizacını ve muhtemel davranış tarzlarını hesaba katmamış olamazlar.
Okyanus ötesi ne istediğini yazdı, listeyi tebliğ etti. Başkan Donald Trump’ın mugalata ile fikir değiştirmeyeceği aşikâr.
Erdoğan “it dalaşına” devam ederken olan memlekete oluyor. Krizin bankaları sarstığını ifade etmiştim.
“KIRMIZI CUMA” BİLE HAFİF KALABİLİR!
Dolar/TL siz bu makaleyi okurken Asya-Pasifik piyasalarında işlem görmeye başlayacak. 6,43 TL’den açılacak dükkan.
Pazartesi günü de piyasa açıldığında “mutabakat” ihtimalinin yok denecek kadar azaldığını gören yatırımcı Borsa’da satıcı, dövizde alıcı olacak. TL’nin yüzde 17 eridiği “Kırmızı Cuma” bile gölgede kalabilir.
Cumartesi-pazar bankaların tamamında mesai vardı. Genel müdürler toplantı üstüne toplantı yaptı. Hazine müdürleri muhtemel kriz senaryolarına dair sunum yaptı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) her ne kadar tekzip etse de bankacıları tek tek İstanbul Gayrettepe’deki binaya davet etti. Rakamlar masaya yatırıldı.
İLK HAFTANIN HASAR TESPİTİ
İlk haftanın hasar tespiti endişe verici. Bankacılar ismi mahfuz kalmak kaydı ile o endişeyi şu sözlerle hülâsa ediyor: “Beyaz Saray ciddi bir adım bile atmadan bunlar oldu ise Çarşamba günü vakit dolduğunda piyasalarda neler olacağını az çok tahmin edebiliyoruz. Özellikle dövizde mevduat çıkışı hızlanırsa sistem bunu kaldırmayabilir.”
Bankacılar, ABD’nin, “Rahip Andrew Brunson ve diğer arkadaşları serbest bırakılana kadar müeyyide uygulayacağız.” beyanının ne manaya geldiğini bilecek kadar cephenin ortasında bulunuyor.
Cuma günü banka şubelerinin bazıları döviz taleplerini cevap veremedi. Bazı bankalar cep telefonu ve tabletlerden mobil bankacılık uygulamalarından döviz işlemini askıya aldı. Bazı bankalar da 5 bin dolar ve fevkinde işleme onay vermedi.
Kimse elindeki dövizi satmak istemiyor. Nitekim sattığı fiyattan 15-20 kuruş yukarıdan alma riski var.
KRİTİK TARİH: 15 AĞUSTOS ÇARŞAMBA
ABD’nin verdiği mühletin sonuna yaklaştıkça tansiyon yükselecek. Çarşamba günü bitiş düdüğünü çalacak Beyaz Saray.
Bu hafta ne olacağını kimse bilmiyor. Merkez Bankası (TCMB), “Bana güvenmeyin.” diyerek kapıları kapatıyor. Devlet aklı kayıplara karıştı. Kimse bankalara bir tavsiyede bulunmadı
Erdoğan çok sıkışırlarsa ne yapacaklarını da açıkladı. Trabzon’da sanayici ve erbab-ı ticaret ile bir araya geldi.
BANKA HESAPLARI DONDURULACAK MI?
Kürsüde aynen şunları dile getirdi: “Sanayicilerimize sesleniyorum. Bankalara saldırarak oralardan döviz alalım gibi yollara tevessül etmeyin. Bu milleti ayakta tutmak sadece bizim görevimiz değil, sanayicinin tüccarın da görevidir. B-C planını uygulamak zorunda kalırım bunu böyle bilesiniz.”
Sonuncu cümle ile kambiyo kontrol rejimine geçileceğini ima ediyor Erdoğan. 15 Nisan 2018’de kaleme aldığım bir mevzuda (http://www.tr724.com/bankalardaki-doviz-hesaplarina-mudahale-an-meselesi/) Erdoğan’ın sözlerine hiç şaşırmadım. Başka şıkkı yok.
Ya ABD ile masaya oturup şartları tek tek kabul edecek -ki bu kendi idam fermanını imzalamak olur- ya da top yekûn siyasî harp ilan edecek. İkinci şıkkı tercih ettiğini daha nasıl ifade etsin.
DÖVİZ FAZLASI YOK Kİ!
Kriz büyüdükçe bankalar çaresiz kalacak. Türkiye’nin döviz fazlası yok ki Merkez Bankası’ndan çıkarıp verilsin. Net rezervler 21 milyar dolara indi. Bir sene içinde 150 milyar dolara yakın döviz lazım. O da piyasa istikrarlı kalabilirse…
Erdoğan’ın B-C planları kızılca kıyametin ortasında herkesi yüz üstü bırakmaktan ibaret. Bankalardaki döviz hesapları dondurulacak. Dolar ve euro için belli bir kur tespit edilecek ve devletin münasip gördüğü vade ve tutarlar TL olarak çekilebilecek.
TL mevduatların çekilmesi de onaya tabi olacak. Döviz transferi yasaklanacak.
Böyle bir adım piyasalarla içli dışlı olan Türkiye için yıkım olur. 1 dolar yabancı sermaye gelmez. Borsa İstanbul ve tahvil piyasasında yatırımı bulananlar da zarar hesabı yapmadan 1 saat içinde bavulu toplar gider. O vakit Türkiye tarihte eşine rastlanmamış bir buhranın ortasında kalır.
ERDOĞAN’IN SÖZLERİ İŞARET
Erdoğan şaka olsun diye konuşmayacak kadar ciddi bir siyasetçi. Dolayısıyla “Bankalardan döviz çekmeyin. B-C planının uygularım.” diyerek kırmızı çizgiyi çekti.
Bundan sonrasını bankacılar ve müşterileri düşünsün. Yarın sabah saatlerinden itibaren piyasada Erdoğan’ın bu sözlerinin artçı şokları müşahede edilecek.
Amerikalıların sessizliği sizi rehavete düşürmesin. Kasırgadan evvelki sessizlik…
Türkiye giderek “Erdoğan ailesi” ve “ötekiler” şeklinde ikiye bölünüyor. ABD ile bu noktaya nasıl gelindiği muhakeme edilirse yine Erdoğan ailesine çıkar bütün sebepler.
İLK OLARAK BORÇLU YAKALANANLAR BATACAK
Hâlâ “vaziyet normale dönecek” kırıntısı ile döviz nevinden borçlanan, yüksek faizle kredi çekenler için çok geç. Maalesef ilk olarak onlar feda edilecek.
Krizde ikinci yarı başladı. Maçın sonunda beraberlik sebebiyle uzatmalara, penaltı atışlarına kalma ihtimali sıfır.
90 dakikanın skoruna dair tahminde bulunmayacağım. Mağlubiyet kati iken skorun kıymeti var mı?
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin sayesinde Türkiye’de bahis oynamak serbest nasıl olsa. Bir bahis de bu maç için oynasın siyasî İslamcılar.
İkramiye de bolmuş üstelik.