Emekli imam
Abdulkadir Anar’a, cenaze törenlerine katılarak dini vecibeleri yerine
getirdiği ve sivil Cuma namazlarını kıldırdığı için 6 yıl 3 ay hapis cezası
verildi.
Diyarbakır ve çevre
illerde yıllarca imamlık yapan 63 yaşındaki Abdülkadir Anar, 2003 yılında
emekli olduktan sonra Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kapatılan Din
Adamları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne (DİAY-DER) üye oldu ve derneğin
faaliyetlerinde aktif olarak çalıştı.Aynı zamanda Demokratik Bölgeler
Partisi’nden (DBP) Bağlar Belediyesi Meclis Üyesi olan Anar, derneğin
çalışmaları kapsamındaki belediyelerin cenaze hizmetlerini yürütemediği
durumlarda, cenaze sahiplerinin isteği üzerine, cenazelere katılarak dini
vecibeleri yerine getirdi. Emekli imam Anar,
cenazelerde dini görevini yerine getirdiği için 6 yıl hapis yatacak
DİNİ
VAZİFELERİNİ YERİNE GETİRİNCE BAŞINA NELER GELDİ?
Yapılan ortam ve
telefon dinlemeleri sonucu Anar hakkında, ‘Hayatlarını kaybeden örgüt
üyelerinin aileleriyle irtibat sağlayarak cenaze defin, mevlit, taziye
işlemlerini organize ederek katılmak, sivil Cuma namazı organize etmek ve
kıldırmak, cenaze namazını kıldırmak için DİAY-DER’den imam temin etmek,
DİAY-DER adı altında örgüt üyelerinin cenaze ve yas evlerine katılmak, mezar
yıkımlarını protesto amaçlı düzenlenen basın açıklamalarına katılmak”
gerekçeleriyle hakkında ‘örgüt üyesi olmak’ iddiasıyla dava açıldı.
‘KİM OLURSA OLSUN
CENAZEYE KATILIRIM’
Diyarbakır 8’inci
Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanan Anar, karar duruşmasındaki
savunmasında, almış olduğu medrese eğitimi ve yıllarca yapmış olduğu imamlık
mesleğinin gereklerini İslam’a uygun bir şekilde yerine getirdiğini söyledi.
Anar, DİAY-DER üyesiyken katıldığı örgüt üyelerinin cenazelerine ilişkin,
“Almış olduğum dini eğitimden dolayı kim olursa olsun cenazesine çağırıldığımda
dini vecibeleri yerine getirmek için giderim. Katıldığım cenazeleri, ben değil
aileleri organize ediyor” dedi.
DİAY-DER’in çalışan
ve emekli imamların özlük haklarına ilişkin faaliyet yürüten ve toplumun dini
vecibelerini yerine getirilmesinde yardımcı olan yasal bir dernek olduğunu
belirten Anar, sivil Cuma namazlarına da dernek organize ettiği için
katıldığını kaydetti.
İDDİANAME YORUMLAR
ÜZERİNE
İddianamenin
kolluğun tamamen hiçbir dayanağı olmayan yorumları çerçevesinde hazırlandığını
belirten Anar’ın avukatı Soran Haldi Mızrak, iddianamede 14 adet iletişim
tespiti yer aldığı, bunların tamamına yakınının müvekkilinin kendi gibi
mesleğinde emekli olan arkadaşlarıyla yaptığı görüşmelerden oluştuğunu söyledi.
Mızrak, müvekkilinin arkadaşlarıyla yaptığı ‘cenaze namazları kılmak, kıldırmak
ve mevlit’ gibi konuşmaların iddianameye ‘örgütsel konuşmalar’ olarak
girdiğini söyledi.
Mızrak, “Diyanet
İşleri Başkanlığı’nın resmi olarak yaptığı açıklamada belirtiği üzere, sadece
Müslüman bir kimsenin cenaze namazına değil, gayrimüslim olduğu bilinen bir
kimsenin dahi cenazesine katılabilmesi, kilise ve benzeri yerlerdeki taziye ve
teselli amaçlı ziyaretlerde bulunmasının İslam şeriatına uygun olduğu
bildirilmekteyken de bu kadar açık hükümler bulunan İslam’da cenazeyle ilgili
hususlarda, kayıtsız kalması düşünülemez bir durumdur” ifadelerini
kullandı.
DİYANET
YÖNETMELİĞİNDEKİ TANIMLAMADIŞINA ÇIKMADI
Diyanet İşleri
Başkanlığı Çalışma ve Görev Yönetmeliği’nin 8’inci bölümünün 40’ıncı
maddesinin, ‘Belediye tarafından cenaze hizmeti verilmeyen yerlerde, cenazeye
teçhiz ve tefkin hizmeti vermek, cenaze namazını kıldırmak ve defin işlemlerini
yapmak’ olduğuna dikkat çeken Mızrak, emekli bir imam olan müvekkilinin
kanunda belirtilenin aksine bir davranışta bulunmadığını söyledi.