• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home YAZARLAR

KAZANANLAR, KAYBEDENLER…

Ocak 3, 2019
in YAZARLAR
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

 

Uhud savaşı, Bedir savaşından bir yıl sonra miladi 625 yılında gerçekleşmiştir. Bu savaş sürecinde cereyan eden hadiseleri iyi analiz etmek günümüz Müslümanları, özellikle de hizmet gönüllüleri açısından büyük önem taşımaktadır.

Özetle, Bedir savaşında hezimete uğrayan Kureyş, bir yıl sonra 3 bin kişilik bir orduyla Medineye yürüme kararı alır. Bunun istihbaratını  alan Hz Peygamber (sav) sahabeleriyle iştişare eder ve gençlerin çoğunlukta olduğu heyetten Medine dışında meydan muharebesi yapma kararı çıkar. Aslında Allah Resulü gördüğü bir rüya sebebiyle Medinede savunma savaşı yapma taraftarı olsa da iştişare kararına uyar ve bin kişilik orduyla Uhuda gider. Malumuzun üzere, yolda İbn Selülün kışkıtmalarıyla 300 kişi ordudan ayrılıp, Medineye dönmüştü. Bunun üzerine 700 kişilik bir orduyla Uhud’a varan Allah Resulü, stratejik öneminden dolayı Uhud’un eteklerine Abdullah ibn Cübeyr komutasında 50 kişilik bir okçu timi yerleştirmiş ve bir rivayete göre, bizim öldüğümüzü ve kuşların cesetlerimizi didiklerini görseniz bile yerininizi terk etmeyin, emrini vermiştir. Savaşın bidayetinde hezimete uğrayan Kureyş ardına bakmadan kaçmaya başlayınca, Abdullah ibn Cübeyr’in tüm uyarılarına rağmen okçuların büyük bir kısmı dağdan inmiş ve sahabe efendilerimiz dağı arkadan dolaşan Halid ibn Velid ile peşlerinden gittikleri Kureyş ordusunun kıskacına düşmüşlerdi. Rivayete göre Müslümanlar bu kargaşada 70 şehit vermiş, Efendimiz burada sevgili amcası Hz Hamzayı kaybetmiş ve sonrasında da müşriklerin alaycı hakaretlerine maruz kalmışlardır. Daha sonra, büyük bir zafer kazandık edasıyla Mekke’ye dönmekte olan Kureyş, Allah Resulünün ordusu tarafından Mekke’ye kadar kovalanmış ve Uhud’daki muvakkat zaferleri de kursaklarında kalmıştır, fakat sürecin bu bölümü şimdilik mevzumuzun dışındadır.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

Devlet içi güç mücadelesi: Altaylı ne zaman bırakılır?

Uzanan eller

Şimdi gelelim buradan alınması gereken derslere… Öncelikle şunu belirtmek, lazım ki Uhud’a gitmek bir iştişare kararıydı ve kesinlikle unutmamak lazım ki bu heyetin başında alemlerin efendisi, Allah Resulü vardı. Rüyasında gördüğü zırh’ı, Medinede kalıp savaşı savunma yapmaları gerektiğine, kılıncındaki gediği, zarara uğrayacaklarına ve boğazlanan sığırı da ashabından şehitler verileceğine yorumlamış, buna rağmen iştişarenin kararına riayet edip Uhud’a gitmiştir. Hatta yola çıkmadan önce kendsinden özür dileyen ve isterseniz Medine’de kalıp savunma savaşı yapalım diyen gençlere, bir peygamber zırh giyip, kılıç kuşandıktan sonra yolundan geri dönmez, cevabını vermiştir. Allahu alem, belkide burada Efendimiz ashabına ve daha sonra gelecek ümmetine çok ehemniyetli 3 ders vermekteydi:

  1. Neticesi ne olursa olsun, iştişare kararına riayet etmeli ve bu karar daha sonra heyet dışında eleştirilmemeli. Eksikler, noksanlar, hatalar, kusurlar sağda solda dedikodu yaparak değil, iştişare heyetine gündem olarak taşınarak giderilmeli veya çözüm yolları aranmalıdır.
  2. Allahın kader planında takdir ettikleri hiç bir zaman gözardı edilmemelidir. Üstad hazretleri kadere muhalefet eden başını örs’e vurur ve baş kırılır buyuruyor. Yani, ilim ve kudret sahibi sürecin bu şekilde cereyan etmesini takdir buyurduysa, buna muhalefet etmek, şöyle olsaydı böyle olurdu demek abesle iştigaldir, kafayı örs’e vurmaktır.
  3. Cennet ucuz değil, cehennem de lüzumsuz değil, yani Allah en sevdiği kullarını en zor imtihanlardan geçirecektir ki cennetteki nimetlerle karşılaştıklarında, iyiki o zorluklara göğüs germişiz, sabır göstermişiz, durmamız gereken yerde dimdik durabilmişiz diyebilsinler. Diğer taraftan zalimler zulümlerini sergileyerek akibetlerini hızlandırsınlar ve cehennemin lüzumsuz olmadığını amelleriyle teyid etsinler.

Uhud’dan alınacak ikinci önemli ders ise, bu yolda her zaman dökülenlerin olacağıdır. İbn Selül ve avaneleri gibi, birileri her zaman ya can korkusu, ya istikbal korkusu veya dünya sevgisi sebebiyle ihanet edecek ve sizi yarı yolda bırakacaktır. Aslında bu o kadar da kötü birşey değildir, çünkü güzel günlerde sadık zannettiğiniz simalardan maskelerin düşmesine ve gerçek yüzlerinin ayan beyan görünmesine sebebiyet verir, siz de yol arkadaşlarınızı daha iyi tespit etmiş olursunuz ve yolunuza daha sağlam ve kararlı adımlarla devam edersiniz. Evet, Hoca Efendinin de mükerreren işaret buyurduğu gibi bu yol uzundur, menzili çoktur, derin sular var. Gemi sağlam olmalıdır, sürekli kontrol edilmeli, yenilenmeli çünkü deniz derin, hırçın dalgalar var ve sefer uzun…

Uhud’dan alınacak diğer bir ders, insan oğlunun her zaman hata yapabileceği ihtimalidir ve hata yapanlara da nasıl davranılacağı anlatılmaktadır. Evet dağı terkeden okçular bir içtihat hatası yapmışlardı (estağfirullah), fakat unutmamak lazım, onlar sahabeydi ve Efendimiz onları samimiyetlerine binaen azarlamamıştı, haşa azarlamak ne demek, onları rencide edecek bir imada bile bulunmamıştı. Bununla ilgili Cenab-ı Allah, Habibi edibine, (ey Peygamber) Allah’tan gelen bir rahmet ile sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı yürekli olsaydın, çevrenden dağılıp gideceklerdi, onları affet, onlar için mağfiret dile ve onlarla meşverette bulun… buyurmuş ve Peygamberinin ahlakından övgüyle bahsetmişti. Daha ötesi, Allah (cc) Peygamberine onlarla iştişareyi sürdürmesini emrediyordu.

Bu konuda ben diğer sahabelerin de okçuları tenkit edici bir imada bile bulunduklarına dair bir rivayet bulamadım. Demek ki bu nurlu yolda hatalar da yapılacak, sürçmeler de olacak, sallantılar da yaşanacak. Burada önemli olan hata yapanların samimiyetidir, kasıt olmadığı müddetçe dava arkadaşları kucaklanmalı ve onlarla iştişareye devam edilmeldir.

Son olarak, Uhud’dan alınacak en önemli ders kimlerin kazandığı kimlerin kaybettiğidir. Meseleye ahiret zaviyesinden baktığınızda birileri kanatlanarak cennet yamaçlarına uçarken, birileri cehennem çukurlarına yuvarlanmışlardır. Evet kaybedenler, Müslümanlara saldıranlar, onları yarı yolda bırakıp ihanet eden ve iştişare ile alınmış kararları tenkit edenlerdir.

Gelelim hizmet hareketinin günümüzde yaşadığı sürece. Hizmet camiası hiçbir zaman, hiç kimseye karşı savaş veya isyan kararı almadı, zaten böyle birşey fıtratında da yok. Yaptığı her şeyi demokratik anlayış, hukuk ve kanunlar çervesinde yaptı. Buna ragmen düzenlerinin bozulacağından, hizmet insanının dürüstlüğüyle tekerlerine çomak sokulacağından korkan kibir ve hased abideleri, kurdukları şer ittifaklarla masumların kafasına balyoz gibi indiler ve tarihin en büyük zulümlerinden birini başlattılar. Bugün kendi çirkin tabirleriyle, inlerine girdik diye zafer çığlıkları atarken, kaybettiklerinin farkında bile değiller. Evet değiller çünkü elde ettikleri muvvakkat zaferin ardında kendilerini bekleyen akibeti görmekten acizler. Halbuki tarihten ders alsalardı, göreceklerdi ki zalimlerin akibetleri hem bu dünyada, hem öteki alemde hep hüsran, hezimet ve kaybetmek olmuştur.

Tags: KAYBEDENLER…KAZANANLAR
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

New York Times: Ülker, hisselerini Türk mahkemelerinin ulaşamayacağı bir yere taşıdı

SONRAKİ HABER

Tacettin Akkuş: Bayramlarda yardım paketleri ve kurban etini dağıtıyorduk, terörist ilan edildik

BENZER HABERLER

YAZARLAR

Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

Haziran 24, 2025
Yargıda kriz çatışmaya dönüştü; silahlar patlıyor
Manşet

Devlet içi güç mücadelesi: Altaylı ne zaman bırakılır?

Haziran 24, 2025
Sırlı zarf!
Manşet

Uzanan eller

Haziran 23, 2025
Sırlı zarf!
YAZARLAR

Değerli tecrübe…

Haziran 19, 2025
Bu ‘keyifli’ tuzağın farkında mıyız?
Manşet

Bu ‘keyifli’ tuzağın farkında mıyız?

Haziran 20, 2025
Duyarlılık mı riyakarlık mı?
Manşet

Mutsuz yaşamayı öğrenmek!

Haziran 15, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    • All
    • Manşet
    Başbakan Morrison IFLC ekibine teşekkür etti: Hayal ettiğimiz gibi böyle barış dolu bir dünya istiyoruz
    Gündem

    IFLC, şarkı yarışmaları Almanya’da:28 finalist katılacak

    by adminzaman
    Haziran 24, 2025
    0

    16-28 Haziran tarihleri arasında Nordrhein-Westfalen eyaletinin Paderborn kentinde düzenlenecek olan finallere bu sene 14’i ‘Türkçe Şarkı Yarışması’ (Colors of Voices...

    TÜRKİYE’NİN BEYİN GÖÇÜ RAPORU: İKİ YILDA 113 BİN KİŞİ YURT DIŞINA GÖÇ ETTİ

    TÜİK: Geçen yıl 60 bin genç Türkiye’yi terk etti

    Haziran 24, 2025
    Çarşamba günü: Mazlumların ve mağdurların sesi olmak için AİHM önünde buluşalım

    Strazburg’daki “Adalet Yürüyüşü” yarın:Avrupa Konseyi ve AİHM’e “Hak ihlallerini durdurun” çağrısı yapılacak

    Haziran 24, 2025
    Fethullah Gülen Hocaefendi: Hizmet devam ediyor, bizimle alakalı değil; her şey Allah’tan

    Hizmet Hareketi’nden Toplumsal Barış ve Adalet Deklarasyonu:Hocaefendi, istişare mekanizmasının işletilmesini bizzat sağladı

    Haziran 24, 2025
    Bank Asya’nın ortaklarından Babadağ dahil 6 kişi daha tutuklandı

    TSK ve Emniyet’e nefret operasyonu: Çoğu görevde 197 kişiye gözaltı

    Haziran 24, 2025
    Tek adam rejimi, Maydonoz Döner’e soykırım operasyonunu sürdürüyor: 63 gözaltı

    Tek adam rejimi, Maydonoz Döner’e soykırım operasyonunu sürdürüyor: 63 gözaltı

    Haziran 24, 2025

    İLETİŞİM

    info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

    Sydney Ofisi telefonu

    +61 02 96496006

    27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

    AVUSTRALYA REHBERİ

     

      • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
      • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
      • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
      • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER

    Welcome Back!

    Login to your account below

    Forgotten Password?

    Retrieve your password

    Please enter your username or email address to reset your password.

    Log In

    Add New Playlist

    No Result
    View All Result
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER
      • UZAK DOĞU
      • AVRASYA
      • AVRUPA
      • AMERİKA
      • AİLEM
      • TEKNOLOJİ
      • KONUK YORUM