Mahkemesi 4 Temmuz’da Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek olan Kara’nın 13 Haziran’daki duruşması SEGBİS’te teknik bir sorun olduğu gerekçesiyle ertelenmişti.
“Ben burada ölüyorum” diyerek HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu”ndan yardım isteyen hasta tutuklu Hüseyin Kara hakim karşısına çıkıyor. Mahkemesi 4 Temmuz’da Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek olan Kara’nın 13 Haziran’daki duruşması SEGBİS’te teknik bir sorun olduğu gerekçesiyle ertelenmişti.Eşi Zübeyde Kara da Konya Ereğli Kapalı Kadın Cezaevinde tutuklu bulunduğu için Rana (12), Erdem (10) ve Sena (3) adlı çocuklarına okuma yazması olmayan babaannelerinin baktığını yazan Kara, cezaevinde ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor.11 Nisan 2019’da TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi ve HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na mektup yazan Kara, kendisinin ve ailesinin durumunu şöyle özetlemişti:
Selamün Aleyküm Sayın Ömer Faruk Gergerlioğlu,
Ömer Bey nasılsınız? Ben size Edirne F Tipi Cezaevinden yazıyorum. Ben ve eşim Zübeyde Kara 08.03.2019 tarihinde tutuklandık. Eşim Konya Ereğli Kapalı Kadın Cezaevinde tutuklu. Bizim üç çocuğumuz var. Bu çocuklarımıza okur yazarlığı olmayan yaşlı babaanneleri bakmaya çalışıyor.
Çocuklarımız Rana (12), Erdem (10) ve Sena (3)’tür. Rana sol kolundaki kemik tümöründen dolayı ciddi bir ameliyat geçirdi. Tedavisi devam ediyor. Rana ve Erdem sürekli psikolojik tedavi alıyorlardı. Sürekli ağlama krizleri yaşıyorlar. Sena sürekli annesini soruyormuş. Eşim de kalbinde mup (SÖ: kalp kapakçığıyla ilgili bir rahatsızlık) var. Dışarıdayken de sürekli baygınlıklar yaşıyordu. Şu anda da sürekli baygınlıklar yaşadığını söyledi mektubunda.
Eşim Karaman Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıyor. Ben Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıyorum. İkimiz de fetöye üyelikten yargılanıyoruz. Benim kronik spastik kolon hastalığım var. Siz doktor olduğunuz için bu hastalığı bilirsiniz. Tıpta bu hastalığın henüz tedavisi yok. Tutukluluğumun ilk günü bağırsaklarımdan ciddi bir kriz yaşadım ve hastaneye kaldırıldım. Bu olay emniyette gözaltındayken oldu. Ben bir ayı aşkındır Edirne F Tipi Cezaevinde tutukluyum.
Geceleri bağırsak sancılarımdan dolayı uyuyamıyorum. Bu mektubu da yine uyuyamadığım ve sabahladığım (11.04.2019) perşembe günü yazıyorum. Hastaneye sevk için yazdığımız dilekçelere 3 hafta sonra cevap verildi. Hastanede doktor sadece sözlü olarak 30 saniye kadar dinledi ve birkaç ilaç verip gönderdi.
Bu ilaçların hiçbir faydasını görmedim. Şu an yemek yiyemiyorum. Sadece meyve suyu tarzı bir şeyler içiyorum. Süt içiyorum. Bağırsaklarım sürekli gaz üretiyor. Sürekli geğirme yoluyla gaz çıkarıyorum. Geceleri bağırsaklarım düğümleniyor ve krizlere giriyorum. Acil butonuna bir defa bastım. Gardiyan şimdi nasılsın dedi ve hiçbir şey yapmadan gitti. Ömer bey ben yetim büyüdüm. Ben kimya öğretmeniyim. Hacettepe Üniversitesinde kimya eğitimi alanında doktoramı yaptım ve Ağustos 2018’de diplomamı aldım. Ben bu rahatsızlığımdan dolayı daha fazla hayatta kalamayacağım. Mahkememe dilekçe yazıp mazeretlerimi ilettim. Hiçbir cevabi yazı gelmedi.
Ömer bey burada ölüyorum, sesimi kimseye duyuramıyorum. Üç çocuğum da yetim büyüsünler istemiyorum. Tedavimi ev ortamında yapmak istiyorum. Her türlü adli tedbirlere razıyım. Adli kontrol, ev hapsi hepsine razıyım. Ne olursunuz sesimi duyurun. Sizi Mazlumder Başkanı olduğunuzdan beri medyadan takip ediyordum. Vekil olduğunuzda da mağdur insanların sesini duyurduğunu görmüştüm. Benim ilk duruşmam 13.06.2019 günü yapılacak. Ben o zamana kadar hayatta kalamam. Ben ölüyorum. Son çare olarak size mektup yazayım dedim.
Bu mektup sizlere ulaşır mı bilmiyorum. Şimdiden gösterdiğiniz ilgiden dolayı Allah razı olsun. Allah’a emanet olsun. Benim babam vefat etti ve yetim büyüdüm, babasızlığı çok iyi bilirim. Benim üç yavrum babasız büyümesin.”