Kendini yaktığı iddia edilen İrfan Kılıç’ın koğuş arkadaşlarıyla görüşen ağabeyi, koğuşun her yerinde kan izleri olduğunu anlattı. Kesin ölüm sebebi ATK raporu ile anlaşılacak.
Bingöl’ün Solhan ilçesi doğumlu İrfan Kılıç, Kocaeli Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde 3 Temmuz günü ‘yanarak’ hayatını kaybetti. Kılıç’ın ölümünün ardından çeşitli iddialar basında yer aldı. İlk iddia, oda arkadaşları spora çıktıktan sonra Kılıç’ın protesto amaçlı kendini yakarak yaşamına son verdiğine ilişkindi.
Kocaeli Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan ölüm belgesine göre, Kılıç kaldırıldığı hastanede saat 12.30’da hayatını kaybetti. Ölüm belgesine göre, Kılıç yaralanma sonucu hayatını kaybetti. Cenazeyi teslim alan ailesi de, İrfan Kılıç’ın vücudunda darp izleri tespit etti. “Kendini yaktı” denilen Kılıç’ın çenesinin altında delik vardı. Vücudunun çeşitli yerlerinde yanma dışında darp izleri bulunuyordu. Bu izleri gören ailesi, İrfan Kılıç’ın infaz edilmiş olabileceği ihtimali üzerinde durdu.
İrfan Kılıç’ın koğuşunda kendisinden başka iki tutuklu daha bulunuyordu. İrfan Kılıç öldüğü anda, bu iki tutuklu da koğuşta değildi. Biri spora, diğeri sosyal faaliyet kapsamında yan koğuşa gitmişti. İrfan Kılıç tek başına koğuşta kaldığı sırada hayatını kaybetmişti. Kılıç’ın yalnızken hayatını kaybetmesi aileyi kuşkulandırdı.
AĞABEYİ KOĞUŞ ARKADAŞLARI İLE GÖRÜŞTÜ
İrfan Kılıç’ın ağabeyi Hüsamettin Kılıç, kardeşinin ölüm sebebini öğrenmek için Pazartesi günü Kocaeli’ye gitti. Soruşturmayı yürüten savcı, cezaevi yönetimi ve koğuş arkadaşları ile görüşen Hüsamettin Kılıç, Artı Gerçek’e konuştu.Amacının kafalarındaki soru işaretlerini gidermek olduğunu ifade eden Kılıç, “Tabili kesin ölüm nedeni otopsi raporunun hazırlanmasından sonra netleşecek. Ben direk bu oldu demiyorum. Şüphelerim var. Tamam kardeşimin kendini yaktığı söylendi. Ama ciddi yaralanmalar var. Ben olayın tam aydınlatılmasını istiyorum” dedi.
İKİ KATLI KOĞUŞUN HER TARAFINDA KAN İZLERİ VAR
Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı ve İrfan Kılıç’ın koğuş arkadaşları ile görüştüğünü ifade eden ağabey Hüsamettin Kılıç, görüşmeye ilişkin şunları söyledi:”İrfan’ın kaldığı koğuş iki katlı. Altta mutfak, üstte yatma yeri var. Hem alt katta, hem de üst katta kan izleri, çok sayıda cam kırıkları var. İki yastık, iki nevresim tam tutuşmamış. Yarı yarıya yanmış gibi duruyor. İrfan pencere ve ranza arasında vefat etmiş. Savcı, kan izlerinden tutun koğuşta bulunan tüm delillerden örnek aldıklarını söyledi. Bu olayı kesinlikle aydınlatacaklarını ifade ettiler.
Ben koğuş arkadaşları ile de görüştüm. Arkadaşları saat 09.05 yada 09.10 civarında çıktıklarını söylediler. Koğuş arkadaşlarından biri yan koğuşa sohbete, diğeri ise spora gitmiş. İrfan ise koğuşta durmuş. Spor yapmaya giden geç gelmiş. Diğeri ise yan koğuştaymış. Yan koğuşta olan, kalabalık bir ses duyduğunu, koridorda koşturmacalar olduğunu söyledi. Ne olduğunu sorduklarına görevlilerin “İrfan kendini yakmış’ dediğini aktardı. O sırada kimse koğuşta yokmuş. Not olayını da sordum. Koğuş arkadaşları öyle bir nottan haberdar olmadıklarını söyledi.”
‘İNTİHAR ETTİ’ BİLGİSİ HASTANEYE YAPILAN BİLDİRİMDEN
Ortada not yoksa İrfan Kılıç’ın intihar ettiği bilgisinin kaynağı nedir? Bu konuyu savcıya sorduğunu ifade eden Kılıç, “İrfan cezaevinden bu ihbarla hastaneye getiriliyor. Cezaevinden, ‘İrfan bir eylem için kendini yaktı’ ihbarı ile hastaneye getiriyor. Adli Tıp’ta incelendiğinde vücudunda darp izleri de tespit ediliyor. Şah damarı parçalanmış. Büyük cisimle vücudunda yaralar oluşturulmuş. Yaralamalar da var. Birde bu notun nerden geldiği, kimin söylediği de net değil. Böyle olunca durum şüpheli oluyor” dedi.Cezaevi müdürü, savcı ve kardeşinin koğuş arkadaşları ile görüşen Kılıç, şüphelerinin giderilip giderilmediğine ilişkin soruya şu cevabı verdi:”Bakın ben kimseyi zan altında bırakma gibi bir derdim yok. Bana göre kardeşimin ölümü şüpheli. Ölüm sebebi 3 şey olabilir. Savcı bunu söylüyor. Ya yanma, ya yaralanma ya da zehirlenme. Zehirlenme dumandan kaynaklı olabilir.
KARDEŞİM ÖLÜRKEN KİMSE YANINDA YOKTU
Kardeşim öldüğünde kimse yanında yok. Tanık olan kimse de yok. Cezaevi idaresi, ya da görevlileri ‘Kendini yaktı’ diyor. Ben neden inanayım? Koğuş iki katı da dağınık vaziyette… İki katta da kan izleri var. Her taraf cam kırıklıkları ile dolu. Sadece 2 yastık ve nevresim sadece yarı yarıya yanmış. Birinin kardeşimi öldürüp, intihar etti süsü vermediğinin garantisini kim verebilir? Bende diyorum o zaman aydınlatın. Tek talebim bu. Olayın nasıl olduğunu, ölüm sebebinin ne olduğunu, koğuştaki kanın kime ait olduğunu öğrenmek istiyorum. Savcıdan da talebim budur.”