Cumartesi Anneleri, kayıpları için 746’ncı haftada İHD önünde açıklama yaptı. Kayıp yakınları, Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceklerini söyleyerek, “Orayı geri alıncaya kadar mücadele edeceğiz” dedi.
700’üncü haftadan beri Galatasaray Meydanı’na çıkmalarına izin verilmeyen Cumartesi Anneleri bu haftaki eylemlerini de İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin bulunduğu Beyoğlu Çukurlu Çeşme Sokak’ta gerçekleştirdi. Polis ablukası altında gerçekleşen eyleme kayıp yakınları, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekili Oya Ersoy destek verdi.Bu hafta 1994’te Batman’da maskeli 4 kişi tarafından yol gösterilmek üzere götürülen ve bir daha kendilerinden haber alınamayan 50 yaşındaki İbrahim Çelik ile babasının peşinden giden 19 yaşındaki Edip Çelik’in akıbeti soruldu.
‘HUKUK İŞLETİLMEDİ’
Bu haftaki açıklamayı gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kızkardeşi Maside Ocak okudu. 746’ncı haftalarında 25 yıl önce Batman’da Hizbullah tarafından evlerinden alınarak kaybedilen İbrahim Çelik ve Edip Çelik’in akıbetlerini sormak için konuşan Ocak, “50 yaşındaki İbrahim Çelik, Batman’ın Soğuksu Mezrası’nda yaşıyor ve tarımla uğraşıyordu. 10 Temmuz 1994 gecesi İbrahim Çelik’in evine maskeli ve silahlı 4 kişi geldi. Yer göstermesi bahanesiyle İbrahim Çelik’i yanlarında götürdü. Durumdan şüphelenen 19 yaşındaki Edip Çelik de babasını yalnız bırakmamak için peşlerinden gitti. Baba oğuldan bir daha haber alınamadı. Eşi ve oğlundan haber alamayan Merese Çelik, onların bulunması için emniyete ve jandarmaya başvurdu. Hizbullahçı Talat Rüzgâr, Aziz Önlük, İlhan Önlük, Resul Güneş ve Çetin Dursun isimli kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ancak bütün başvuruları sonuçsuz kaldı. 25 yıldır İbrahim ve Edip Çelik dosyasında hukuk işletilmedi” diye konuştu.
‘ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Ocak, gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin açığa çıkartılması için devlet yetkililerine çağrıda bulundu. Ocak şöyle devam etti: “İbrahim ve Edip Çelik gözaltında kaybedildiler. Çünkü uluslararası hukuka göre devletin görevlendirmesi, desteği ile hareket eden kişi ya da grupların insanları gözaltına alarak veya kaçırarak özgürlüklerinden mahrum bırakması ve akıbetlerini gizlemesi gözaltında kaybetme suçu kapsamındadır. Devlet yetkililerinin, göz yumma şeklinde bile olsa, bu alıkonulmaya dâhil olmaları devletin gözaltında kaybetme suçundaki sorumluluğuna işaret eder. Uluslararası hukuktan ve anayasadan kaynaklanan yükümlülüklerinizi yerine getirin adaletin sağlanması yükümlülüğünüzü yerine getirin. Gözaltında kaybetme insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve zaman aşımına tabi değildir. Kaldı ki mevcut yasalar, kanuni takibat sürecinin engeller nedeniyle aksadığı durumlarda zamanaşımı süresinin durdurulmasına imkan vermektedir. İbrahim ve Edip Çelik’in gözaltında kaybedilmesi ile ilgili yasal takibatın ciddi ölçüde engellenmiş olması, etkin soruşturmaların yapılmamış olması nedeniyle, zamanaşımı hükümlerini uygulamayarak etkili soruşturmanın önünü açın. İbrahim ve Edip Çelik için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz! Kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz.”
Ocak son olarak 47 haftadır gerçekdışı gerekçelerle yasaklanan kayıplarla buluşma mekanı Galatasaray’dan vazgeçmeyeceklerini söyledi.
‘HAKİKATİ VE ADALETİ İSTİYORUZ’
Ocak’ın ardından gözaltında kaybedilen Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe konuştu. Tepe şunları söyledi: “25 yıldır kayıplarımızı arıyoruz. 25 yıldır babamız, oğlumuz, eşlerimizi, kızlarımız kayboldu. Kuşaktan kuşağa mücadele ediyoruz. Hakikate, adalete elimizi uzattık ama onlar ellerini bize uzatmadılar. Bizim çocuklarımızı neden öldürdüler? Bizim çocuklarımızın suçu neydi? Şimdiye kadar onların mücadelesini devam ettiriyoruz. Hakikati ve adaleti istiyoruz. Büyük mercilere sesleniyorum neden Galatasaray’ı yasakladılar? Biz orada sessiz orada sessiz oturuyorduk, yalnızca çocuklarımızın resmini bağrımıza basıyorduk. Orada sadece çocuklarımızı istiyorduk, orayı geri alıncaya kadar mücadele edeceğiz. Çocuklarımızın katillerini sormaya devam edeceğiz, adalet önünde yargılasınlar istiyoruz.