31 Mart seçimlerinden sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilen Selçuk Mızraklı, kayyım şatafatını deşifre etmişti. İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Mızraklı, yaşanan süreci “Bu zorbalık rejimidir” ifadesiyle yorumladı.
İçişleri Bakanlığı tarafından Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyesi başkanlarının görevden alınması ve yerlerine kayyım atanması sürecine yönelik tepkiler devam ediyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınan Selçuk Mızraklı, AKP iktidarının “kayyım gaspını” Artı TV’ye değerlendirdi.
“ATAMALARLA DEPREM YARATTI”
Üç büyükşehir belediyesine kayyım atanması sonucu insanların demokratik itirazlarını sergilerken polis tarafından sert müdahaleyle karşılaştığını anlatan Selçuk Mızraklı, “Milletvekilleri hastanelik oldu. Seçilmişlere karşı girilen tutum bir travma yarattı. Seçilmişlere dönük en büyük yargı makamı sandıktır. Sandıkta kaybeden zihniyet bu atamalarla bir deprem yarattı.” dedi.“Bu sadece Diyarbakır’a yönelik değil” diyerek Türkiye’ye karşı bir eylem olduğunu belirten Mızraklı, “Vicdanı olanın taraf olması gerekiyor. Demokrasiden ve hukuk rejiminden yana olmalıyız. Bu zorbalık rejimidir, kınıyoruz” şeklinde konuştu.
“SANDIKTA KAYBETTİLER, MASA BAŞINDA ALMAK İSTİYORLAR”
Mızraklı sözlerinin devamında, “Neden görevden alındım? Bu, basit ve aynı zamanda zor bir soru. Sayın Gültan Kışanak’ı niye görevden aldılarsa şimdi de o gerekçeyle beni görevden aldılar. Sandıkta kaybettiklerini masa başında almaya çalışıyorlar.” dedi.Kayyımdan belediyeyi devraldıklarında “talan ve israfın haddi hesabı yoktu” diyen Mızraklı, “Biz hakkaniyetle nasıl idare edebilir, gelecek için umudu örmeye çalışırız, bunları planladık. Bir sürü borç ödedik. Neleri yapmak istediğimizi anlatacaktık bu hafta. Yarına ilişkin planlarımızı yaparken ne partizanlık, ne kayırmacılık yaptık.” ifadesini kullandı.AKP iktidarı tarafından belediyelerin arpalık olarak kullanıldığını ifade eden Mızraklı, “Bütün bunlara rağmen kaybettiği arpalıkları kaybeden bu zihniyet, yandaşlarına açtığı kanalların tıkandığını gören bu zihniyet durmadı. Zulmün abad olduğu görülmemiştir. Bu şartlarda orada duramayacaklardır, ama yine de güçlü bir karşı koyma ve itiraza ihtiyaç var.” dedi.BOLD-