Almanya’da cinayete yangın süsü: 3 Türk çocuk can verdi

Şehrin kuzeyinde Fichte Caddesi’nde sabaha karşı saat 05.00 sularında çıkan yangında Muharrem Tüfekçi adlı gurbetçinin anaokuluna giden 4 yaşındaki oğlu Mustafa, 10 yaşındaki oğlu Mehmet ve 12 yaşındaki kızı Dilan, feci şekilde can verdi. Görgü tanıkları, evin kapısı kilitli olduğu için dışarı çıkamayan çocukların yangın esnasında “baba, baba” diye çığlık attıklarını ifade etti. Dortmund polis sözcüsü Peter Schulz, yangının kundaklama sonucunda ortaya çıktığının tahmin edildiğini açıklarken, akıllara Neonaziler tarafından gerçekleştirilen ve 8 Türk’ün öldüğü Mölln (1992) ve Solingen (1993) faciaları geldi. Ancak kundaklama olayının ailevi sebeplerden kaynaklandığı sanılıyor. Yangından sonra eve gelen baba Muharrem Tüfekçi ve beraber yaşadığı Bulgar kökenli bir kadın, polis tarafından sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı. Tüfekçi’nin kullandığı araç, polis tarafından incelenmek üzere karakola çekildi. Tunceli asıllı olan Tüfekçi’nin daha önce de aynı binanın üst katında oturduğu, 29 Şubat’ta çıkan yangın sebebiyle giriş kattaki daireye taşındığı öğrenildi. Dortmund ve eyalet savcılığı olaya ilişkin soruşturma başlatırken, bir cinayet komisyonu oluşturulduğu kaydedildi.

Dortmund polisi, üç kardeşten Mustafa ve Dilan’ın evde yanarak can verdiğini, Mehmet’in ise yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini açıkladı. Görgü tanıkları, yangından kısa bir süre önce baba Muharrem Tüfekçi ve hayat arkadaşının evden ayrılıklarını ileri sürdü. Yangın esnasında çocukların evde yalnız oldukları, kapının üzerlerine kilitlendiği belirtildi. Dortmund Emniyet Müdürlüğü basın sözcüsü Wolfgang Wieland, olay yerinde yaptığı açıklamada, “Sabah saat beş civarında yangın ihbarı geldi. İtfaiye olay yerine gelip hemen müdahale etti. Yangın söndürüldüğünde ise evde iki cesetle karşılaşıldı. Yangının kasıtlı çıkarıldığı görülüyor. Aynı ailenin evinde 29.2 2012’de bir yangın daha çıkmıştı. Araştırma o tarafa doğru da yürütülüyor.” dedi. Apartmanın birinci katında oturan Ersin Akbulut ise, “Çocukların babası ve hayat arkadaşı kapıdan çıkıp gitmişler. 15 dakika sonra da ev yanmaya başlamış. Çocukların annesi önceden vefat etmiş. Muharrem, bir Bulgar kökenli kadınla birlikte yaşıyordu. Çocuklarını devamlı evde yalnız bırakıp gidiyorlardı. Komşularımız Jugendamt’ı (Gençlik Dairesi’ni) arayıp çocukların bakımsız kaldığını bildirmişti. Ama Gençlik Dairesi çocuklara yardım etmedi. Etseydi böyle olmazdı.” dedi. Gülsüm Akbulut ise, “Babanın şerrinden korkulduğu için Gençlik Dairesi’ne kimin ihbarda bulunduğu açıklanmadı. Bilmiyoruz ama Muharrem Tüfekçi bir gün evdekileri, ‘Beni Jugendamt’a şikayet etmişsiniz. Ben size gösteririm.’ diyerek tehdit etmişti.” diye konuştu. Almanya’nın Ludwigshafen kentinde Haziran 2007’de bir binada çıkan yangında 5’i çocuk 9 Türk ölmüştü. Yangının ardında aşırı sağcıların olduğu iddia edilmiş, ancak Alman makamları, kundaklama iddialarına dair delil bulamadıklarını açıklamışlardı.

Şehrin kuzeyinde Fichte Caddesi’nde sabaha karşı saat 05.00 sularında çıkan yangında Muharrem Tüfekçi adlı gurbetçinin anaokuluna giden 4 yaşındaki oğlu Mustafa, 10 yaşındaki oğlu Mehmet ve 12 yaşındaki kızı Dilan, feci şekilde can verdi. Görgü tanıkları, evin kapısı kilitli olduğu için dışarı çıkamayan çocukların yangın esnasında “baba, baba” diye çığlık attıklarını ifade etti. Dortmund polis sözcüsü Peter Schulz, yangının kundaklama sonucunda ortaya çıktığının tahmin edildiğini açıklarken, akıllara Neonaziler tarafından gerçekleştirilen ve 8 Türk’ün öldüğü Mölln (1992) ve Solingen (1993) faciaları geldi. Ancak kundaklama olayının ailevi sebeplerden kaynaklandığı sanılıyor. Yangından sonra eve gelen baba Muharrem Tüfekçi ve beraber yaşadığı Bulgar kökenli bir kadın, polis tarafından sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı. Tüfekçi’nin kullandığı araç, polis tarafından incelenmek üzere karakola çekildi. Tunceli asıllı olan Tüfekçi’nin daha önce de aynı binanın üst katında oturduğu, 29 Şubat’ta çıkan yangın sebebiyle giriş kattaki daireye taşındığı öğrenildi. Dortmund ve eyalet savcılığı olaya ilişkin soruşturma başlatırken, bir cinayet komisyonu oluşturulduğu kaydedildi.

Dortmund polisi, üç kardeşten Mustafa ve Dilan’ın evde yanarak can verdiğini, Mehmet’in ise yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini açıkladı. Görgü tanıkları, yangından kısa bir süre önce baba Muharrem Tüfekçi ve hayat arkadaşının evden ayrılıklarını ileri sürdü. Yangın esnasında çocukların evde yalnız oldukları, kapının üzerlerine kilitlendiği belirtildi. Dortmund Emniyet Müdürlüğü basın sözcüsü Wolfgang Wieland, olay yerinde yaptığı açıklamada, “Sabah saat beş civarında yangın ihbarı geldi. İtfaiye olay yerine gelip hemen müdahale etti. Yangın söndürüldüğünde ise evde iki cesetle karşılaşıldı. Yangının kasıtlı çıkarıldığı görülüyor. Aynı ailenin evinde 29.2 2012’de bir yangın daha çıkmıştı. Araştırma o tarafa doğru da yürütülüyor.” dedi. Apartmanın birinci katında oturan Ersin Akbulut ise, “Çocukların babası ve hayat arkadaşı kapıdan çıkıp gitmişler. 15 dakika sonra da ev yanmaya başlamış. Çocukların annesi önceden vefat etmiş. Muharrem, bir Bulgar kökenli kadınla birlikte yaşıyordu. Çocuklarını devamlı evde yalnız bırakıp gidiyorlardı. Komşularımız Jugendamt’ı (Gençlik Dairesi’ni) arayıp çocukların bakımsız kaldığını bildirmişti. Ama Gençlik Dairesi çocuklara yardım etmedi. Etseydi böyle olmazdı.” dedi. Gülsüm Akbulut ise, “Babanın şerrinden korkulduğu için Gençlik Dairesi’ne kimin ihbarda bulunduğu açıklanmadı. Bilmiyoruz ama Muharrem Tüfekçi bir gün evdekileri, ‘Beni Jugendamt’a şikayet etmişsiniz. Ben size gösteririm.’ diyerek tehdit etmişti.” diye konuştu. Almanya’nın Ludwigshafen kentinde Haziran 2007’de bir binada çıkan yangında 5’i çocuk 9 Türk ölmüştü. Yangının ardında aşırı sağcıların olduğu iddia edilmiş, ancak Alman makamları, kundaklama iddialarına dair delil bulamadıklarını açıklamışlardı.

Şehrin kuzeyinde Fichte Caddesi’nde sabaha karşı saat 05.00 sularında çıkan yangında Muharrem Tüfekçi adlı gurbetçinin anaokuluna giden 4 yaşındaki oğlu Mustafa, 10 yaşındaki oğlu Mehmet ve 12 yaşındaki kızı Dilan, feci şekilde can verdi. Görgü tanıkları, evin kapısı kilitli olduğu için dışarı çıkamayan çocukların yangın esnasında “baba, baba” diye çığlık attıklarını ifade etti. Dortmund polis sözcüsü Peter Schulz, yangının kundaklama sonucunda ortaya çıktığının tahmin edildiğini açıklarken, akıllara Neonaziler tarafından gerçekleştirilen ve 8 Türk’ün öldüğü Mölln (1992) ve Solingen (1993) faciaları geldi. Ancak kundaklama olayının ailevi sebeplerden kaynaklandığı sanılıyor. Yangından sonra eve gelen baba Muharrem Tüfekçi ve beraber yaşadığı Bulgar kökenli bir kadın, polis tarafından sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı. Tüfekçi’nin kullandığı araç, polis tarafından incelenmek üzere karakola çekildi. Tunceli asıllı olan Tüfekçi’nin daha önce de aynı binanın üst katında oturduğu, 29 Şubat’ta çıkan yangın sebebiyle giriş kattaki daireye taşındığı öğrenildi. Dortmund ve eyalet savcılığı olaya ilişkin soruşturma başlatırken, bir cinayet komisyonu oluşturulduğu kaydedildi.

Dortmund polisi, üç kardeşten Mustafa ve Dilan’ın evde yanarak can verdiğini, Mehmet’in ise yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini açıkladı. Görgü tanıkları, yangından kısa bir süre önce baba Muharrem Tüfekçi ve hayat arkadaşının evden ayrılıklarını ileri sürdü. Yangın esnasında çocukların evde yalnız oldukları, kapının üzerlerine kilitlendiği belirtildi. Dortmund Emniyet Müdürlüğü basın sözcüsü Wolfgang Wieland, olay yerinde yaptığı açıklamada, “Sabah saat beş civarında yangın ihbarı geldi. İtfaiye olay yerine gelip hemen müdahale etti. Yangın söndürüldüğünde ise evde iki cesetle karşılaşıldı. Yangının kasıtlı çıkarıldığı görülüyor. Aynı ailenin evinde 29.2 2012’de bir yangın daha çıkmıştı. Araştırma o tarafa doğru da yürütülüyor.” dedi. Apartmanın birinci katında oturan Ersin Akbulut ise, “Çocukların babası ve hayat arkadaşı kapıdan çıkıp gitmişler. 15 dakika sonra da ev yanmaya başlamış. Çocukların annesi önceden vefat etmiş. Muharrem, bir Bulgar kökenli kadınla birlikte yaşıyordu. Çocuklarını devamlı evde yalnız bırakıp gidiyorlardı. Komşularımız Jugendamt’ı (Gençlik Dairesi’ni) arayıp çocukların bakımsız kaldığını bildirmişti. Ama Gençlik Dairesi çocuklara yardım etmedi. Etseydi böyle olmazdı.” dedi. Gülsüm Akbulut ise, “Babanın şerrinden korkulduğu için Gençlik Dairesi’ne kimin ihbarda bulunduğu açıklanmadı. Bilmiyoruz ama Muharrem Tüfekçi bir gün evdekileri, ‘Beni Jugendamt’a şikayet etmişsiniz. Ben size gösteririm.’ diyerek tehdit etmişti.” diye konuştu. Almanya’nın Ludwigshafen kentinde Haziran 2007’de bir binada çıkan yangında 5’i çocuk 9 Türk ölmüştü. Yangının ardında aşırı sağcıların olduğu iddia edilmiş, ancak Alman makamları, kundaklama iddialarına dair delil bulamadıklarını açıklamışlardı.

Şehrin kuzeyinde Fichte Caddesi’nde sabaha karşı saat 05.00 sularında çıkan yangında Muharrem Tüfekçi adlı gurbetçinin anaokuluna giden 4 yaşındaki oğlu Mustafa, 10 yaşındaki oğlu Mehmet ve 12 yaşındaki kızı Dilan, feci şekilde can verdi. Görgü tanıkları, evin kapısı kilitli olduğu için dışarı çıkamayan çocukların yangın esnasında “baba, baba” diye çığlık attıklarını ifade etti. Dortmund polis sözcüsü Peter Schulz, yangının kundaklama sonucunda ortaya çıktığının tahmin edildiğini açıklarken, akıllara Neonaziler tarafından gerçekleştirilen ve 8 Türk’ün öldüğü Mölln (1992) ve Solingen (1993) faciaları geldi. Ancak kundaklama olayının ailevi sebeplerden kaynaklandığı sanılıyor. Yangından sonra eve gelen baba Muharrem Tüfekçi ve beraber yaşadığı Bulgar kökenli bir kadın, polis tarafından sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı. Tüfekçi’nin kullandığı araç, polis tarafından incelenmek üzere karakola çekildi. Tunceli asıllı olan Tüfekçi’nin daha önce de aynı binanın üst katında oturduğu, 29 Şubat’ta çıkan yangın sebebiyle giriş kattaki daireye taşındığı öğrenildi. Dortmund ve eyalet savcılığı olaya ilişkin soruşturma başlatırken, bir cinayet komisyonu oluşturulduğu kaydedildi.

Dortmund polisi, üç kardeşten Mustafa ve Dilan’ın evde yanarak can verdiğini, Mehmet’in ise yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini açıkladı. Görgü tanıkları, yangından kısa bir süre önce baba Muharrem Tüfekçi ve hayat arkadaşının evden ayrılıklarını ileri sürdü. Yangın esnasında çocukların evde yalnız oldukları, kapının üzerlerine kilitlendiği belirtildi. Dortmund Emniyet Müdürlüğü basın sözcüsü Wolfgang Wieland, olay yerinde yaptığı açıklamada, “Sabah saat beş civarında yangın ihbarı geldi. İtfaiye olay yerine gelip hemen müdahale etti. Yangın söndürüldüğünde ise evde iki cesetle karşılaşıldı. Yangının kasıtlı çıkarıldığı görülüyor. Aynı ailenin evinde 29.2 2012’de bir yangın daha çıkmıştı. Araştırma o tarafa doğru da yürütülüyor.” dedi. Apartmanın birinci katında oturan Ersin Akbulut ise, “Çocukların babası ve hayat arkadaşı kapıdan çıkıp gitmişler. 15 dakika sonra da ev yanmaya başlamış. Çocukların annesi önceden vefat etmiş. Muharrem, bir Bulgar kökenli kadınla birlikte yaşıyordu. Çocuklarını devamlı evde yalnız bırakıp gidiyorlardı. Komşularımız Jugendamt’ı (Gençlik Dairesi’ni) arayıp çocukların bakımsız kaldığını bildirmişti. Ama Gençlik Dairesi çocuklara yardım etmedi. Etseydi böyle olmazdı.” dedi. Gülsüm Akbulut ise, “Babanın şerrinden korkulduğu için Gençlik Dairesi’ne kimin ihbarda bulunduğu açıklanmadı. Bilmiyoruz ama Muharrem Tüfekçi bir gün evdekileri, ‘Beni Jugendamt’a şikayet etmişsiniz. Ben size gösteririm.’ diyerek tehdit etmişti.” diye konuştu. Almanya’nın Ludwigshafen kentinde Haziran 2007’de bir binada çıkan yangında 5’i çocuk 9 Türk ölmüştü. Yangının ardında aşırı sağcıların olduğu iddia edilmiş, ancak Alman makamları, kundaklama iddialarına dair delil bulamadıklarını açıklamışlardı.