HDP’li Filiz Kerestecioğlu, Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanan İrfan Fidan’ın teşvik edilen bir şekilde kariyer basamaklarını çıktığını belirterek, “Nerede iktidarın yargıyı kullanarak muhalefeti susturmak istediği bir dava varsa bu şahıs oradaydı” dedi.
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanan İrfan Fidan’ın çok hızlı bir kariyere sahip olduğunu belirterek, “Önlenemez demeyeceğim, teşvik edilen yükselişi, bir de Hakan Fidan vardı, onunla karışmasın. Fidanlar sanıyorum iktidarın haznesinde önemli bir yer tutuyor” dedi.HDP, İrfan Fidan’ın Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) üye seçilmesi ile ilgili Genel Kurul’da genel görüşme talep etti.
Genel görüşme talebinin gerekçesiyle ilgili HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, yargıda kadrolaşmaya dikkat çekti. Kerestecioğlu, İrfan Fidan’ın teşvik edilen bir şekilde kariyer basamaklarını çıktığını belirterek, “Cumhuriyet savcılığından Cumhuriyet başsavcı vekili ve Cumhuriyet başsavcılığına, oradan altı günlük Yargıtay üyeliğine ve Anayasa Mahkemesi üyeliğine uzanan çok hızlı bir kariyere sahip bir savcı, ismi İrfan Fidan. Önlenemez demeyeceğim, teşvik edilen yükselişi, bir de Hakan Fidan vardı, onunla karışmasın. Fidanlar sanıyorum iktidarın haznesinde önemli bir yer tutuyor. İrfan Fidan İstanbul Başsavcısı’yken 27 Kasım 2020’de HSK tarafından Yargıtay üyeliğine seçildi ve mazbatasını 11 Aralık 2020 tarihinde aldı. Aslında her şey kendisini AYM üyeliğine taşımak için tertip edilmişti” dedi.
Kerestecioğlu, İrfan Fidan’ın eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve mal varlığındaki artışın nedeninin karıştığı yolsuzluk ve rüşvet ilişkileri olduğu yönündeki iddiaların hiç araştırılmadan terör kumpası olarak nitelendiğine işaret etti.“İrfan Fidan hop orada, hop burada, bir Yargıtay, bir Anayasa, bir önceki savcılık. Nasıl oldu bu sıçrama?” diye Keresetecioğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Şimdi, nerede iktidarın yargıyı kullanarak muhalefeti susturmak istediği bir dava varsa bu şahıs oradaydı. Hangi davalar bunlar? 17-25 Aralık yolsuzluk, Selam Tevhid gibi soruşturmaları durdurmayı amaçlayan karşı hukuk operasyonları, şike davası, binlerce akademisyenin ihraç edildiği barış bildirisi, Cübbeli Ahmet Hoca, MİT tırları, Balyoz, Reza Zarrab, Can Dündar, Erdem Gül, Gezi ve Osman Kavala gibi kritik davaların hepsinde savcılık yapmıştı Fidan. AYM’de 7’ye karşı 8 gibi bıçak sırtında alınan kararlar artık alınmasın isteniyor ve AYM’nin ‘İfade özgürlüğüdür.’ dediği barış bildirisinden terör suçu çıkarmış birisi bugün AYM üyesi yapıldı.”
‘YARGININ BAĞIMSIZLIĞI VE TARAFSIZLIĞI ORTADAN KALKTI’
HDP’nin önergesi üzerine konuşan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İrfan Fidan’ın üye seçilmesinin teamüllere uygun olmadığını vurguladı. “Şimdi bir yargıç yargıçlık etiğine aykırı olarak nasıl böyle bir göreve aday olur? ” sorusunu yönelten Tanrıkulu, şunları söyledi: “Eğer gerçekten ahlak sahibiyse böyle bir göreve aday olmaması lazım. Dolayısıyla İrfan Fidan bu göreve aday olmakla aslında yargıçlık etiğine uygun davranmamıştır ve bu etiğe bu ahlaka sahip olmadığını göstermiştir. Yoksa yüksek yargıç olmuş tamam atanmış bir biçimde ama kendisini oraya götüren sürece kendisinin aday olmaması lazım. Yargının bütün teamüllerine aykırı olarak yargının bütün etik kurallarına aykırı olarak 107 yüksek yargıç oy vermiş. Eğer oy vermeselerdi Sayın Cumhurbaşkanının önüne gidemezdi, böyle bir durum var. Sizin döneminizde yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı tamamen ortadan kalkmıştır. Kuvvetler ayrılığı bitmiştir kuvvetlerin birliği vardır. Yargının başka bir genel müdürlükten Karayolları Genel Müdürlüğünden HSK’nin bir farkı kalmamıştır. Fakat sizin döneminizde bu dönemde yargıya güven en dipte, yüzde 30’larda. Sizin döneminizde gezici – cezalandırıcı heyetler oluştu. Sizin döneminizde yargı denen bir kurum kalmamıştır.”
HDP’nin genel görüşme talebi AKP-MHP oylarıyla reddedildi.