Başbakan Tayyip Erdoğan, Şemdinli’de düzenlenen operasyonlarda şu ana kadar 115 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Şehit sayısının ise iki olduğunu söyledi. Erdoğan, terör örgütünün 4 ayrı karakola düzenlediği son baskın dolayısıyla Genelkurmay Başkanlığı’na gönderdiği başsağlığı mesajında ise çarpıcı ifadeler kullandı: “Türkiye, terör örgütünün iplerini elinde tutan düşman ülke ve çevrelere haddini bildirecek güçtedir.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari’deki hain saldırıya sert tepki gösterdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e gönderdiği başsağlığı mesajında, teröre destek veren ülkelere dikkat çekti. Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti ve aziz millet, sadece terör örgütüne değil; terör örgütünün iplerini elinde tuttuğu canilere de, terör örgütünün iplerini elinde tutan düşman ülke ve çevrelere de haddini, hududunu bildirecek güçtedir.” ifadelerine yer verdi. Başbakan, daha sonra atv Televizyonu’nda Gündem Özel programına katıldı. Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. “Yayımladığınız mesajda haddini bildiririz dediğiniz ülke hangisidir?” sorusuna, “Mücadeleyle ilgili ülke adı vermek bizim için sıkıntılı olabilir. Bunların hangi kaynaklardan beslendiği, hangi ülkeler tarafından desteklendiği belli.” karşılığını verdi. Türkiye’de bir kısım medyanın da yayınlarıyla bilerek ya da bilmeyerek terör örgütüne destek verdiğini söyledi.
“Şemdinli’de neler oluyor?” yönündeki soruyu ise şöyle cevapladı: “Şemdinli’de 23 Temmuz’dan bu yana operasyon sürüyor. Operasyonlar sivillerin yaşamadığı yerlerde yapılıyor. Son süreçte yine bu ifade ettiğimiz medya Şemdinli’de adeta psikolojik harekât başlattı. Bu yayınlar TSK’da moral noktasında olumsuz etki yapıyor. Şu ana kadar iki şehidimiz var, 115 terörist etkisiz hale getirildi. Bizim kontrolümüz dışında olan bir yer yok. Güvenlik güçlerimiz istediği anda istediği yere operasyonu gerçekleştiriyor. Bir kısım medyayı okuyanlar ‘Şemdinli’de devlet yok mu?’ diyor. Şehit sayısının fazla olduğu iddialarının hepsi yalan. Medya karşı tarafın yaptığı psikolojik harekâta alet oluyor. O zaman ben soruyorum, bu kimin medyası? İsmen mi ifşa edeceğiz?”
Başbakan, terörle mücadele konusunda taviz vermelerinin mümkün olmadığını tekrarladı. MHP’ye bu noktada hükümete verdiği destek nedeniyle teşekkür eden Erdoğan, “CHP ve BDP’nin şunu bilmeleri lazım; biz bu konuda mücadeleyi hukuktan, demokrasiden ve insan haklarından taviz vermeden sürdüreceğiz. Leyla Zana’yla şunu konuştuk. (Ellerin tetikten çekilmesi lazım) dedi. Sizin bu ifadenizi kabullenmemiz mümkün değil dedim. Tetiklerden elin çekilmesi değil, silahların bırakılması çözümdür. Silahı terör örgütü bırakacak. Güvenlik güçleri silah bırakamaz. Silah, güvenlik güçlerinin doğal enstrümanıdır.” şeklinde konuştu.
ESED, TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK VERİYOR
Başbakan Erdoğan, son dönemde PKK terör örgütünün Suriye sınırından sızma gayreti olduğunu aktardı. Bir soru üzerine şunları söyledi: “Amanoslar’da son dönemlerde yine bir mücadele var. Suriye ta rafından, özellikle Beşşar Esed’in şu anda desteklediği PKK unsurları sızma gayreti içerisinde. Baas’ı Türkiye’de destekleyen birinci derecede parti hangi parti? CHP. Ama şu anda ülkemize bölücü terör örgütünün Suriye’de de yapılanmasına destek veren yine Beşşar Esed ve oradan sızmalar oluyor. Daha önce Beşşar bu noktada onlardan kopma mücadelesi içindeydi. Bizlerle iyi niyetli şeyleri olduğu dönemlerde. Ama bizden koptuktan sonra nereyle nasıl paslaştığı ortaya çıktı. Bizim de attığımız adımlar var. Ben Dışişleri Bakanı’mı Kuzey Irak’a boşuna göndermedim. ‘Bu iş tehdit unsuru olarak devam edecek olursa aramızdaki dostluk ortadan kalkar. Sizler bu terör örgütüne yaşama hakkı vermemeniz lazım’ dedik. Irak Başbakanı Nuri el-Maliki ihlalden bahsetti. Ertesi gün Kandil’e operasyonumuzu yaptık. Yaparız, asla duramayız. Oradan bize tehdit devam ettiği sürece operasyonumuzu yapar, döneriz. Çünkü daha önce biz bunu kendisiyle çok açık, net konuştuk. Bana, ‘Benim gücüm yetmiyor’ diyen Maliki’nin kendisidir. Bundan dolayı da ‘Bizim size söyleyecek hiçbir şeyimiz yoktur’ diyen kendisidir.”
“Amanoslar’daki sızmayı da önlemek için Suriye’ye de aynı model uygulanabilir mi?” sorusuna da Başbakan, “Uygulanmayacağı ne malum. Şu anda sınırda 3 askerî; birliğimiz tatbikat yapıyor. Orada Süleyman Şah Türbesi, çevresiyle birlikte bizim topraklarımızdır. Orada yapılacak yanlış bir harekete seyirci kalmamız mümkün değil. Bu, bize yapılmış bir saldırı olur. NATO’ya yapılmış bir saldırı olur.” karşılığını verdi. Erdoğan, “Şu anda Esed’in artık son zamanlarına gelindiğini söyleyebilir miyiz?” sorusu üzerine, “Şu andaki görüntü o. Zannediyorum ki artık finali oynuyorlar. Her geçen gün Esed’in sonu daha da yaklaşıyor diye inanıyorum.” dedi.
İRAN’IN YAKLAŞIMI KABUL EDİLEMEZ
Başbakan, İran’ın Suriye politikasını da eleştirdi. Erdoğan, “Bunların yanında bulunan güçte malum, (Suriye’nin) İran’dan böyle bir gücü aldığını hepsi söylüyor. Bugün Ahmet Bey, İran Dışişleri Bakanı ile de görüştü. İran’ın yaklaşım tarzını kabullenmek mümkün değil. Bunu biz de kendilerine en üst düzeyde söyledik. Dedik ki, ‘Bakın bölgede huzursuzluğun sebebi oluyor bu iş.’ Biz aynı değerleri paylaşmamız gereken ülkeler olduğumuz halde böyle bir sıkıntının içinde olmamız sadece terör örgütüne güç katıyor. Bizi kendi aramızda birbirimize şüpheyle bakmaya itiyor. ‘Biz de aynı şeyleri paylaşıyoruz, doğru söylüyorsunuz’ demelerine rağmen atılan olumlu bir adım yok. Fakat biz ısrarcıyız. Yine aynı şekilde devam edeceğiz. Özellikle PKK’nın PYD ile yapmak istediği oyunu bir defa asla kabullenemeyiz, buna asla müsaade edemeyiz.” şeklinde konuştu.