Eski İçişleri Bakanı Saadettin Tantan, Sedat Peker’in açıklamaları sonrasında devletin harekete geçmemesinin kirliliğin içten içe devam ettiğini gösterdiğini söyledi. Türkiye’de derin devletin olmadığını iddia eden Tantan, “Derin devlet diye bir şey olsa bu kadar kirli, kimliksiz, ülkeyi itibarsızlaştıran siyasi figürler parlamentoya girebilir mi?” dedi.
Tantan, ülkede ekonomik sorunların baş göstermesinin ardından hakimiyet savaşlarının giderek arttığına işaret ederek, “Hiçbir güç, statüsünü kaybetmek istemiyor. Siyaset de böyle, hükümet de böyle, yer altındaki irili ufaklı çıkar grupları da böyle. Bunu ortadan kaldırmak devlete düşer. Ama devleti siyaset ele geçirdiyse, devletin bütün kurumsal altyapısı çökertildiyse bunu yapmak kolay değil” diye konuştu.
Independent Türkçe’ye konuşan Tantan, Sedat Peker’in açıklamalarıyla ilgili şunları söyledi: “Bugün Sedat Peker’in söylemlerinin ardından devlet harekete geçmeliydi ama geçemiyor. Bu da güvenilirliği sarsıyor. Eğer TBMM harekete geçemiyorsa, buna dur diyecek bir çaba içerisinde değilse, siyaset bu konuda bir proje üretmek için ortaya çıkamıyorsa, korkuyorsa, demek ki kirlilik iç içe devam ediyor demektir” değerlendirmesinde bulundu.
“Siyaset devletin ve ülkenin yıpranmasının, itibarsızlaşmasının seyirci kalamaz” diyen Tantan, şöyle devam etti: “Bazı muhalefet partileri çırpınıyor ama söylemde iktidarı sıkıştırabilir. Türkiye’de legal anlamda örgütlü suçların derebeylikleri oluştu. İllegal anlamda ise bunlar halkı soyan yapılar. Siyaset karar verirse bu yapıları ortadan kaldırmak çok kolay bir iş. Ama önce siyasetin ülkenin itibarını düşünmesi gerekiyor.”
‘BATILI ÜLKELERDEKİ GİBİ TÜRKİYE’DE DERİN DEVLET YOK’
Sedat Peker’in Mehmet Ağar için kullandığı “derin devletin başı” ifadelerini de değerlendiren Tantan, şunları kaydetti: “Derin devlet diye bir şey olsa bu kadar kirli, kimliksiz, ülkeyi itibarsızlaştıran siyasi figürler parlamentoya girebilir mi? Gerçek anlamdaki, Amerikan, İngiliz, Fransız, Alman derin devletindeki gibi düşünün. Öyle bir derin devlet yok. Türkiye NATO’ya girdikten sonra gerek askeri gerek siyasi gerekse de ekonomik kanadındaki hareketliliği iyi okumak gerekiyor. Onun kullandığı altyapıları I. Dünya Savaşı öncesi Osmanlı’yı çökerten İngiliz istihbaratının altyapılarını iyi anlamak gerekiyor. Şimdi de Türkiye’yi kendisini kuşatan ülkelere karşı itibarsızlaştıran bu taşeron siyaset anlayışını iyi görmek gerekiyor.”