Efendiler Efendisi Hz.Muhammed Aleyhisselâm’ın getirdiği Kur’ân bütün düşmanlarına meydan okuyordu “Gücünüz yetiyorsa Kur’ân’ın bir benzerini, ona yetmiyorsa bir sûresinin benzerini, ona yetmiyorsa bir âyetinin benzerini, ona da yetmiyorsa bir harfinin benzerini getirin” diyordu…
Müşrikler hiçbir şekilde Kur’ân’ın edebi üstünlüğü, i’cazı ve icazı ile mücâdele edemediler…
Söz ve fikir dünyâlarında aciz kaldıklarından kılıca sarıldılar…
Evet Üstâd Bedîüzzamân ne güzel söyler “Muâraza-i bilhurûf’ta muvaffak olamadıklarından, muhârebe-i bissuyûf’a mecbur kaldılar”
Câhil ve âcizlerin işi aşamadıkları herşeyi kaba kuvvetle, zorbalıkla çözmektir…
Daha doğrusu çözmeye çalışmaktır, çünkü hiçbir problem bu yolla çözülememiştir.
Aksiyon – Reaksiyon ;
İlim, bilim, fikirler Müsbet Aksiyon‘u doğurur.
Fikirsizlik, cehâlet, âcizlik ise dâima Reaksiyon, kabalık, esip-gürleme, yakıp-yıkmayı doğurmuş ve maâlesef tarih boyunca hep böyle olmuştur…
Düşünenler hep imâr etmiş, kurmuş, düşünemeyenler ise hep yok etmeyi tercih etmiştir.
İcbâr – İknâ ;
Fikirler konuşulup, müzâkere edilir…
Döverek, söverek, korkutup, sindirerek hiçbir yere varamazsınız.
Hele hele günümüz dünyâsında yine Üstâd’ın enfes ifâdesi ile “Medenilere galebe icbâr (zorlama) ile değil, iknâ iledir…“
Ya Diktatör’ün ülkesi ;
Hasta “Diktatör” Erdoğan’ın ülkesinde ise herşey zorbalıkla yürüyor…
Aslında bu yazıyı bugün gördüğüm bir fotoğraf karesi üzerine yazıyorum…
Dünya Barış Günü’nde meydana inen yüzlerce kişi arasından biri olan Milletvekili Musa Piroğlu tekerlekli sandalyesine rağmen, düzinelerce polis tarafından çevrilmiş ve polis sesini diğer insanlara duyuramasın diye O’nu engellemeye çalışıyor…
İbretlik bir fotoğraf karesi, başka söze hâcet bırakmadan Türkiye’de olanları anlatıyor.
Eğer söyleyecek bir söze bir fikre sahipseniz, gözünüzün üzerine inecek bir yumruğa, bir balyoza hazır olun !
Çünkü karşınızdakilerin size cevap verecek bir sözü yada iknâ edecek bir fikri yok...
Kahrolası yumruk ve silahları var !
Zorba Erdoğan ;
Her şeyden evvel ülkeyi idâre eden zat tam bir zorba…
Yıllardır kendisine gerçek mânâda soru sorabilecek gazetecilerle televizyona çıkamıyor.
Neden mi ? Söyleyebileceği bir sözü, verebileceği bir cevâbı yok, bomboş !
Sıkıştığı yerde derhâl kaba kuvvete başvuruyor.
Baksanıza damadı Berat, bakanları Suat Kılıç, Erdoğan Bayraktar, Soma’da mazlûm işçi, daha yeni bir açılış töreninde dört-beş yaşındaki minicik çocuk Erdoğan’ın darbelerine maruz kalıyor…
Arkasından gelenler hırlı mı ? Hayır !
AKP, MHP hedef gösteriyor, tetikçiler çakal sürüsü gibi saldırıyor…
Ya troller, sormayın gitsin !
Dövülen, sövülen fikir işçilerinin haddi hesâbı yok…
İlim adamlarını, entellektüelleri, aydınları, gazetecileri ya dövüyor, ya hapsediyor yada öldürüyorlar çünkü yapabilecekleri başka hiçbir şey yok !
Acizler !
Hizmet Hareketi tamda bundan ötürü linç yemekte, fikren galip olan Hareket’e karşı söyleyebilecekleri hiçbir söz, mağlub edebilecekleri hiçbir fikir, hiçbir argümana sahip değiller…
A-ciz-ler !
Cehâlet ve âcizlikleri onları canavarlaştırıyor…
Bir kin, bir nefret fırtınası sürüp gidiyor…
Yine bugün esefle takip ettiğim bir olay ; Anketlerle araştırma yapan Kemal Özkiraz gerçekleri söylediği için ölüm tehdidi alıyor, bir-buçuk yaşındaki kızına tecavüz ile korkutuluyor.
Kuduz gibi saldıran şahıs MHP’nin Genel Başkan Yardımcısı…
Al birini, vur ötekine ;
Ya Solcular, Kemalistler ? Onlar da aynı…
Özlem Gürses ve genç gazeteci Timur Soykan konuşuyorlar ;
Soykan “Evet 17/25 Aralık Yolsuzluk Operasyonları doğruydu, Fethullahçılar yaptı o da doğruydu, fakat F*töcüler de yok edilmeliydi” deyince, soruyorsunuz “Niçin, yok edilmeliydiler ?” cevap yok, derhâl Sosyal Medya’da blok yiyorsunuz…
Kimsenin bir fikri yahut verecek cevâbı yok…
Herkes yok etme peşinde…
Ülke tam bir tahammülsüzler ülkesi…
Sıkılan yumruklar ;
Herkes yumruğunu sıkmış bekliyor !
Halbuki devamlı sıkılan yumruk ilk önce sâhibini yorar…
Fikirler mi ?
Bilirsiniz, örselendikçe derinleşip, keskinleşir.
Kafasızlar ;
“Küçük kafalar şahısları, orta kafalar olayları, büyük kafalar ise fikirleri konuşur” derler…
Ya fikirleri, ya konuşmaya dahi cesâreti olmayanlara ne demeli, sizleri duyar gibi oluyorum, evet onlara sadece “kafasız” denilebilir.
Etrâfımız kafasız mahluklarla dolu…
Mütemadiyen esip, gürlüyorlar.
Yenilecekler ;
Victor Hugo “Zamanı gelen bir fikrin gücüne hiçbir ordu karşı koyamaz” der…
Rahat olun, enseyi karartmayın, yenilecekler…
Yenilecekler ! Çünkü fikirleri yok, silahları var…
Yenilecekler ! Çünkü beyinleri yok, yumrukları var…
Evet, kaybedecekler !
Yola devam ;
Bizlere düşen yarınları aydınlatacak fikirlerimizi yılmadan, bıkmadan, gergef gibi işlemek ve insanlığın faydasına sunmaktır…
Ne güzel demişler “Câhil ile etme ülfet, yolunu sarpa uğratır”
Ben herkesin anlayacağı şekilde bitireyim, it ürür kervan yürür !
Biz yürümeye devam edelim !
@MansurTurgut