Zaman Gazetesine çökme kararının gerekçelerinden biri de buydu. Ve Fenerbahçe sitesinin zeki çevik ve ahlaklı editörü ‘Şimdi gelin 3 Temmuz sürecinin başladığı günlere geri dönelim ve Zaman Gazetesi’nin o dönemdeki manşetlerini, başlıkları hatırlayalım’ diyerek 4, 5, 6, 7 ve 8 Temmuz tarihinde Zaman’da yayınlanan haberlere yer verdi.
Eğer F.Bahçe internet sitesinin editörleri ahlaklı, izanlı ve namuslu iseler aynı tarihlerdeki başta Hürriyet, Sabah ve Milliyet olmak üzere diğer gazetelerin de manşetlerini sitelerine koysunlar. Sadece Zaman’da yapılan haberleri milyonlarca Fenerbahçe taraftarına göstererek algı operasyonuna katılan F. Bahçe kulübünün şu anki yöneticileri adeta hep şikayet ettikleri ‘kumpas’ın bir parçası oldular.
Mahkemelerdeki savunmasında ‘Ne yaptıysam Fenerbahçe için yaptım’ diyen Aziz Yıldırım’ın kendini aklamak için Zaman’a vurmayı bir yöntem seçmesi tek kelimeyle güce boyun eğdiğinin göstergesi. 6. Sulh Ceza Hakimliği, Zaman Gazetesi’nin PKK ile iş birliği içinde olduğunu, Selam Tevhid ve Tahşiye operasyonlarını da kurguladığını iddia etti. Selam Tevhid ve Tahşiye operasyonları öncesinde MİT ve Genelkurmay istihbaratının çalışmaları olduğu halde. PKK ile Zaman’ı bir arada göstermeye izan, insaf ve akıl sahibi kim inanır? Tıpkı bunun gibi şike haberleri yaptığı için Zaman’ı Fenerbahçe’ye kumpasın bir parçası göstermeye de akıl izan ve insaf sahibi kimse inanmaz.
Zaman şike haberlerine yer verdi. Ama bu ülkede 3 Temmuz’u en çok sayfalarına taşıyan yayın organların başında Sabah ve Fotomaç gazeteleri geldiğini milyonlarca Fenerbahçe taraftarına nasıl izah edecek bu editörler?
Bunun yanında şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Bülent Arınç’ın, o dönemki siyasilerin şike davası ile ilgili söyledikleri sözleri de yayımlayın sevgili editörler. Hayatında belki de hiç maç izlememiş Ahmet Taşgetiren’inden, belki de hiç spor yazısı yazmamış rahmetli Toktamış Ateş’ine, Aziz Yıldırım’ı görsem tanımam diyen Gülay Göktürk’ünden, Umur Talu, Mahmut Övür’üne kadar birçok yazar 3 Temmuz şike sürecinde ‘temiz futbol’ yazıları kaleme aldı. Tüm bu yazarları nereye koyacaksınız?
***
Haklı olarak hep ne diyordunuz? Mahkeme bitmedi, Yargıtay henüz kararını vermedi. Şu an Zaman ile ilgili iddiada bırakın mahkemeyi, ortada henüz iddianame bile yok sayın Aziz Yıldırım Bey. Bir gizli tanığın ifadesine göre verilen komik ötesi bir karar var. Eğer o gizli tanık Cihan Oskay’sa onun Aziz Yıldırım hakkında geçmişte söylediklerini de koyun sitenize sayın editörler. Aziz Yıldırım’ın meczup, sahtekâr, dolandırıcı dediği bir isimdi Oskay.
Siz bunları unuttunuz ve mevcut yayınınızla Zaman’ı çoktan mahkûm ettiniz. Düşene vurmak yürekli adam işi midir? Bugün milyonlarca futbol taraftarı, hele ki Trabzonlular Aziz Yıldırım’ın şike yaptığı yönünde tanıklık eder. Bu sizi şikeci mi yapar Aziz Bey?
Bütün dünyanın gözü önünde basına yapılan bir zulümden çıkar elde etmeye, ülkedeki hakim gücün değirmenine su taşımaya çalışmak tek kelimeyle koskoca Fenerbahçe’ye yakışmadı. Bakalım bu yayınınızdan sonra okul arazisini alabilecek misiniz?
3 TEMMUZ DAVASI İÇİN NE DEDİLER?
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: “Bu işin dal budak saldığı geniş bir alan var. Samimi söylüyorum, eğer bir yerde suiistimal, bir yanlış varsa bunun adil bir yaklaşımla çözülmesi lazım. Bu bizim çok sevdiğimiz, inandığımız, bildiğimiz, ne olursa olsun takınacağımız tavırdır. …Atılan adımlar buna yöneliktir.”
4 TEMMUZ (UMUR TALU-HABERTÜRK): Biz de futbolu üç K ile yönettik zaten: Kudret, Kir, Kibir! İki “K”nın yan yana hecelenince yeterince pislik sayıldığı bir dilde, üç K’nın kanalizasyonu da katmerli olur!
4 TEMMUZ (GÜNGÖR MENGİ-VATAN): Bir toplumun temiz mi, kirlenmiş mi olduğunu anlamak için sporuna bakmalı. Kirlenme varsa temizliğe de oradan başlamak lâzım!
5 TEMMUZ (EMRE AKÖZ-SABAH): Şike-teşvik operasyonu, şampiyonluk yolunda (maalesef) başkalarına “ihtiyaç” duyulduğunu gösterdi.
5 TEMMUZ (FATİH ÇEKİRGE-HÜRRİYET): Ortada bir suç varsa, saha lekelendiyse, elbette gereği yapılmalı. Tertemiz duygularla takımını destekleyen taraftarlar için ve spor ahlakı için suçlular en ağır cezayı almalı.
6 TEMMUZ (CENGİZ ÇANDAR-RADİKAL): ‘Adalet’e itiraz yok. Türkiye’de spor, kısa vâdede çok ağır bir darbe aldı. Ancak uzun vâdede ‘temiz toplum’ hedefiyle bağlantılı biçimde spor dünyasının temizlenmesine de kimsenin itirazı olmaz. F.Bahçelilerin hiç…
8 TEMMUZ (GÜLAY GÖKTÜRK-BUGÜN): Şimdi galiba ilk defa, takımlarına koşulsuz bir sevgiyle bağlı on milyonlarca taraftara şu son operasyona “takım tutar gibi” bakmamalarını tavsiye edeceğiz. Çünkü pusuda, Türkiye’nin giriştiği ikinci büyük temizlik harekâtını, onların takım sevgisini kalkan yaparak kesmeye çalışan güçler var.
9 TEMMUZ (AHMET ALTAN-TARAF): Temiz bir ülkemiz, mafyasız bir futbolumuz olsun. Ondan sonra oturup maçların tadını çıkaralım.
9 TEMMUZ (MAHMUT ÖVÜR-SABAH): Türkiye, baştan sona yenileniyor… Milyonlarca taraftarı olan kulüpler bu geçiş sürecinde ağır bedeller ödeyecek, bu çok açık.
13 TEMMUZ (HASAN CEMAL-MİLLİYET): 1973’ten 2011’e… Sevgili İslam Çupi, aradan geçen 38 yıl ama şike gölgesinden ne yazık ki hâlâ kurtulamadı statlarımız. Bakalım üç maymunu oynama devri ne zaman, nasıl kapanacak bizim ülkemizde….
13 TEMMUZ (MEHMET ALTAN-STAR): Federasyonun yapmadığını, belli ki UEFA yapacak… Kendin arınmayınca, dünya seni tazyikli suyla temizliyor. Allah’tan dünya var…
15 TEMMUZ (ALİ BAYRAMOĞLU-YENİ ŞAFAK): Söz konusu şike, insanları kandırmak ve temiz futbolcuların emeklerini karalamak olduğu anda, yargı kararından önce ahlaki tutumun, idari karar ve iradenin devreye girmesi gerekir. Açıkçası taraftarı olduğum FB ve önde gelenleri bu açıdan kötü bir sınav veriyor.
15 TEMMUZ (İSMET BERKAN-HÜRRİYET): Federasyon, aşırı pasif davranıyor ve çok kötü bir izlenim veriyor. Hele M. Ali Aydınlar’ın, suçun şahsiliğini hatırlatması….
16 TEMMUZ (ESER KARAKAŞ-STAR): F.Bahçeliyim… Bugün kaç aklı başında F.Bahçeli, “Başkanımız asla şikeye karışmaz, karışmamıştır”ı gönül rahatlığıyla söyleyebilir?
16 TEMMUZ (A.TURAN ALKAN-ZAMAN): Herkes yanlış düşünüyor, doğrusu şudur: Şike suç olmaktan çıkarılmalı, isteyen şike yapabilmelidir.