Avustralyalı işadamı Ian Frith; “Türkiye dünyanın en büyük dördüncü, Güney yarımkürenin en büyük tekstil sektörüne sahip. Avustralya ve Yeni Zelanda’da olmayan teknolojisi var. Amacımız alpakanın yününü tekstil sanayisine kazandırmak. Türkiye, Avrupa ile Asya’nın kesiştiği, Avrasya kıtasında stratejik bir noktada yer alıyor. ”dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, deve türü hayvanlarından olan Alpakanın Türkiye’ye ihracına onay verdi. Nisan ayından bu yana Türkiye ile yapılan görüşmelerin sonuna gelindi. Alpaka endüstrisinin önemli ismi Avustralyalı iş adamı Global Alpaka Şirketi sahibi Ian Frith ve iki Türk ortağı Yüksel Çiftçi ile Hasan Gençtürk, söz konusu hayvan cinsinin Türkiye’ye ilk kez ihracatını yapacak. Avustralya’nın en büyük Alpaka çiftliğine sahip İşadamı Ian Frith, Konya Selçuk Üniversite Veterinerlik Fakültesi’nin de bilimsel desteğiyle projeyi yürütüyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın izin süreciyle birlikte, Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nin bünyesinde adaptasyonu sağlamak amacıyla, ilk gurup Türkiye’ye gönderiliyor. Kasım’ın ikinci haftası uçak kargosuyla İstanbul’a gönderilecek olan Alpakalarla ilgili tüm resmi prosedür tamamlandı. Gönderilen ilk gurubun intibak sürecine uygun şekilde, alpakaların sayısı arttırılacak. Avustralya’nın en büyük alpaka işletmelerinden birinin yer aldığı NSW Eyaleti’nin Wollongong-Nowra şehirleri arasındaki çiftliğinin kapılarını ilk kez Zaman’a açan Avustralyalı Ian Frith ve iki ortağı Yüksel Çiftçi ile Hasan Gençtürk, projenin ayrıntıları hakkında bilgi verdi. Nisan ayında Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın davetlisi olarak Türkiye’ye giderek, en üst düzeyde resmi görüşmelerde bulunduklarını belirten Ian Frith, söz konusu projenin sadece alpakaları Türkiye’ye götürmekten ibaret olmadığını söyledi. Asıl hedeflerinin, dünyada önemli tekstile sahip olan Türkiye’nin pazarına, çok kaliteli olan alpaka yününü tekstil sanayisine kazandırmak olduğunu vurgulayan Frith; “Türkiye dünyanın en büyük dördüncü tekstil endüstrisine sahip. Güney yarımkürenin en büyük sektörüne sahip. Türkiye’de bu tecrübe var. Avustralya’da, Yeni Zelanda’da olmayan teknoloji orada var. Amacımız alpakanın yününün özelliğinden tekstil üretiminde kullanılmasını sağlamak. Türkiye’de yaptığım ziyaretler de tekstil fabrikalarının sahipleri, bakanlar ve bakanlık yetkilileri ile görüştüm. Çok olumlu baktılar. Alpaka yününden elde edilen liflerle diğer başka lifler karıştırılıp çok güzel kumaş üretilebilir.” dedi. Şimdilik Konya’da intibak sürecinin başlatılacağını ama asıl hedefinin Türkiye’nin belli bölgelerinde büyük çiftlikler kurmak olduğunu belirten Ian Frith, sorularımızı şöyle cevaplandırdı:
Öncelikle Türkiye’ye, ‘Alpaka yetiştiriciliği’ konusundaki başvurunuzla ilgili izninizin hayırlı olmasını diliyoruz. Proje nasıl başladı?
Nisan ayında Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan’ın davetlisi olarak Türkiye’ye gittik. Ankara’da üst düzeyde görüşmelerde bulunduk. Hedefimiz Türkiye’nin tekstil pazarına alpaka yününün girmesini sağlamak.
Alpaka çok bilinen bir hayvan türü değil. Galiba yeni yeni tanınmaya başladı?
Evet dediğiniz doğru. Alpakaların asıl vatanı Güney Amerika. Benimde alpakaları tanımam 15 yıl önce oldu. Yaklaşık 5-6 yıldan beri de üreticiliğini yapıyorum. Biz bu hayvanların genlerini Güney Amerika’dan getirttik ve Avustralya’da veterinerlerimizle çalışarak geliştirdik. Deve türlerinden olan alpakaların evcilleştirilmesi, lamalar gibi yaklaşık M.Ö. 3000 yıllarına uzanır. Lama, Güney Amerika’da yük hayvanı olarak hizmet ederken, alpakalar yünleri için üretilmişlerdir. Alpaka mantosu, İnka kültüründe bir refah işareti olarak kabul edilmiş, İnkaların ileri gelenleri, büyük alpaka sürülerini güçlerinin bir gösterisi olarak kabul etmişlerdir. Bu durum Peru’nun, İspanyollar tarafından fethedilmesiyle değişir. İşgalciler, beraberinde koyunları getirir ve yerel evcil hayvanların incelenmesine ilgi göstermezler. Böylelikle alpakalar neredeyse nesli tükenen bir hayvan olarak fakir kızılderi halkının hayvanı haline gelir.
Avrupa’da da Alpakaların yetiştiriciliği artmaya başladığı söyleniyor. Şu anda hangi bölgelerde daha çok öne çıkıyor?
Bugün Avrupa’da alpakaların önemi sürekli artmaktadır. Örneğin Almanya; Ülkedeki alpaka lifleri gereken kaliteye ulaşmadığından bu hayvanları ithal etmektedir. Şu anda bizdeki genler çok daha özel. İngiltere ve Avrupa’daki bazı üreticiler de bizden gen almayı tercih ediyorlar. Güney Amerika’da bu hayvanlarla ilgili detaylı rapor ve istatistik tutulmadığı için gen yapısı özel olan hayvanlar takip edilemiyor. Ama bizde tabiri caizse her hayvanın kimliği var. Ne zaman doğdu, babası kim, kaç yaşında, yün mikron derecesi, en son ne zaman yünü alındı gibi. Bu çalışmalarımızla gen yapısı, en kaliteli hayvana ulaşmayı hedeflemekteyiz.
Peki, Türkiye’yi tercih etmenizin özel bir nedeni var mı?
Türkiye dünyanın en büyük dördüncü tekstil endüstrisine sahip. Güney yarımkürenin en büyük sektörüne sahip. Türkiye’de bu tecrübe var. Avustralya’da, Yeni Zelanda’da olmayan teknoloji var orada. Amacımız alpakanın yününü, tekstil sanayisinde kullanmak. Türkiye’de yaptığım ziyaretler de tekstil fabrikalarının sahipleri bakanlar ve bakanlık yetkilileri ile görüştüm. Çok olumlu baktılar. Alpaka yününden elde edilen liflerle diğer başka lifler karıştırılıp çok güzel kumaş üretilebilir.
O zaman, bu projeyle sadece Alpakaları Türkiye‘ye götürmek değil. Aynı zamanda tekstil sanayisine hammadde sağlamayı amaçlıyorsunuz.
Kesinlikle doğru. Bir nevi entegre bir sistemi kurmayı hedefliyoruz. Dişi alpakaların yününden tekstil ve diğer yan ürünler elde ediliyor. Çok güzel halılar üretilebilir. Yani etinden, derisine ve yününe kadar her şeyi kaliteli ve pahalı. Ortalama bir alpaka 70 kilo civarında. Kesildikten sonra 40 kiloya yakın eti çıkıyor. Türkiye stratejik bir noktada. Avrupa ile Asya’nın kesiştiği, Avrasya kıtasının önemli modern bir ülkesi. Hedefimiz Türkiye ve yakın ülke pazarları. Çünkü Türkiye 56 ülkeye 4 saat mesafede olan bir noktada. Bizim ulaşamadığımız marketlere, Türkiye çok rahat girebilir. Özellikle Orta Asya ve Rusya pazarlarına. Ayrıca alpakanın eti ve derisi de ayrı bir sektör. Türkiye iyi et tüketen bir ülke. Sadece İstanbul’un nüfusu nerdeyse Avustralya kadar. Onun için Türkiye çok iyi bir pazar. Bu yüzden alpakalar Türkiye için önemli bir gelir kaynağı olabilir ve çok mükemmel yeni yeni fırsatlar sağlayabilir. Çünkü etinde kolesterol çok az, az yağlı bir eti var. Türkiye’nin iklim, hava ve toprağına adapte olurlarsa Türkiye için düşündüğümüz hayallerimiz gerçekleşir demektir. Eti ve derisinden de istifade ediliyor. Türkiye ekonomisine çok büyük katkı sağlayacağı ve çiftçilere yeni bir kazanç kapısı olacağı kanaatindeyim. Alpaka ipliği dokunarak çok kaliteli kumaşlar üretilebiliriz. Biz tekstil için Çin’e bakmıyoruz. Çin ile Türkiye kıyas edilemez. Türkiye’nin tekstil ürünleri çok kaliteli. Avustralya ve Yeni Zelanda’da üretilen tekstil ile Çin’de üretilen aynı olmadığı gibi.
Alpakanın yünü, diğer hayvanlara göre daha mı pahalı?
Merinos yününün kilosu 5-6 dolar, Alpakanın ise, 70-80 dolar civarında. Bunların ipliğini, şimdilik Yeni Zelanda’da ve Vietnam da işletiyoruz bu da maliyeti arttırıyor. Yıllık 300 ton kadar elde edilen yünün aynı zamanda tekstilde işletilmesini sağlamak istiyoruz. Bir başka hedefimiz de, gerek Avustralya gerekse, Yeni Zelanda ve diğer ülkelerden alpakaların yününü toplayıp, Türkiye’ye göndermeyi planlıyoruz. Bu da, ayrı bir hedefimiz.
Peki, iklim ve arazi bakımından alpakaların Türkiye’de yaşayabilme durumu nasıl?
Bu nedenle alpakaların hangi bölgede, uygun olacağı konusunda Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi ile ortak çalışma başlattık. Araştırmayı Doç. Dr. Esad Sami Polat, yürütüyor. İlk etapta 10 Alpakayı iklim şartlarına adaptasyon amaçlı olarak, göndereceğiz. Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinin bünyesinde alpakalarla ilgili yeni bir dal açıldı. Kampüste alpakalar için yeni barınaklar ve altyapı için 150 bin Türk lirası hibe ettik. O parayla, barınak ve altyapı hazırlanacak. Türkiye’ye ilk kez biz götürmüş olacağız. Bu nedenle çok sevinçliyim.
Peki, Alpakaların diğer hayvanlardan farkı nedir? Bakımı zor değil mi?
Hayır, bilakis daha rahat. Çünkü, alpakaların büyükbaş hayvanlar veya koyunlar gibi bakımı zor değil, çok kolay. Yaşamaları için yüzde 13 proteine ihtiyaçları var. Kolay kolay hastalığa da kapılmıyorlar. Senede bir defa doğum yapıyorlar. Bir yavrunun doğması 11,5 ay sürüyor. Ayrıca araziye zarar vermeyen bir hayvan. Türk toplumunun yaşayış, kültür ve geleneklerine çok uygun. Biz çok geniş ve uzun vadeli bir yatırım yapıyoruz. Kısa vadeli düşünmüyoruz.
Avustralya’da bu sektörde yatırım yapan başka üretici var mı?
Avustralya’da 20 büyük alpaka üreticisi var. Şu anda bizim çiftliğimizde 1700 civarında alpaka var ve 2015 yılı sonunda 5000 adet olmasını hedefliyoruz. Bu hayvanlar 15-20 yıl yaşıyorlar ve yününden de ölene kadar istifade edebiliyorsunuz. Alpakaları çok seviyorum. Yünü ve yününden elde edilen mamüller çok güzel. Şu anda derisi de ayrı bir endüstri olma yolunda. Çiftliğimiz dünyada Peru dışında, tek ve en büyük çiftlik olma özelliğini taşıyor.
Diğer hayvanlara göre eti nasıl? Alpakaların etinin piyasadaki durumu nedir?
Sağlık Bakanlığı’ndan bu hayvanın etlerinin kalp ve şeker hastalarına faydalı olduğu yönünde onaylı belge almaya çalışıyoruz. Yağsız et yemesi gereken hastalar için tavsiye edilmesi gerekiyor. Hayvanın eti yüzde 94 yağsız. Ayrıca geviş getiren hayvan cinsi olduğu için Müslüman toplumda etini yiyebiliyor. Müslüman kardeşlerimize bu konuda daha güzel bir haberim var. Biz bu hayvanları özel olarak İslami usullere göre kestiriyoruz. İsteyenler bu civardaki bazı restoranlarda alpaka etinden yapılan kebap ve pastırmaları yiyebilirler.
Avustralyalı işadamı Ian Frith; “Türkiye dünyanın en büyük dördüncü, Güney yarımkürenin en büyük tekstil sektörüne sahip. Avustralya ve Yeni Zelanda’da olmayan teknolojisi var. Amacımız alpakanın yününü tekstil sanayisine kazandırmak. Türkiye, Avrupa ile Asya’nın kesiştiği, Avrasya kıtasında stratejik bir noktada yer alıyor. ”dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, deve türü hayvanlarından olan Alpakanın Türkiye’ye ihracına onay verdi. Nisan ayından bu yana Türkiye ile yapılan görüşmelerin sonuna gelindi. Alpaka endüstrisinin önemli ismi Avustralyalı iş adamı Global Alpaka Şirketi sahibi Ian Frith ve iki Türk ortağı Yüksel Çiftçi ile Hasan Gençtürk, söz konusu hayvan cinsinin Türkiye’ye ilk kez ihracatını yapacak. Avustralya’nın en büyük Alpaka çiftliğine sahip İşadamı Ian Frith, Konya Selçuk Üniversite Veterinerlik Fakültesi’nin de bilimsel desteğiyle projeyi yürütüyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın izin süreciyle birlikte, Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nin bünyesinde adaptasyonu sağlamak amacıyla, ilk gurup Türkiye’ye gönderiliyor. Kasım’ın ikinci haftası uçak kargosuyla İstanbul’a gönderilecek olan Alpakalarla ilgili tüm resmi prosedür tamamlandı. Gönderilen ilk gurubun intibak sürecine uygun şekilde, alpakaların sayısı arttırılacak. Avustralya’nın en büyük alpaka işletmelerinden birinin yer aldığı NSW Eyaleti’nin Wollongong-Nowra şehirleri arasındaki çiftliğinin kapılarını ilk kez Zaman’a açan Avustralyalı Ian Frith ve iki ortağı Yüksel Çiftçi ile Hasan Gençtürk, projenin ayrıntıları hakkında bilgi verdi. Nisan ayında Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın davetlisi olarak Türkiye’ye giderek, en üst düzeyde resmi görüşmelerde bulunduklarını belirten Ian Frith, söz konusu projenin sadece alpakaları Türkiye’ye götürmekten ibaret olmadığını söyledi. Asıl hedeflerinin, dünyada önemli tekstile sahip olan Türkiye’nin pazarına, çok kaliteli olan alpaka yününü tekstil sanayisine kazandırmak olduğunu vurgulayan Frith; “Türkiye dünyanın en büyük dördüncü tekstil endüstrisine sahip. Güney yarımkürenin en büyük sektörüne sahip. Türkiye’de bu tecrübe var. Avustralya’da, Yeni Zelanda’da olmayan teknoloji orada var. Amacımız alpakanın yününün özelliğinden tekstil üretiminde kullanılmasını sağlamak. Türkiye’de yaptığım ziyaretler de tekstil fabrikalarının sahipleri, bakanlar ve bakanlık yetkilileri ile görüştüm. Çok olumlu baktılar. Alpaka yününden elde edilen liflerle diğer başka lifler karıştırılıp çok güzel kumaş üretilebilir.” dedi. Şimdilik Konya’da intibak sürecinin başlatılacağını ama asıl hedefinin Türkiye’nin belli bölgelerinde büyük çiftlikler kurmak olduğunu belirten Ian Frith, sorularımızı şöyle cevaplandırdı:
Öncelikle Türkiye’ye, ‘Alpaka yetiştiriciliği’ konusundaki başvurunuzla ilgili izninizin hayırlı olmasını diliyoruz. Proje nasıl başladı?
Nisan ayında Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan’ın davetlisi olarak Türkiye’ye gittik. Ankara’da üst düzeyde görüşmelerde bulunduk. Hedefimiz Türkiye’nin tekstil pazarına alpaka yününün girmesini sağlamak.
Alpaka çok bilinen bir hayvan türü değil. Galiba yeni yeni tanınmaya başladı?
Evet dediğiniz doğru. Alpakaların asıl vatanı Güney Amerika. Benimde alpakaları tanımam 15 yıl önce oldu. Yaklaşık 5-6 yıldan beri de üreticiliğini yapıyorum. Biz bu hayvanların genlerini Güney Amerika’dan getirttik ve Avustralya’da veterinerlerimizle çalışarak geliştirdik. Deve türlerinden olan alpakaların evcilleştirilmesi, lamalar gibi yaklaşık M.Ö. 3000 yıllarına uzanır. Lama, Güney Amerika’da yük hayvanı olarak hizmet ederken, alpakalar yünleri için üretilmişlerdir. Alpaka mantosu, İnka kültüründe bir refah işareti olarak kabul edilmiş, İnkaların ileri gelenleri, büyük alpaka sürülerini güçlerinin bir gösterisi olarak kabul etmişlerdir. Bu durum Peru’nun, İspanyollar tarafından fethedilmesiyle değişir. İşgalciler, beraberinde koyunları getirir ve yerel evcil hayvanların incelenmesine ilgi göstermezler. Böylelikle alpakalar neredeyse nesli tükenen bir hayvan olarak fakir kızılderi halkının hayvanı haline gelir.
Avrupa’da da Alpakaların yetiştiriciliği artmaya başladığı söyleniyor. Şu anda hangi bölgelerde daha çok öne çıkıyor?
Bugün Avrupa’da alpakaların önemi sürekli artmaktadır. Örneğin Almanya; Ülkedeki alpaka lifleri gereken kaliteye ulaşmadığından bu hayvanları ithal etmektedir. Şu anda bizdeki genler çok daha özel. İngiltere ve Avrupa’daki bazı üreticiler de bizden gen almayı tercih ediyorlar. Güney Amerika’da bu hayvanlarla ilgili detaylı rapor ve istatistik tutulmadığı için gen yapısı özel olan hayvanlar takip edilemiyor. Ama bizde tabiri caizse her hayvanın kimliği var. Ne zaman doğdu, babası kim, kaç yaşında, yün mikron derecesi, en son ne zaman yünü alındı gibi. Bu çalışmalarımızla gen yapısı, en kaliteli hayvana ulaşmayı hedeflemekteyiz.
Peki, Türkiye’yi tercih etmenizin özel bir nedeni var mı?
Türkiye dünyanın en büyük dördüncü tekstil endüstrisine sahip. Güney yarımkürenin en büyük sektörüne sahip. Türkiye’de bu tecrübe var. Avustralya’da, Yeni Zelanda’da olmayan teknoloji var orada. Amacımız alpakanın yününü, tekstil sanayisinde kullanmak. Türkiye’de yaptığım ziyaretler de tekstil fabrikalarının sahipleri bakanlar ve bakanlık yetkilileri ile görüştüm. Çok olumlu baktılar. Alpaka yününden elde edilen liflerle diğer başka lifler karıştırılıp çok güzel kumaş üretilebilir.
O zaman, bu projeyle sadece Alpakaları Türkiye‘ye götürmek değil. Aynı zamanda tekstil sanayisine hammadde sağlamayı amaçlıyorsunuz.
Kesinlikle doğru. Bir nevi entegre bir sistemi kurmayı hedefliyoruz. Dişi alpakaların yününden tekstil ve diğer yan ürünler elde ediliyor. Çok güzel halılar üretilebilir. Yani etinden, derisine ve yününe kadar her şeyi kaliteli ve pahalı. Ortalama bir alpaka 70 kilo civarında. Kesildikten sonra 40 kiloya yakın eti çıkıyor. Türkiye stratejik bir noktada. Avrupa ile Asya’nın kesiştiği, Avrasya kıtasının önemli modern bir ülkesi. Hedefimiz Türkiye ve yakın ülke pazarları. Çünkü Türkiye 56 ülkeye 4 saat mesafede olan bir noktada. Bizim ulaşamadığımız marketlere, Türkiye çok rahat girebilir. Özellikle Orta Asya ve Rusya pazarlarına. Ayrıca alpakanın eti ve derisi de ayrı bir sektör. Türkiye iyi et tüketen bir ülke. Sadece İstanbul’un nüfusu nerdeyse Avustralya kadar. Onun için Türkiye çok iyi bir pazar. Bu yüzden alpakalar Türkiye için önemli bir gelir kaynağı olabilir ve çok mükemmel yeni yeni fırsatlar sağlayabilir. Çünkü etinde kolesterol çok az, az yağlı bir eti var. Türkiye’nin iklim, hava ve toprağına adapte olurlarsa Türkiye için düşündüğümüz hayallerimiz gerçekleşir demektir. Eti ve derisinden de istifade ediliyor. Türkiye ekonomisine çok büyük katkı sağlayacağı ve çiftçilere yeni bir kazanç kapısı olacağı kanaatindeyim. Alpaka ipliği dokunarak çok kaliteli kumaşlar üretilebiliriz. Biz tekstil için Çin’e bakmıyoruz. Çin ile Türkiye kıyas edilemez. Türkiye’nin tekstil ürünleri çok kaliteli. Avustralya ve Yeni Zelanda’da üretilen tekstil ile Çin’de üretilen aynı olmadığı gibi.
Alpakanın yünü, diğer hayvanlara göre daha mı pahalı?
Merinos yününün kilosu 5-6 dolar, Alpakanın ise, 70-80 dolar civarında. Bunların ipliğini, şimdilik Yeni Zelanda’da ve Vietnam da işletiyoruz bu da maliyeti arttırıyor. Yıllık 300 ton kadar elde edilen yünün aynı zamanda tekstilde işletilmesini sağlamak istiyoruz. Bir başka hedefimiz de, gerek Avustralya gerekse, Yeni Zelanda ve diğer ülkelerden alpakaların yününü toplayıp, Türkiye’ye göndermeyi planlıyoruz. Bu da, ayrı bir hedefimiz.
Peki, iklim ve arazi bakımından alpakaların Türkiye’de yaşayabilme durumu nasıl?
Bu nedenle alpakaların hangi bölgede, uygun olacağı konusunda Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi ile ortak çalışma başlattık. Araştırmayı Doç. Dr. Esad Sami Polat, yürütüyor. İlk etapta 10 Alpakayı iklim şartlarına adaptasyon amaçlı olarak, göndereceğiz. Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinin bünyesinde alpakalarla ilgili yeni bir dal açıldı. Kampüste alpakalar için yeni barınaklar ve altyapı için 150 bin Türk lirası hibe ettik. O parayla, barınak ve altyapı hazırlanacak. Türkiye’ye ilk kez biz götürmüş olacağız. Bu nedenle çok sevinçliyim.
Peki, Alpakaların diğer hayvanlardan farkı nedir? Bakımı zor değil mi?
Hayır, bilakis daha rahat. Çünkü, alpakaların büyükbaş hayvanlar veya koyunlar gibi bakımı zor değil, çok kolay. Yaşamaları için yüzde 13 proteine ihtiyaçları var. Kolay kolay hastalığa da kapılmıyorlar. Senede bir defa doğum yapıyorlar. Bir yavrunun doğması 11,5 ay sürüyor. Ayrıca araziye zarar vermeyen bir hayvan. Türk toplumunun yaşayış, kültür ve geleneklerine çok uygun. Biz çok geniş ve uzun vadeli bir yatırım yapıyoruz. Kısa vadeli düşünmüyoruz.
Avustralya’da bu sektörde yatırım yapan başka üretici var mı?
Avustralya’da 20 büyük alpaka üreticisi var. Şu anda bizim çiftliğimizde 1700 civarında alpaka var ve 2015 yılı sonunda 5000 adet olmasını hedefliyoruz. Bu hayvanlar 15-20 yıl yaşıyorlar ve yününden de ölene kadar istifade edebiliyorsunuz. Alpakaları çok seviyorum. Yünü ve yününden elde edilen mamüller çok güzel. Şu anda derisi de ayrı bir endüstri olma yolunda. Çiftliğimiz dünyada Peru dışında, tek ve en büyük çiftlik olma özelliğini taşıyor.
Diğer hayvanlara göre eti nasıl? Alpakaların etinin piyasadaki durumu nedir?
Sağlık Bakanlığı’ndan bu hayvanın etlerinin kalp ve şeker hastalarına faydalı olduğu yönünde onaylı belge almaya çalışıyoruz. Yağsız et yemesi gereken hastalar için tavsiye edilmesi gerekiyor. Hayvanın eti yüzde 94 yağsız. Ayrıca geviş getiren hayvan cinsi olduğu için Müslüman toplumda etini yiyebiliyor. Müslüman kardeşlerimize bu konuda daha güzel bir haberim var. Biz bu hayvanları özel olarak İslami usullere göre kestiriyoruz. İsteyenler bu civardaki bazı restoranlarda alpaka etinden yapılan kebap ve pastırmaları yiyebilirler.
Avustralyalı işadamı Ian Frith; “Türkiye dünyanın en büyük dördüncü, Güney yarımkürenin en büyük tekstil sektörüne sahip. Avustralya ve Yeni Zelanda’da olmayan teknolojisi var. Amacımız alpakanın yününü tekstil sanayisine kazandırmak. Türkiye, Avrupa ile Asya’nın kesiştiği, Avrasya kıtasında stratejik bir noktada yer alıyor. ”dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, deve türü hayvanlarından olan Alpakanın Türkiye’ye ihracına onay verdi. Nisan ayından bu yana Türkiye ile yapılan görüşmelerin sonuna gelindi. Alpaka endüstrisinin önemli ismi Avustralyalı iş adamı Global Alpaka Şirketi sahibi Ian Frith ve iki Türk ortağı Yüksel Çiftçi ile Hasan Gençtürk, söz konusu hayvan cinsinin Türkiye’ye ilk kez ihracatını yapacak. Avustralya’nın en büyük Alpaka çiftliğine sahip İşadamı Ian Frith, Konya Selçuk Üniversite Veterinerlik Fakültesi’nin de bilimsel desteğiyle projeyi yürütüyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın izin süreciyle birlikte, Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nin bünyesinde adaptasyonu sağlamak amacıyla, ilk gurup Türkiye’ye gönderiliyor. Kasım’ın ikinci haftası uçak kargosuyla İstanbul’a gönderilecek olan Alpakalarla ilgili tüm resmi prosedür tamamlandı. Gönderilen ilk gurubun intibak sürecine uygun şekilde, alpakaların sayısı arttırılacak. Avustralya’nın en büyük alpaka işletmelerinden birinin yer aldığı NSW Eyaleti’nin Wollongong-Nowra şehirleri arasındaki çiftliğinin kapılarını ilk kez Zaman’a açan Avustralyalı Ian Frith ve iki ortağı Yüksel Çiftçi ile Hasan Gençtürk, projenin ayrıntıları hakkında bilgi verdi. Nisan ayında Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın davetlisi olarak Türkiye’ye giderek, en üst düzeyde resmi görüşmelerde bulunduklarını belirten Ian Frith, söz konusu projenin sadece alpakaları Türkiye’ye götürmekten ibaret olmadığını söyledi. Asıl hedeflerinin, dünyada önemli tekstile sahip olan Türkiye’nin pazarına, çok kaliteli olan alpaka yününü tekstil sanayisine kazandırmak olduğunu vurgulayan Frith; “Türkiye dünyanın en büyük dördüncü tekstil endüstrisine sahip. Güney yarımkürenin en büyük sektörüne sahip. Türkiye’de bu tecrübe var. Avustralya’da, Yeni Zelanda’da olmayan teknoloji orada var. Amacımız alpakanın yününün özelliğinden tekstil üretiminde kullanılmasını sağlamak. Türkiye’de yaptığım ziyaretler de tekstil fabrikalarının sahipleri, bakanlar ve bakanlık yetkilileri ile görüştüm. Çok olumlu baktılar. Alpaka yününden elde edilen liflerle diğer başka lifler karıştırılıp çok güzel kumaş üretilebilir.” dedi. Şimdilik Konya’da intibak sürecinin başlatılacağını ama asıl hedefinin Türkiye’nin belli bölgelerinde büyük çiftlikler kurmak olduğunu belirten Ian Frith, sorularımızı şöyle cevaplandırdı:
Öncelikle Türkiye’ye, ‘Alpaka yetiştiriciliği’ konusundaki başvurunuzla ilgili izninizin hayırlı olmasını diliyoruz. Proje nasıl başladı?
Nisan ayında Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan’ın davetlisi olarak Türkiye’ye gittik. Ankara’da üst düzeyde görüşmelerde bulunduk. Hedefimiz Türkiye’nin tekstil pazarına alpaka yününün girmesini sağlamak.
Alpaka çok bilinen bir hayvan türü değil. Galiba yeni yeni tanınmaya başladı?
Evet dediğiniz doğru. Alpakaların asıl vatanı Güney Amerika. Benimde alpakaları tanımam 15 yıl önce oldu. Yaklaşık 5-6 yıldan beri de üreticiliğini yapıyorum. Biz bu hayvanların genlerini Güney Amerika’dan getirttik ve Avustralya’da veterinerlerimizle çalışarak geliştirdik. Deve türlerinden olan alpakaların evcilleştirilmesi, lamalar gibi yaklaşık M.Ö. 3000 yıllarına uzanır. Lama, Güney Amerika’da yük hayvanı olarak hizmet ederken, alpakalar yünleri için üretilmişlerdir. Alpaka mantosu, İnka kültüründe bir refah işareti olarak kabul edilmiş, İnkaların ileri gelenleri, büyük alpaka sürülerini güçlerinin bir gösterisi olarak kabul etmişlerdir. Bu durum Peru’nun, İspanyollar tarafından fethedilmesiyle değişir. İşgalciler, beraberinde koyunları getirir ve yerel evcil hayvanların incelenmesine ilgi göstermezler. Böylelikle alpakalar neredeyse nesli tükenen bir hayvan olarak fakir kızılderi halkının hayvanı haline gelir.
Avrupa’da da Alpakaların yetiştiriciliği artmaya başladığı söyleniyor. Şu anda hangi bölgelerde daha çok öne çıkıyor?
Bugün Avrupa’da alpakaların önemi sürekli artmaktadır. Örneğin Almanya; Ülkedeki alpaka lifleri gereken kaliteye ulaşmadığından bu hayvanları ithal etmektedir. Şu anda bizdeki genler çok daha özel. İngiltere ve Avrupa’daki bazı üreticiler de bizden gen almayı tercih ediyorlar. Güney Amerika’da bu hayvanlarla ilgili detaylı rapor ve istatistik tutulmadığı için gen yapısı özel olan hayvanlar takip edilemiyor. Ama bizde tabiri caizse her hayvanın kimliği var. Ne zaman doğdu, babası kim, kaç yaşında, yün mikron derecesi, en son ne zaman yünü alındı gibi. Bu çalışmalarımızla gen yapısı, en kaliteli hayvana ulaşmayı hedeflemekteyiz.
Peki, Türkiye’yi tercih etmenizin özel bir nedeni var mı?
Türkiye dünyanın en büyük dördüncü tekstil endüstrisine sahip. Güney yarımkürenin en büyük sektörüne sahip. Türkiye’de bu tecrübe var. Avustralya’da, Yeni Zelanda’da olmayan teknoloji var orada. Amacımız alpakanın yününü, tekstil sanayisinde kullanmak. Türkiye’de yaptığım ziyaretler de tekstil fabrikalarının sahipleri bakanlar ve bakanlık yetkilileri ile görüştüm. Çok olumlu baktılar. Alpaka yününden elde edilen liflerle diğer başka lifler karıştırılıp çok güzel kumaş üretilebilir.
O zaman, bu projeyle sadece Alpakaları Türkiye‘ye götürmek değil. Aynı zamanda tekstil sanayisine hammadde sağlamayı amaçlıyorsunuz.
Kesinlikle doğru. Bir nevi entegre bir sistemi kurmayı hedefliyoruz. Dişi alpakaların yününden tekstil ve diğer yan ürünler elde ediliyor. Çok güzel halılar üretilebilir. Yani etinden, derisine ve yününe kadar her şeyi kaliteli ve pahalı. Ortalama bir alpaka 70 kilo civarında. Kesildikten sonra 40 kiloya yakın eti çıkıyor. Türkiye stratejik bir noktada. Avrupa ile Asya’nın kesiştiği, Avrasya kıtasının önemli modern bir ülkesi. Hedefimiz Türkiye ve yakın ülke pazarları. Çünkü Türkiye 56 ülkeye 4 saat mesafede olan bir noktada. Bizim ulaşamadığımız marketlere, Türkiye çok rahat girebilir. Özellikle Orta Asya ve Rusya pazarlarına. Ayrıca alpakanın eti ve derisi de ayrı bir sektör. Türkiye iyi et tüketen bir ülke. Sadece İstanbul’un nüfusu nerdeyse Avustralya kadar. Onun için Türkiye çok iyi bir pazar. Bu yüzden alpakalar Türkiye için önemli bir gelir kaynağı olabilir ve çok mükemmel yeni yeni fırsatlar sağlayabilir. Çünkü etinde kolesterol çok az, az yağlı bir eti var. Türkiye’nin iklim, hava ve toprağına adapte olurlarsa Türkiye için düşündüğümüz hayallerimiz gerçekleşir demektir. Eti ve derisinden de istifade ediliyor. Türkiye ekonomisine çok büyük katkı sağlayacağı ve çiftçilere yeni bir kazanç kapısı olacağı kanaatindeyim. Alpaka ipliği dokunarak çok kaliteli kumaşlar üretilebiliriz. Biz tekstil için Çin’e bakmıyoruz. Çin ile Türkiye kıyas edilemez. Türkiye’nin tekstil ürünleri çok kaliteli. Avustralya ve Yeni Zelanda’da üretilen tekstil ile Çin’de üretilen aynı olmadığı gibi.
Alpakanın yünü, diğer hayvanlara göre daha mı pahalı?
Merinos yününün kilosu 5-6 dolar, Alpakanın ise, 70-80 dolar civarında. Bunların ipliğini, şimdilik Yeni Zelanda’da ve Vietnam da işletiyoruz bu da maliyeti arttırıyor. Yıllık 300 ton kadar elde edilen yünün aynı zamanda tekstilde işletilmesini sağlamak istiyoruz. Bir başka hedefimiz de, gerek Avustralya gerekse, Yeni Zelanda ve diğer ülkelerden alpakaların yününü toplayıp, Türkiye’ye göndermeyi planlıyoruz. Bu da, ayrı bir hedefimiz.
Peki, iklim ve arazi bakımından alpakaların Türkiye’de yaşayabilme durumu nasıl?
Bu nedenle alpakaların hangi bölgede, uygun olacağı konusunda Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi ile ortak çalışma başlattık. Araştırmayı Doç. Dr. Esad Sami Polat, yürütüyor. İlk etapta 10 Alpakayı iklim şartlarına adaptasyon amaçlı olarak, göndereceğiz. Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinin bünyesinde alpakalarla ilgili yeni bir dal açıldı. Kampüste alpakalar için yeni barınaklar ve altyapı için 150 bin Türk lirası hibe ettik. O parayla, barınak ve altyapı hazırlanacak. Türkiye’ye ilk kez biz götürmüş olacağız. Bu nedenle çok sevinçliyim.
Peki, Alpakaların diğer hayvanlardan farkı nedir? Bakımı zor değil mi?
Hayır, bilakis daha rahat. Çünkü, alpakaların büyükbaş hayvanlar veya koyunlar gibi bakımı zor değil, çok kolay. Yaşamaları için yüzde 13 proteine ihtiyaçları var. Kolay kolay hastalığa da kapılmıyorlar. Senede bir defa doğum yapıyorlar. Bir yavrunun doğması 11,5 ay sürüyor. Ayrıca araziye zarar vermeyen bir hayvan. Türk toplumunun yaşayış, kültür ve geleneklerine çok uygun. Biz çok geniş ve uzun vadeli bir yatırım yapıyoruz. Kısa vadeli düşünmüyoruz.
Avustralya’da bu sektörde yatırım yapan başka üretici var mı?
Avustralya’da 20 büyük alpaka üreticisi var. Şu anda bizim çiftliğimizde 1700 civarında alpaka var ve 2015 yılı sonunda 5000 adet olmasını hedefliyoruz. Bu hayvanlar 15-20 yıl yaşıyorlar ve yününden de ölene kadar istifade edebiliyorsunuz. Alpakaları çok seviyorum. Yünü ve yününden elde edilen mamüller çok güzel. Şu anda derisi de ayrı bir endüstri olma yolunda. Çiftliğimiz dünyada Peru dışında, tek ve en büyük çiftlik olma özelliğini taşıyor.
Diğer hayvanlara göre eti nasıl? Alpakaların etinin piyasadaki durumu nedir?
Sağlık Bakanlığı’ndan bu hayvanın etlerinin kalp ve şeker hastalarına faydalı olduğu yönünde onaylı belge almaya çalışıyoruz. Yağsız et yemesi gereken hastalar için tavsiye edilmesi gerekiyor. Hayvanın eti yüzde 94 yağsız. Ayrıca geviş getiren hayvan cinsi olduğu için Müslüman toplumda etini yiyebiliyor. Müslüman kardeşlerimize bu konuda daha güzel bir haberim var. Biz bu hayvanları özel olarak İslami usullere göre kestiriyoruz. İsteyenler bu civardaki bazı restoranlarda alpaka etinden yapılan kebap ve pastırmaları yiyebilirler.
Avustralyalı işadamı Ian Frith; “Türkiye dünyanın en büyük dördüncü, Güney yarımkürenin en büyük tekstil sektörüne sahip. Avustralya ve Yeni Zelanda’da olmayan teknolojisi var. Amacımız alpakanın yününü tekstil sanayisine kazandırmak. Türkiye, Avrupa ile Asya’nın kesiştiği, Avrasya kıtasında stratejik bir noktada yer alıyor. ”dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, deve türü hayvanlarından olan Alpakanın Türkiye’ye ihracına onay verdi. Nisan ayından bu yana Türkiye ile yapılan görüşmelerin sonuna gelindi. Alpaka endüstrisinin önemli ismi Avustralyalı iş adamı Global Alpaka Şirketi sahibi Ian Frith ve iki Türk ortağı Yüksel Çiftçi ile Hasan Gençtürk, söz konusu hayvan cinsinin Türkiye’ye ilk kez ihracatını yapacak. Avustralya’nın en büyük Alpaka çiftliğine sahip İşadamı Ian Frith, Konya Selçuk Üniversite Veterinerlik Fakültesi’nin de bilimsel desteğiyle projeyi yürütüyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın izin süreciyle birlikte, Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nin bünyesinde adaptasyonu sağlamak amacıyla, ilk gurup Türkiye’ye gönderiliyor. Kasım’ın ikinci haftası uçak kargosuyla İstanbul’a gönderilecek olan Alpakalarla ilgili tüm resmi prosedür tamamlandı. Gönderilen ilk gurubun intibak sürecine uygun şekilde, alpakaların sayısı arttırılacak. Avustralya’nın en büyük alpaka işletmelerinden birinin yer aldığı NSW Eyaleti’nin Wollongong-Nowra şehirleri arasındaki çiftliğinin kapılarını ilk kez Zaman’a açan Avustralyalı Ian Frith ve iki ortağı Yüksel Çiftçi ile Hasan Gençtürk, projenin ayrıntıları hakkında bilgi verdi. Nisan ayında Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın davetlisi olarak Türkiye’ye giderek, en üst düzeyde resmi görüşmelerde bulunduklarını belirten Ian Frith, söz konusu projenin sadece alpakaları Türkiye’ye götürmekten ibaret olmadığını söyledi. Asıl hedeflerinin, dünyada önemli tekstile sahip olan Türkiye’nin pazarına, çok kaliteli olan alpaka yününü tekstil sanayisine kazandırmak olduğunu vurgulayan Frith; “Türkiye dünyanın en büyük dördüncü tekstil endüstrisine sahip. Güney yarımkürenin en büyük sektörüne sahip. Türkiye’de bu tecrübe var. Avustralya’da, Yeni Zelanda’da olmayan teknoloji orada var. Amacımız alpakanın yününün özelliğinden tekstil üretiminde kullanılmasını sağlamak. Türkiye’de yaptığım ziyaretler de tekstil fabrikalarının sahipleri, bakanlar ve bakanlık yetkilileri ile görüştüm. Çok olumlu baktılar. Alpaka yününden elde edilen liflerle diğer başka lifler karıştırılıp çok güzel kumaş üretilebilir.” dedi. Şimdilik Konya’da intibak sürecinin başlatılacağını ama asıl hedefinin Türkiye’nin belli bölgelerinde büyük çiftlikler kurmak olduğunu belirten Ian Frith, sorularımızı şöyle cevaplandırdı:
Öncelikle Türkiye’ye, ‘Alpaka yetiştiriciliği’ konusundaki başvurunuzla ilgili izninizin hayırlı olmasını diliyoruz. Proje nasıl başladı?
Nisan ayında Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan’ın davetlisi olarak Türkiye’ye gittik. Ankara’da üst düzeyde görüşmelerde bulunduk. Hedefimiz Türkiye’nin tekstil pazarına alpaka yününün girmesini sağlamak.
Alpaka çok bilinen bir hayvan türü değil. Galiba yeni yeni tanınmaya başladı?
Evet dediğiniz doğru. Alpakaların asıl vatanı Güney Amerika. Benimde alpakaları tanımam 15 yıl önce oldu. Yaklaşık 5-6 yıldan beri de üreticiliğini yapıyorum. Biz bu hayvanların genlerini Güney Amerika’dan getirttik ve Avustralya’da veterinerlerimizle çalışarak geliştirdik. Deve türlerinden olan alpakaların evcilleştirilmesi, lamalar gibi yaklaşık M.Ö. 3000 yıllarına uzanır. Lama, Güney Amerika’da yük hayvanı olarak hizmet ederken, alpakalar yünleri için üretilmişlerdir. Alpaka mantosu, İnka kültüründe bir refah işareti olarak kabul edilmiş, İnkaların ileri gelenleri, büyük alpaka sürülerini güçlerinin bir gösterisi olarak kabul etmişlerdir. Bu durum Peru’nun, İspanyollar tarafından fethedilmesiyle değişir. İşgalciler, beraberinde koyunları getirir ve yerel evcil hayvanların incelenmesine ilgi göstermezler. Böylelikle alpakalar neredeyse nesli tükenen bir hayvan olarak fakir kızılderi halkının hayvanı haline gelir.
Avrupa’da da Alpakaların yetiştiriciliği artmaya başladığı söyleniyor. Şu anda hangi bölgelerde daha çok öne çıkıyor?
Bugün Avrupa’da alpakaların önemi sürekli artmaktadır. Örneğin Almanya; Ülkedeki alpaka lifleri gereken kaliteye ulaşmadığından bu hayvanları ithal etmektedir. Şu anda bizdeki genler çok daha özel. İngiltere ve Avrupa’daki bazı üreticiler de bizden gen almayı tercih ediyorlar. Güney Amerika’da bu hayvanlarla ilgili detaylı rapor ve istatistik tutulmadığı için gen yapısı özel olan hayvanlar takip edilemiyor. Ama bizde tabiri caizse her hayvanın kimliği var. Ne zaman doğdu, babası kim, kaç yaşında, yün mikron derecesi, en son ne zaman yünü alındı gibi. Bu çalışmalarımızla gen yapısı, en kaliteli hayvana ulaşmayı hedeflemekteyiz.
Peki, Türkiye’yi tercih etmenizin özel bir nedeni var mı?
Türkiye dünyanın en büyük dördüncü tekstil endüstrisine sahip. Güney yarımkürenin en büyük sektörüne sahip. Türkiye’de bu tecrübe var. Avustralya’da, Yeni Zelanda’da olmayan teknoloji var orada. Amacımız alpakanın yününü, tekstil sanayisinde kullanmak. Türkiye’de yaptığım ziyaretler de tekstil fabrikalarının sahipleri bakanlar ve bakanlık yetkilileri ile görüştüm. Çok olumlu baktılar. Alpaka yününden elde edilen liflerle diğer başka lifler karıştırılıp çok güzel kumaş üretilebilir.
O zaman, bu projeyle sadece Alpakaları Türkiye‘ye götürmek değil. Aynı zamanda tekstil sanayisine hammadde sağlamayı amaçlıyorsunuz.
Kesinlikle doğru. Bir nevi entegre bir sistemi kurmayı hedefliyoruz. Dişi alpakaların yününden tekstil ve diğer yan ürünler elde ediliyor. Çok güzel halılar üretilebilir. Yani etinden, derisine ve yününe kadar her şeyi kaliteli ve pahalı. Ortalama bir alpaka 70 kilo civarında. Kesildikten sonra 40 kiloya yakın eti çıkıyor. Türkiye stratejik bir noktada. Avrupa ile Asya’nın kesiştiği, Avrasya kıtasının önemli modern bir ülkesi. Hedefimiz Türkiye ve yakın ülke pazarları. Çünkü Türkiye 56 ülkeye 4 saat mesafede olan bir noktada. Bizim ulaşamadığımız marketlere, Türkiye çok rahat girebilir. Özellikle Orta Asya ve Rusya pazarlarına. Ayrıca alpakanın eti ve derisi de ayrı bir sektör. Türkiye iyi et tüketen bir ülke. Sadece İstanbul’un nüfusu nerdeyse Avustralya kadar. Onun için Türkiye çok iyi bir pazar. Bu yüzden alpakalar Türkiye için önemli bir gelir kaynağı olabilir ve çok mükemmel yeni yeni fırsatlar sağlayabilir. Çünkü etinde kolesterol çok az, az yağlı bir eti var. Türkiye’nin iklim, hava ve toprağına adapte olurlarsa Türkiye için düşündüğümüz hayallerimiz gerçekleşir demektir. Eti ve derisinden de istifade ediliyor. Türkiye ekonomisine çok büyük katkı sağlayacağı ve çiftçilere yeni bir kazanç kapısı olacağı kanaatindeyim. Alpaka ipliği dokunarak çok kaliteli kumaşlar üretilebiliriz. Biz tekstil için Çin’e bakmıyoruz. Çin ile Türkiye kıyas edilemez. Türkiye’nin tekstil ürünleri çok kaliteli. Avustralya ve Yeni Zelanda’da üretilen tekstil ile Çin’de üretilen aynı olmadığı gibi.
Alpakanın yünü, diğer hayvanlara göre daha mı pahalı?
Merinos yününün kilosu 5-6 dolar, Alpakanın ise, 70-80 dolar civarında. Bunların ipliğini, şimdilik Yeni Zelanda’da ve Vietnam da işletiyoruz bu da maliyeti arttırıyor. Yıllık 300 ton kadar elde edilen yünün aynı zamanda tekstilde işletilmesini sağlamak istiyoruz. Bir başka hedefimiz de, gerek Avustralya gerekse, Yeni Zelanda ve diğer ülkelerden alpakaların yününü toplayıp, Türkiye’ye göndermeyi planlıyoruz. Bu da, ayrı bir hedefimiz.
Peki, iklim ve arazi bakımından alpakaların Türkiye’de yaşayabilme durumu nasıl?
Bu nedenle alpakaların hangi bölgede, uygun olacağı konusunda Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi ile ortak çalışma başlattık. Araştırmayı Doç. Dr. Esad Sami Polat, yürütüyor. İlk etapta 10 Alpakayı iklim şartlarına adaptasyon amaçlı olarak, göndereceğiz. Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinin bünyesinde alpakalarla ilgili yeni bir dal açıldı. Kampüste alpakalar için yeni barınaklar ve altyapı için 150 bin Türk lirası hibe ettik. O parayla, barınak ve altyapı hazırlanacak. Türkiye’ye ilk kez biz götürmüş olacağız. Bu nedenle çok sevinçliyim.
Peki, Alpakaların diğer hayvanlardan farkı nedir? Bakımı zor değil mi?
Hayır, bilakis daha rahat. Çünkü, alpakaların büyükbaş hayvanlar veya koyunlar gibi bakımı zor değil, çok kolay. Yaşamaları için yüzde 13 proteine ihtiyaçları var. Kolay kolay hastalığa da kapılmıyorlar. Senede bir defa doğum yapıyorlar. Bir yavrunun doğması 11,5 ay sürüyor. Ayrıca araziye zarar vermeyen bir hayvan. Türk toplumunun yaşayış, kültür ve geleneklerine çok uygun. Biz çok geniş ve uzun vadeli bir yatırım yapıyoruz. Kısa vadeli düşünmüyoruz.
Avustralya’da bu sektörde yatırım yapan başka üretici var mı?
Avustralya’da 20 büyük alpaka üreticisi var. Şu anda bizim çiftliğimizde 1700 civarında alpaka var ve 2015 yılı sonunda 5000 adet olmasını hedefliyoruz. Bu hayvanlar 15-20 yıl yaşıyorlar ve yününden de ölene kadar istifade edebiliyorsunuz. Alpakaları çok seviyorum. Yünü ve yününden elde edilen mamüller çok güzel. Şu anda derisi de ayrı bir endüstri olma yolunda. Çiftliğimiz dünyada Peru dışında, tek ve en büyük çiftlik olma özelliğini taşıyor.
Diğer hayvanlara göre eti nasıl? Alpakaların etinin piyasadaki durumu nedir?
Sağlık Bakanlığı’ndan bu hayvanın etlerinin kalp ve şeker hastalarına faydalı olduğu yönünde onaylı belge almaya çalışıyoruz. Yağsız et yemesi gereken hastalar için tavsiye edilmesi gerekiyor. Hayvanın eti yüzde 94 yağsız. Ayrıca geviş getiren hayvan cinsi olduğu için Müslüman toplumda etini yiyebiliyor. Müslüman kardeşlerimize bu konuda daha güzel bir haberim var. Biz bu hayvanları özel olarak İslami usullere göre kestiriyoruz. İsteyenler bu civardaki bazı restoranlarda alpaka etinden yapılan kebap ve pastırmaları yiyebilirler.