Hasan Atila Uğur, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kontrolündeki medyanın yeni gözdesi. Doğu Perinçek’in partisinde Genel Başkan Yardımcısı olduğundan Aydınlık Gazetesi onu manşetlere taşırdı. Şimdilerde at izi it izi karıştığı için Yenişafak okurken Aydınlık sanıyorsunuz; haliyle tersi de mümkün.

Uğur, bir kaç farklı kimlikle kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. Mesela Mardin Kızıltepeliler, faili meçhuller döneminden hatırlıyor kendisini. Kurucusu olduğu öne sürülen Bıçak Timi, tespit edilebilen 22 faili meçhulle suçlanmıştı. İddianame kabul edilmiş yargılama başlamıştı. Yargılama hâlâ devam ediyor ama bir sonuç çıkacağını beklemek saflık olur.

PKK’yı kurup yöneten Abdullah Öcalan’ı Kenya’da teslim alıp dokuz ay boyunca sorgulayan timde yer aldı, Uğur. Bu unvanı tepe tepe kullandı. Lakin lideri yakalanmış bir örgütün nasıl olup çözülemediği, çökertilmediği, tam tersine daha güçlendiğini kimse sormadı.

Emekli Albay Uğur’u gündeme taşıyan ikinci dava Ergenekon oldu. Jandarma İstihbarat Başkanı olarak 2003-2004 darbe teşebbüsleri suçlamasıyla yargılandı. Orgeneral Şener Eruygur’la birlikte Sarıkız, Ayışığı girişimlerinde yer aldığı gerekçesiyle mahkum oldu. Fakat bütün davalar kumpas çuvalına doldurulduğu için o şimdi dışarıda ve bir dönem kendisine darbeci diyen yandaş medyanın baştacı.

Ergenekon delil klasörlerinde yer alan belgeler Uğur’un psikolojik harpçi kimliğinin ayrıntılarını göz önüne serdi. Kurtlar Vadisi dizisinin ilk 53 bölümünde senaryo danışmanlığı yaptığı ortaya çıktı. Yapımcı Yönetmen Osman Sınav’la yaptığı telefon görüşmeleri ve tanık ifadeleri dizideki askerci ağırlığını izah eder nitelikteydi. Dizide askerler hariç herkesi vatan haini gösteren kısımlar Uğur’un etkisine verildi. Ergenekon yargılamaları başlayınca Sınav diziden ayrılmak zorunda kaldı.

Senarist Albay tekrar işbaşında. “Kasım ayında ikinci ve daha kanlı darbe geliyor” kehanetini her fırsatta tekrar ediyor. Elektrik kesintisini bile darbe sanıp sokağa dökülen AKP kitlesinin heyecanı üzerinde sörf yapıyor. ‘İngilizler 10 bin askerle Türkiye’yi işgal edecek’ cümlesiyle epeydir alıcı bulan işgal senaryosunun rüzgarını arkasına almak istiyor. 700 bin kişilik ordusu olan Türkiye büyüklüğünde bir ülkenin 10 bin kişi ile nasıl işgal edileceğini kimse sorgulamıyor. Güneydoğudaki aşiretlerin trilyonluk borçlarını İngilizlerin ödediğini ileri sürüyor. Banka kayıtlarıyla ispat etme gereği duymuyor; zira “o kadar da uçma” diyen yok. Öcalan’ın kitabını bile çarpıtıyor. ‘Paralel devlet’ nitelemesini ilk kez kullanan ve ‘KCK tutuklamalarını cemaatin savaş ilanı’ şeklinde değerlendiren Öcalan, Gülen’den ‘Hocaefendi’ diye bahsediyormuş güya.

Belli ki Kurtlar Vadisinde profesyonel senaryo ekibi Uğur’un komplolarını yenilir yutulur şekle sokuyormuş. Şimdi o yardımdan mahrum kalınca hepten desteksiz atmış durumuna düşüyor. Avantajı ne kadar uçuk olursa olsun inanmaya dünden razı bir kitleye seslenmesi.