AB Komisyonu’nun Türkiye ile ilgili hazırladığı İlerleme Raporuyla ilgili tartışmalar devam ederken, Yeşiller AB Parlamentosu Meclis Başkanı Rebecca Harms, “ Türkiye’de insan hakları ayaklar altına alındığı müddetçe müzakereler dondurulmalı ama buna rağmen diyalog devam etmeli” dedi. SPD’li Norbert Spinrath ise “İdam cezasının gelmesi müzakerelerin sonu olur” derken, Sol Parti’li Andrej Hunko ise müzakerelerle birlikte AB’nin yardımlarınında dondurulmasını istedi.AB Komisyonu’nun Türkiye ile ilgili hazırladığı İlerleme Raporu ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Yeşiller Avrupa Parlamentosu Meclis Grup Başkanı Rebecca Harms, AB Komisyonu’nun Türkiye ile ilgili hazırladığı İlerleme Raporu’ndaki eleştirilerin doğru olduğunu savundu.Harms, “Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’deki gelişmeleri açıkça eleştirmesi doğrudur. Aynı şekilde üye devletlerin hükümetleri de Türkiye’deki tutuklama dalgasını sert bir dille kınamalı ve Türk hükümetinden insan ve hukuk devletine saygı göstermesini istemeli.
Türkiye ile müzakereler Ankara’daki rejimin insan haklarını ayaklar altına aldığı müddetçe dondurmalı. Bu, Ekim 2005’te Türkiye ile üye devletler tarafından alınan karara uyuyor. Vize serbestliği ise eğer Türkiye tüm kriterleri yerine getirirse verilmeli. Ama her şeye rağmen Türkiye ile diyalog devam etmeli” açıklamasında bulundu.
AB kapısı açık kalmalı
Yeşiller Federal Milletvekili ve Avrupa Konuları Sözcüsü Manuel Sarrazin ile Federal Milletvekili Claudia Roth ise yaptıkları açıklamada “AB kapısı Türkiye’ye açık kalmalı” dedi. Sarrazin ve Roth, “Başarısız darbe girişimi sonrası tutuklama dalgası başlatılması ve hukukun üstünlüğünden uzaklaşılması Avrupa standartlarıyla uyuşmuyor. Basın özgürlüğü giderek kısıtlanıyor, sindirme politikası ve gazetecilerin tutuklanmasının sona ereceği görünürde değil. AB Komisyonu’nun eleştirdiği terörle mücadele yasaları hükümeti eleştirenleri susturmak için kullanılıyor. HDP’li milletvekillerinin tutuklanması Türkiye’deki son haftalardaki üzücü gelişmeleri daha da derinleştirmiştir. Türkiye bir an önce bu anti terör yasasını değiştirmeli ve muhalefete karşı kullanmaya son vermeli” dediler.
Komisyonun Türkiye’de idam cezasını reddetmesinin AB’nin ortak değeri olduğunu ve bunun müzakerelerin geçici olarak dondurulması anlamına geldiğini kaydeden Sarrazin ve Roth, “Türkiye ile müzakereleri tamamen durdurmak hem Ankara’ya hem de Türk toplumuna yanlış mesaj olur. AB’ye katılım müzakerelerinde zaten siyasi duraklama var. Bunun sona ermesi için toplumda kutuplaşma ve bölünmenin önüne geçilmeli.
Buda ancak Türk hükümetinin yapacağı bir iş. Aynı zamanda Türkiye’de kendinin Avrupa değerlerine bağlı hisseden ve baskılara karşı olanlara destek olmalıyız. Türkiye’de şu anda sivil toplumun ve muhalefetin her zamankinden daha fazla desteğe ihtiyacı var. Demokratik ve dünyaya açık bir Türkiye için AB’nin kapısı açık kalmalı” tespitinde bulundular. Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Avrupa Politikaları Sözcüsü Norbert Spinrath ise AB Komisyonu’nun İlerleme Raporu’nda Türkiye’ye yöneltilen eleştirilere katıldığını kaydetti. Seçimle iktidar olmuş hükümete karşı 15 Temmuz’daki darbe girişiminin de kınandığını hatırlatan Spinrath, darbe girişiminden sonra Türk hükümetinin aldığı önlemlerin orantılı olmadığını belirterek, “Bu şekilde yargının bağımsız olduğu tartışmalı hale geldi. Darbe girişiminin hemen ardından savcı ve hakimlerin beşte biri görevden alınması gibi çok okullar, üniversiteler, gazeteler kapatıldı. Gülen Hareketi ile bağlantılı olduğu iddiasıyla insanlar işten çıkarılarak, yasalar keyfi şekilde uygulandı” dedi.
İdam cezası müzakereleri sona erdirir
Türkiye’nin Avrupa için her zaman önem taşıyan bir ülke olduğunu dolayısı zor zamanlarda ortak değerler ve hedefler bulunması konusunda anlayışlı olduklarını belirten Spinrath, “AB üyesi olmak isteyen ülke demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti ilkesine riayet etmeli” dedi. “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hukuk devletini ortadan kaldırmaya devam etmesi ve ölüm cezasını yürürlüğe koyması, Türkiye’nin üyelik müzakerelerini sona erdirir” diyen Spinrath, “Böyle bir durumda AB birlikte hareket ederek Türkiye’nin üyelik sürecini dondurmak zorunda kalır” dedi.
Yardımlar durdurulsun
Sol Parti Avrupa Politikaları Sözcüsü Andrej Hunko ise AB Komisyonu’nu raporunun ilerlemeden çok gerileme raporu olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’yi diktatörlüğe dönüştürdüğünü kaydeden Hunko, “Türkiye ile AB üyelik müzakereleri bir an önce durdurulmalı” dedi. Müzakereler çerçevesinde Türkiye’ye yapılan maddi yardımların da durdurulması gerektiğini isteyen Hunko, “Türkiye’ye 2007 yılından beri müzakereler çerçevesinde AB 6 milyar 700 milyon Euro yardım yaptı. Demokrasi, hukuk devleti ve temel hakların desteklenmesi için verilen bu yardımda dondurulmalı” şeklinde konuştu.
HAMBURG ZAMAN