Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks görüş bildirmek istedi, AİHM kabul etti.
Türkiye’de tutuklu bulunan gazetecilerin davalarını öncelikle ele alma kararı alan AİHM, çok nadir uyguladığı bir yöntemle Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks’in talebini kabul etti. 29 Ağustos’ta İnsan Hakları Sözleşmesi’ninin 36 maddesinin 3’ncü maddesinin verdiği yetkili ile mahkemeye yazılı olarak görüşlerini sunmak istediğini belirten Muiznieks’in talebi 30 Ağustos günü AİHM tarafından kabul edildi.
Muiznieks’in görüşlerini 11 Ekim’e kadar sunması istendi. Cumhuriyet’ten Duygu Güvenç’in haberine göre, komiser’in görüşlerinin taraflara sunulacağı ve onlardan da görüşün yazılı alınacağı belirtildi. AİHM sekretaryasından gönderilen yazıda 307 gündür tutuklu bulunan Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu’nun adıyla yapılan ve İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ile yayın danışmanı Kadri Gürsel’i kapsayan davanın yanı sıra, Komiser, Cumhuriyet muhabiri Ahmet Şık için de müdahillik talebinde bulundu. Cumhuriyet’in yanı sıra Komiser, 15 Temmuz’un ardından tutuklanan Atilla Taş, Murat Aksoy, Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Ahmet Altan, Şahin Alpay, Ali Bulaç ve Deniz Yücel için de müdahillik talebinde bulundu.
ENDER BİR UYGULAMA
AİHM eski yargıçlarından Rıza Türmen, “Bu Komiser’in çok ender kullandığı bir yöntemdir. Mahkeme dışından birisi davaya müdahil oluyor” dedi. Türmen, sözleşmede yapılan değişiklikle Komiser’e yazılı görüş bildirme hakkının verildiğini belirterek, “Yargının dışındaki bir makamın görüş bildirmesi nadirdir. Bu görüş tabii ki Mahkeme içerisinde etkili olacaktır. Bu yöntem önemli davalarda başvurulan bir yöntemdir.
Mahkeme, sürece zaten öncelik vermişti” yorumunu yaptı. Türmen, AİHM’in, Komiser’in başvurusunu kabul etmesinin, Türkiye’deki basın özgürlüğü davaları için “çok önemli bir gelişme” olarak nitelendirdi. Komiser’in, Türkiye’deki basın özgürlüğü konusundaki eleştirel raporları doğrultusunda müdahillik talebinde bulunduğunun anlaşıldığını Türmen, Komiserliğin son derece önemli bir makam olduğuna işaret etti. Türmen, “Bu nedenle yazılı görüşlerinin, başvurularının mahkeme tarafından dikkate alınacağını düşünüyorum. Bu sadece Cumhuriyet değil, diğer gazeteciler açısından, Türkiye’deki basın özgürlüğü davaları açısından son derece önemli ve iyi bir gelişme” dedi.
CESUR GAZETE CUMHURİYET
Muiznieks, Türkiye’deki basın davalarını Avrupa Konseyi içerisinde en yakından takip eden isim. Muiznieks’in, Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerdeki insan hakları konusunda yazdığı raporlar hem AB gibi kurumlar için hem de uluslararası basın örgütleri için referans niteliğini taşıyor. Komiser bu çerçevede, Türkiye’deki ifade ve medya özgürlüğü konusunda Şubat ayında yayınladığı raporda basın ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaların alarm verici düzeyde olduğunu belirtmiş, yargının sınırını aştığına işaret etmiş ve mahkemelerin AYM kararlarına direndiğini belirtmişti.
Komiser, Cumhuriyet’in MİT tırları haberinden bu yana yaşadığı ve son olarak 11 ismin tutuklanmasına neden olan mahkeme kararlarına “Türkiye’nin en eski gazetelerinden biri olan ve farklı siyasi hareketlere mensup Türk hükümetlerine karşı eleştirel ve araştırmacı cesur gazetecilikte istikrarlı bir karnesi bulunan günlük Cumhuriyet gazetesi” diyerek geniş yer ayırmıştı. Muiznieks’in raporuna Türkiye, bildik söylemlerle yanıt vermiş ve “İfade ve basın özgürlüğü Türkiye demokrasisinin temel taşıdır” demişti.