CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Eren Erdem’in tutuklanmasına
ilişkin, “Şu anda bir savaş kararı alınacak olsaydı TBMM’nin alması
gereken karar için Eren Erdem’in de Meclis’te olması gerekiyordu. Hukuken
milletvekili sıfatı devam ediyor” dedi.
Yavuz Oğhan’dan Bidebunudinle programına konuk olan CHP İstanbul Milletvekili
Sezgin Tanrıkulu, Eren Erdem’in tutuklanmasına ilişkin, “Şu anda bir savaş
kararı alınacak olsaydı TBMM’nin alması gereken karar için Eren Erdem’in de Meclis’te
olması gerekiyordu. Hukuken milletvekili sıfatı devam ediyor” ifadelerini
kullandı. RS FM’de yayınlanan
Yavuz Oğhan’dan Bidebunudinle programına konuk olan CHP İstanbul Milletvekili
Sezgin Tanrıkulu, eski CHP milletvekili Eren Erdem’in tutuklanmasını değerlendirdi.
İDDİANAME KABUL EDİLMEDEN YURTDIŞI ÇIKIŞ
YASAĞI KONULDU
“Eren Erdem’in
milletvekili listesine alınmadığı gün hakkındaki iddianame mahkemeye sunuldu.
Mahkeme bu iddianameyi kabul etti. Mahkeme iddianameyi kabul ettiğini
duyurmadan önce, herhangi bir karar olmadan yurtdışına çıkış yasağı
konuldu” diyerek sözlerine başlayan Tanrıkulu, şunları söyledi:”24 Haziran
seçimlerinde seçilen milletvekilleri henüz yemin etmediği için, şu anda bir
savaş kararı alınacak olsaydı TBMM’nin alması gereken karar için Eren Erdem’in
de Meclis’te olması gerekiyordu. Hukuken milletvekili sıfatı devam
ediyor.”
MAHKEMELER İSTİHBARAT ORGANLARININ
UZANTISI DEĞİLDİR
Erdem’in ‘kaçma
şüphesi’yle tutuklanmasına da değinen Tanrıkulu, “Tutuklama kararında bir
ihbar ve istihbarat bulgusu deniliyor ama mahkemeler istihbarat organlarının
uzantısı değildir” ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu’nun ‘CHP’yi HDP’nin barajı aşmasını sağlamakla’ suçlamasına da
değinen Tanrıkulu, “İçişleri Bakanı tamamen sağduyudan yoksun hareket
ediyor. Sıkıyönetim dönemlerinde İçişleri Bakanı olmuş kişiler bile bu şekilde
davranmamıştır” dedi.
YARGIÇ VE SAVCILAR MİLLETVEKİLLERİ
ÜZERİNDE KAYYIM GİBİ ÇALIŞIYOR
“Bu dava
dosyasında değil tutuklama yapacak, iddianame yazacak bir delil bile yok”
diyen Tanrıkulu, “Eskiden AİHM’in verdiği tazminat cezalarını savcı ve
hakimlerden tahsil etme imkanı vardı. Ama bu iptal edildi. Yargıçlara ve
savcılara, verdikleri karar hukuka aykırı olsa bile, tazminat davası açma yolu
kapatıldı. O yüzden yargıç ve savcılar milletvekilleri üzerinde kayyım gibi
çalışıyorlar. Yargıç ve savcıların çizdiği sınır içinde siyaset yapmazsanız,
bir adım ileri atarsanız karşınıza böyle troll iddianameler çıkıyor. Eren
Erdem’in başına gelen de budur” diye konuştu.
KANDİL’E GİRMEKLE ÖVÜNECEKSİNİZ AMA
DOĞUBEYAZIT’TAKİ İKİ KATİLİ BULAMAYACAKSINIZ
Ağrı’nın Doğubeyazıt
ilçesinde direğe bağlanarak infaz edilen Mevlüt Bengi adlı vatandaşın
öldürülmesinin ardından İçişleri Bakanı Soylu’nun HDP Eş Genel Başkanı Pervin
Buldan’ı arayarak “Size haddinizi bildireceğiz, size artık yaşama hakkı
yok, nereye gidiyorsanız gidin” demesini de eleştiren Tanrıkulu, şu
ifadeleri kullandı: “Böyle alçakça yapılmış bir cinayetten sonra
faillerini bulmak ve yargı önüne çıkartmak hükümetin görevidir. Kandil’e
girmekle övüneceksiniz ama Doğubeyazıt’taki iki tane katili bulamayacaksınız.
Yok böyle bir şey. Bulacaksın, yargı önüne çıkaracaksın. Nasıl bir İçişleri
Bakanı bir siyasi partinin genel başkanını arayıp tehdit edebilir? Bu hangi
tarihte olmuştur? Faili meçhul cinayetler döneminde bile, cinayetleri
işleyenler bile daha nezaketliydi.”