Afgan Türk okulları Veli Komitesi Başkanı Yusuf Peştu“Afganistan’a ait bir meselede Türkiye Başkonsolosluğu direkt müdahele etmiştir. Cevizcan İlindeki Afgan Türk Okulu’na olan saldırıdır. Yapılan bu hadise haince bir uygulamadır ve bunu ancak milletin, neslin ve bu memleketin muhalifi olanlar yapar. Bunlar Memleketin geleceğinin ve genç neslin tabanı olan Afgan Türk Okulu’na saldırdılar.”dedi.
Afgan Turk okulları Veli Komitesi Başk. Yusuf Peştu’nun konuşması
Bismillahirrahmanırrahim!
Allemlerin Rabbi olan ALLAH’a hamd olsun ve yüce peygamberi Hz. Muhammed (s.av), güzide ailesine ve pek değerli arkadaşlarına salatü selam olsun. Muhterem kardeşlerim!
Gelecek nesli koruma adına böyle önemli ve muhim bir toplantıya katıldığınız için hepinize teşekkürlerimi sunarım. Bunda şüphe yok ki bu gelişimiz ilk değil ve biz kanun dairesi içinde tüm gücümüzü gelecek neslin hizmeti için harcayacağımıza söz vermişiz. Şimdiye dek korktuğumuz mesele yasal olmayan şahısların, kırk yıllık hiyanetten başka bir getirileri olmayan insanların hukuksuz müdaheleleri olmuştur.
Arkada bıraktığımız bir buçuk yılda iki büyük sermayemiz; kendi ve çocuklarımızın hukukunu koruma ve yapageldiğimiz her uygulamayı yasalar içerisinde yaptığımız olmuştur. Hiçkimse yasaları çiğnediğimize dair bir delil ve ispatı olamaz ve bu başarıya ulaştığımıza dair en büyük sebep olmuştur. Karşılaştığımız en büyük talihsizlik, güçsüz hükümetin olmasıdır. Güçsüz bir hükümet yasaları yok sayan hükümet değildir. Hükümetin güçsüz olması sadece hükümeti bağlamaz. Gerçeğe bakılırsa eğer mesuliyetin yarısı hükümetin ise diğer yarısı milletindir. Eğer biz kanun ve yasaları uygulamazsak ve hükümeti de uygulaması için zorlamazsak, hükümetin gücü gün geçtikçe azalır.
Biz kendi hükümetimize yasalar içerisinde hareket ettiği sürece arka çıkmamız lazım.
Hükümetimizden, Cumhurbaşkanımızdan isteğimiz şudur ki bir kaç insanın şahsi menfaati için yaptığı usulsüzlüklere karşı kanun hakimiyetini şiddetle korusun. Ve ben söz veriyorum, eğer hükümet bunu yaparsa milletin kendisine arka çıktığını görecektir. Maalesef şimdiye kadar böyle bir şey görmedik.
Biz siyasi problemlere sahibiz bu bir gerçek, fakat bu siyasi problemler bizim içinde olduğumuz handikapları çözecek mi değil mi?
Asıl mevzuya dönecek olursak asıl mevzumuz Cevizcan İlindeki Afgan Türk Okulu’na olan saldırıdır. Yapılan bu hadise haince bir uygulamadır ve bunu ancak milletin, neslin ve bu memleketin muhalifi olanlar yapar. Bunlar Memleketin geleceğinin ve genç neslin tabanı olan Afgan Türk Okulu’na saldırdılar. Siz de gördüğünüz gibi çok acımasız bir şekilde polisleri getirdiler, hatta televizyonda göremediğiniz zalimane tavırları olmuş. Bunlar hatta polis tanklar ,Tomalar ve yüzlerce polis ile okula saldırdılar. Her ne olursa olsun okul Sulh ve sukünetin yeridir. Okula saldırı hiç bir kanun ve usulde izin verilmemiştir. Her neyse sizden bu arada bir ricam olcak o da şu ki her ne olursa olsun, sabrınızı taşıttıracak duruma gelseniz bile kendiniz kontol edin ve yasaya aykırı hiç bir davranışta bulunmayın.
Üzerinde durmak istediğm bir başka mesele derneğimizin resmiyete elde etmesidir. Biz sonunda Afganistan’ın Maarif Derneğini kurduk, bunu bilmiş olun. Biz son aylarda derdimizi kime açarsak açalım, ‘’siz kimsiniz sizin kaydınız yok ‘’ sözleri ile muhatap olurduk. Biz de mecburen adliyeye başvurduk ve ‘’Afganistan Maarif Derneği’’ adı altında derneğimizi kaydettik. Ve ben şimdi Afganistan Maarif Derneği bir üyesi olarak sizinle konuşuyorum.
Bu derneğin üyeleri tüm veliler ve bizimle aynı yolu takip eden öğretmen arkadaşlar ve en önemlisi olan Afganistan’ın gelecek neslidir. Derneğimizin açıldığına dair birbirimizi tebrik edebiliriz. Bu derneğin açılmasıyla omuzumuzdaki sorumluluk geçmişe nisbeten bir kat daha artmıştır ve bu konuda durmadan çaba göstermeliyiz. Bu bir gerçek ki şimdiye kadar bir sürü problemlerle göğüs göğüse geldik, dün de.
Son kırk yıllık talihsiz hadiselerden elde edilen tecrübeler hükümetin kötü olmasını değil milletin kendi hukukunu korumasını ortaya koymuştur.
Büyük bir sıkıntıyı geride bıraktık, fakat şunu bilin ki şimdiye kadar başarısızlık yüzü görmedik ve inşallah bu yolda durmadan sonuna kadar devam edeceğiz.
Üzerinde durmak istediğim ikinci mesele ise dünkü hadisede Afganistan’a ait bir meselede Türkiye başkonsolosluğunun direkt müdahelesidir.
Şunu defalarca ifade etmişizdir ki Türk milleti kardeşimizdir ve türk milleti afgan milletine en yakın millettir. Bu dostluk da yüzeysel olmayıp yüz yüz eli senelik bir geçmiş de bunun ispatıdır. Türk kardeşlerimiz gerek bay gerek bayanlar olarak her zaman arkamızda oldukları bir gerçektir, fakat şu andaki Türk hükümetinin bizimle problemi olduğu gibi kendi milletinin çoğu ile de
sıkıntısı vardır.
Türkiye başkonsulusluğun Afganistan devletinin, Afgan milletinin, velilerin izni olmadan bu işe müdahelesi ise bir nevi yolsuzluktur.
Biz kendimizi koruma adına bir plan ve proje yapmak zorundayız. Şunu da ifade etmek lazımdır, şimdiye kadar ortaya konan her bir plan ve programımız velilerin işbirliği ile olmuş ve bundan sonra da yardımlarını mutlaka talep edeceğiz. Sözümü burada kısa kesip bitirmek istyorum ve son olarak şunu de ifade edeyim, mücadelemiz yüzde yüz işleri garanti altında alana kadar ve yüzde yüz başarıya ulaştığımız zamana kadar devam edecektir.
KONUŞMAYI DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ