KHK ile kapatılan Zaman’ın Ankara temsilcisi tutuklu gazeteci Mustafa Ünal Silivri Cezaevi’nden bir mektup yazdı. Oğlu Enes mektubu kamuoyu ile paylaştı.
15 Temmuz sonrası kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Zaman Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden bir mektup yazdı. Kurban Bayramında ailesine gönderdiği mektubu oğlu Enes Ünal sosyal Twitter hesabından paylaştı.Enes Ünal’ın, “772 gün, 5 bayram geçti. Babam Mustafa Ünal’ın elime yeni geçen bayram mesajı. Geç de olsa paylaşmak istedim. Hayırlı Cumalar.” notuyla yayımladığı mektupta gazeteci Mustafa Ünal, “Ben bir suçun mahkumu değilim ve mahpusu değilim. Bir dönemin kurbanıyım. Bir devrin mağduru ve mazlumuyum. Bana bu muameleyi, hukuksuzlukları reva görenlere kırgınım.” dedi.Zaman Gazetesi davasında Mümtaz’er Türköne ile birlikte 10 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırılan tutuklu gazeteci Ünal, ailesinin ve okuyucuların bayramını kutladı.İşte Ünal’ın, “Haksızlıklar karşısında susanların da tarihin eşini pek az kaydettiği zulümlere karşı sessiz kalanların da, hukuksuzlukları sineye çekenlerin de, dili lal kesilenlerin de bayramı kutlu olsun…” ifadelerini kullandığı mektubunun tamamı:
“5. Bayram…
Bir bayram öncesi tutuklandım. Günler, haftalar, aylar geldi geçti. 750 koca gün geride kaldı. Allah’ın bana bahşettiği aklı kullanmakla suçlandım. Twitter’da yazdığım bir ayet meali mütalaada suç kanıtı olarak yazıldı. Adaletin zerresinin olmadığı, Hukukun Kerbelası denen bir mahkemede yargılandım. T.C’nin hukuk devleti vasfını yargı sürecinin hiçbir safhasında görmedim. Yargı suçlu ile suçsuzu ayırt etmedi. Evrensel kriterleri bırakın Ankara standartlarının bile gerisine düştü. Ve Engizisyon kriterlerini uyguladı. 10 buçuk yıl ceza verdi.
Ben bir suçun mahkumu değilim ve mahpusu değilim. Bir dönemin kurbanıyım. Bir devrin mağduru ve mazlumuyum. Bana bu muameleyi, hukuksuzlukları reva görenlere kırgınım. Milletin ve tarihin vicdanına havale ediyorum. Mahkeme-i Kübra’da yüzleşmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Silivri Zindanında 5. bayramım. Hüzünle geldi yine bayram. Üç kişi ile paylaştığım minik avlumuza gökten şekerler yağdı. Birbirine karışan bayramlaşma çığlıkları arşa ulaştı. Bir avuç gökyüzünde kelebekler uçuştu. Hatırası kaldı yıllarca anımsanacak…
Herkesin, özellikle de şu an nerede ve ne halde olduklarını bilemediğim milyonlarca okurumun bayramını kutluyorum.Haksızlıklar karşısında susanların da tarihin eşini pek az kaydettiği zulümlere karşı sessiz kalanların da, hukuksuzlukları sineye çekenlerin de, dili lal kesilenlerin de bayramı kutlu olsun…
Zindada son bayramımız olsun…
Allah kalpleri kırık severmiş…”