Adem Yavuz Arslan-tr724.com
Başlığı görüp ‘henüz doğmamış terörist’ nasıl oluyor demeyin.Sonuçta bu ülke doğumhane kapılarında bekleyen polisleri, bir günlükken annesi ile tutuklanan bebekleri ve hücreye atılan çocukları gördü.
O yüzden ‘gelecekte doğacak’ bebekleri bile şimdiden ‘terörist’ olarak fişlemeleri sizi şaşırtmasın.
ÖNCE TEŞEKKÜR
Belki duymuşsunuzdur.
‘Erdoğan-Ergenekon rejimi’ ‘FETÖMETRE’ diye bir yazılım üretti.
Ergenekoncuların ve Havuz yazarlarının ‘süper bilimsel bir çalışma’ diye öve öve bitiremedikleri ‘FETÖMETRE’ gerçekte fişleme dosyalarının bilgisayara aktarılmış hali.
Dahası, işkence görüntülerini Şenol Kazancı yönetimindeki Anadolu Ajansı eliyle servis ettikleri gibi, fişlemeleri de Nedim Şener aracılığı ile duyurdular.
Fişleme yaptılarını, üstelik sadece TSK personelinin değil, onların ikinci- üçüncü derece akrabalarını bile fişlediklerini, kişisel bilgilerini hukuksuz bir şekilde ele geçirip arşivlediklerini, organize ispiyonlama mekanizması kurduklarını, delilsiz – savunmasız binlerce askeri ordudan attıklarını kendi ağızları ile itiraf ettiler.
Hem de ballandıra ballandıra.
Hatta kamuoyunun ‘bamya’ kod adı ile tanıdığı Zeki Üçok, Erdoğan’a çağrı yaparak “bu yazılımı tüm kamu da uygulayın” dedi. Üçok daha da ileri giderek “FETÖMETRE’yi kamuda uygulayın dolar 5 liranın altına inmezse namussuzum” dedi.
Neyse…
Nedim Şenerler, Zeki Üçoklar ve Ardan Zentürklere ‘Erdoğan rejiminin fişlemelerini açık ettikleri için’ teşekkür etmek lazım.
‘FETÖMETRE’ uygulaması ile ihraç edilen, tutuklanan askerlerin işi AİHM’de çok kolay olacak.
ÖNCE TESPİT ET SONRA İMHA ET!
‘FETÖMETRE’ lafını ilk duyduğunuzda gülme ihtiyacı hissediyorsanız kendinizi suçlamayın. Sosyal medyadaki geyiklere bakın, yalnız olmadığınızı görürsünüz.
Keşke bu uygulama ile binlerce insan mağdur edilmese, biz de köşe yazısı olarak internette dönen ‘FETÖMETRE’ geyiklerini alıntılayıp eğlenseydik.
Fakat bahse konu uygulama tam anlamıyla bir soykırım pratiği.
Şu ifadeler TSK yönetiminin Havuz medyası eliyle servis ettiği yazılardan; “
“Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki Fethullahçı kadroları ‘önce tespit et sonra imha et’ stratejisi üzerine kurulu FETÖMETRE analiz programını… “
İfadeye bakar mısınız? Program ‘önce tespit edip sonra imha edecek’miş !
Devam edelim;
“Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Cihat Yaycı tarafından talimatı verilen kriterler matrisi 70 temel düzeyde 250’de alt kriterli hesaplama yöntemi oluşturuyor “
Neymiş bu ‘bilimsel kriterler’ diye bakıyorsunuz. Maddeler evlere şenlik.
Fakat TSK’nın kurmay heyeti bu maddeleri ciddiyetle uygulamış.
Yine Havuz’da yapılan propaganda ya göre “görevde veyahut emekli personel ve akrabaları dahil olmak üzere yaklaşık 810 Bin kişiye ilişkin biyografik personel bilgileri detaylıca değerlendirilmeye alındı”
Eş, anne baba, kardeş, amca dayı çocukları hatta üçüncü, dördüncü derece akrabaların kayıtları bile fişleme dosyalarında.
Bankasya’nın tüm hesapları taranmış.
Diyelim ki siz TSK’da bir subaysınız. Bankasya’nın önünden bile geçmemişsiniz. (Geçseniz de bir şey olmamalı fakat konumuz şimdi o değil) Amcaoğlunuz Bankasya’da hesap açmış, yada çalıştığı dersane maaşlarını Bankasya üzerinden ödemiş.
Yada hiç görmediğiniz kuzeniniz öğretmen ve KHK ile atılmış.
Tümgeneral Cihat Yaycı’nın önderliğinde geliştirilen bu ‘fişleme yazılımı’ ile ‘Cemaatçi olarak’ fişleniyorsunuz.
‘GELECEK NESİLLERİ’ DE FİŞLEMİŞLER!
Erdoğan propagandistlerinin ballandıra ballandıra anlattığı ‘FETÖMETRE’ ile ilgili bir bölüm var ki tanım bulmak zor.
Aynen şöyle diyor ‘FETÖMETRE’ fişlemelerinin ‘reklamı’nda; “Yapılan incelemelerde, genç yaşta ve mesleki geçmişlerinin henüz başında olmalarından dolayı, fazla iz bulunamayan haklarında başkaca bilgi elde edilemeyen genç subay-astsubaylar için ise 33 temel ve 60 alt kriterli matris kullanıldı. Böylelikle örgütün derin uzantılarının da tespit edilerek gelecek yıllarda örgütle iltisaklı nesillerin de tekrar TSK’ne girmemesi hedefleniyor.”
Yalnış okumadınız. ‘Gelecek yıllarda örgütle iltisaklı nesillerin ‘…. Erdoğan rejimi hızını alamayıp henüz doğmamış nesilleri bile ‘terörist’ olarak fişlemiş.
Henüz doğmamış çocukları bile tehdit olarak görüp ‘imha etmeyi’ planlamak bizim yabancı olmadığımız bir konu aslında. Mesela Mısır civarında geçen örnek çok meşhurdur !
‘SUFLECİ PAŞA’NIN İCRAATLARI
Havuz medyasına göre ‘FETÖMETRE’nin mucidi Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı.
Söz konusu yazılımı 10 Eylül 2016’da uygulamaya sokmuş.
Tabi 15 Temmuz sonrası kısa bir sürede böyle kapsamlı bir algoritmayı nasıl hazırlayıp uygulamaya soktunuz diye soran olmadı?
Böyle ‘bilimsel’ bir çalışmayı yapan Cihat Yaycı’yı hatırlayamamışsanız bir ipucu vereyim;
15 Temmuz akşamı Erdoğan’ın CNNTürk ekranlarından yaptığı facetime görüşmesini hatırlarsınız.
O görüşmede fonda Erdoğan’a ‘Başkomutanım de, başkomutanım de’ diye sufle veren biri vardı. İşte Erdoğan’a ‘başkomutan’ olduğunu hatırlatan kişi Cihat Yaycıydı.
15 Temmuz’a dair binlerce sorudan birisi de şu; Cihat Yaycı o akşam 23’de kadar Erdoğan’ın kaldığı oteldeydi ama hiç bir iddianamede , ifadede bu olayla ilgili bilgi yok.
Öte yandan Zeki Üçok gibi Ergenekoncular, Nedim Şener gibi Saray sevdalıları Cihat Yaycı’yı öve öve bitiremiyorlar fakat gerçekte bu fişlemeler daha geniş bir kadronun ürünü. Ergenekoncuların zayıf kaldığı yerlerde başka tarikat ve cemaatlerden askerler fişlemelere yardımcı oluyorlar.
Nitekim Doğu Perinçek ekran ekran gezip “28 Şubatta bile yapamadığımızı yaptık, TSK’dan 30 küsür bin askeri temizledik” diyor.
KRİTERDEN KRİTER BEĞEN
Gelelim bilimsel çalışmanın detaylarına.
TSK’da ki ‘Cemaatçi’leri tespit etmek için 70 ana kriter yazılmış. Bu kriterlere göre puanlar veriliyor. Eğer bir subay yada astsubay bu kriterlerden puan topluyorsa sorgusuz sualsiz ihraç ediliyor.
Sonra da tutuklanıyor.
Kriterler içerisinde yok yok. Birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü derecede akrabalarınızın banka hesapları, telefon görüşmeleri, çalıştığı kurumlar yada üye olduğu sendikalar bile sizi fişlemek için kullanılmış.
Diyelim ki kardeşiniz öğretmen ve Cemaat iltisaklı bir okulda çalışmış. Siz ne kadar başarılı olursanız olun, darbeye karışmamış hatta darbecilerle mücadele edip gazi bile olmuş olsanız kurtuluşunuz yok.
Yada dayınızın oğlu, amcanızın kızı Bankasya’da hesap açmış. Bittiniz !
Mesela başka neler var?
Diyelim ki son yıllarda boşandınız? Bunu da ‘Cemaatçi olmanın nişanesi’ olarak saymış Cihat Yaycı’nın fişleme yazılımı.
Nasıl evlendiğiniz de önemli tabi. Eğer bir dost ortamında tanışıp evlenmişseniz ‘kesin Cemaatçi’sinizdir.
Dil puanınız yüksekse, yurtdışı görevde bulunmuşsanız, kritik birimlerde çalışmışsanız da Cemaatçi olma ihtimaliniz yüksek.
Hele bir de yüksek lisans doktora yapmışsanız hiç kaçarınız yok kesin Cemaatçisiniz.
Diyorum ya, işin içinde binlerce mağdur olmasa süper geyik yapılacak bir konu şu FETÖMETRE olayı.
Çünkü öyle bir fişleme yazılımı yapılmış ki, birini suçlamak ve tutuklamak istiyorsanız soruları ona göre koyuyorsunuz ve hedefi onikiden vuruyorsunuz !
Mesela bu FETÖMETRE kriterlerini, 15 Temmuz’un en karanlık isimlerinden dönemin ÖKK komutanı Zekai Aksakallı’ya uygulasanız hiç kurtuluşu yok.
Yada 15 Temmuz’un diğer kritik ismi Mehmet Dişli’yi analiz etseniz onun da şansı yok. Hatta programın sahibi denilen Cihat Yaycı’da bu kriterlere tabi tutulsa çoktan Silivri’yi boylardı.
Dahası bu kriterlere göre ‘en büyük Fethullahçı’ Erdoğan’ın kendisi.
FETÖMETRE ASLINDA CEMAATİ TEMİZE ÇIKARIYOR
Yazılarımı ve Youtube’da yaptığım videoları takip edenler bilir.
Benim 15 Temmuz’a dair temel bir tezim var; O gece yaşananlar bir darbe girişimi değildi. Darbe yaptığını sanan, emir komuta içinde sokağa çıktığını düşünen bir takım saftirikler vardı ama gerçekte herşey başarısızlığa göre kurgulanmış bir istihbarat operasyonuydu.
Bizzat Akar, Erdoğan ve Fidan üçlüsünün kurguladığı, TSK içindeki Ergenekoncu kadrolarla hayata geçirilen bu kumpasla Türkiye’de rejim değiştirildi.
Tarihi tasfiyeler yapıldı. Yapılmaya devam ediyor.
Erdoğan ‘Allah’ın bir lütfu’ olarak gördüğü 15 Temmuz’u sorgulatmıyor. Bir şekilde bize dayatılan senaryoyu sorgulayan olursa kendini hapiste buluyor.
Bunun son örneği Ece Sevim Öztürk oldu.
Oysa ki AKP’nin siyasallaşmış yargısı bile 2 yıldır tutuklu bulunan, ağır işkencelerden geçirilmiş bir çok subay-astsubayın darbeci olmadığını teyit etmek zorunda kaldı.
Hatta darbeyi önleyen, Erdoğan’ı koruyan polislerin-askerlerinde ‘Cemaatçi’ olduğu ortaya çıktı.
Bunca sansüre ve baskıya rağmen gelinen nokta bu. Özgür medya ve bağımsız gazeteciler olsa 15 Temmuz senaryosu delik deşik olacak !
Daha da ilginç olan şu; Erdoğan rejiminin övünerek duyurduğu FETÖMETRE aslında Cemaati darbe girişiminden temize çıkartan bir uygulama.
Sonuçta 15 Temmuz günü sokağa çıkan asker sayısı belliydi. Bugüne kadar ihraç edilen, tutuklanan asker sayısıda.
Binlerce subayı, astsubayı suçlamak için bir şey bulamayınca, akrabalarının banka hesaplarından, sendaki üyeliğinden, gazete aboneliğinden ‘suç’ çıkarmaya çalışıyorlar.
“Eğer bu bir Cemaat darbesi ise Cemaatçi diye ihraç edip tutukladığınız binlerce asker neden darbeye katılmadı?” sorusunu kimse sormuyor.
Dahası, kendisine dair bir suç unsuru bulamadıkları askeri ihraç edip tutuklamak için 40 dereden su getirenler, darbenin mimarı denilen Mehmet Dişli’nin kardeşi Şaban Dişli’yi Türkiye’yi temsilen büyükelçi atayabiliyor!