75 kilo eroinle yakalanan ve serbest bırakılan İranlı Naci Şerifi
Zindaşti davasının hakimi bir milletvekilinden baskı gördüğünü söyledi.
Ankara kulislerine göre bu isim Burhan Kuzu.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı ‘Zindaşti skandalı’ başlıklı köşe yazısında bir hukuk skandalını gündeme taşıdı.Yazısına, “Sevgili okurlar, gelin bugün biraz “eski moda” gazetecilik
yapalım, ne dersiniz?” diye başlayan Altaylı, “Ama önce size bir soru
sorayım: Naci Zindaşti adını hiç duydunuz mu? Duymamış olanlar için
biraz anlatayım” diyerek Ankara’da HSK’nın hakkında soruşturma açtığı
bir hakimin, 75 kilo eroinle yakalanmasına rağmen serbest kalan Zindaşti
ile ilgili, “İktidar partisinden eski milletvekili beni sürekli
arayarak bu şahsın mutlaka tahliye edilmesi gerektiği yönünde telkinde
ve baskıda bulundu. Devletin bu konuda bir duyarlılığı olduğunu
belirtti.” sözlerine yer verdi.
Altaylı’nın yazısının ilgili bölümü şöyle:
“İranlı Naci Şerifi Zindaşti ismi ilk olarak, 24 Eylül 2007’de
Büyükçekmece’de düzenlenen operasyonda 75 kilo eroinle yakalanıp
tutuklanmasıyla gündeme geldi.
Zindaşti aynı yıl Zekeriya Öz’e bir ifade verdi ve bu ifade sonrasında “gizli tanık” olmak şartıyla serbest bırakıldı.
2014 yılında Büyükçekmece’de lüks bir cip iki kişi tarafından çapraz
ateşe tutuldu. Saldırıda Zindaşti’nin kızı Arzu Şerif Zindaşti ve şoförü
Devrim Öztunç hayatını kaybetti. Saldırı sonrasında Zindaşti, İstanbul
Emniyeti’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü’nde “Hedef bendim” diye ifade
verdi.
Saldırının bir uyuşturucu hesaplaşması olduğu, Zindaşti’nin
Yunanistan’da bir rakibini ihbar ederek yakalatmasının intikamı olduğu
söylendi.
Zindaşti’nin kızının öldürülmesinin ardından 22 Aralık 2014’te Hacı
Osman Sezen ve Turgay Akar Küçükçekmece’de bir restoranda öldürüldü.
İddiaya göre, Zindaşti, kızının tetikçisi olduğunu belirlediği 2 ismi
infaz ettirmişti. Ancak daha sonra hedefin yanlış olduğunu öğrenmişti.
Kızının katilinin peşini bırakmayan Zindaşti, iddiaya göre,
tetikçinin Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) olduğunu tespit etti. Ve
Dubai’de infaz talimatı verdi. Cinayet sonrasında B.A.E. polisinin
şüphelinin izine ulaşmak üzere olduğunu fark eden Zindaşti, infaz
talimatı verdiği adamını da Panama’da öldürttü.
Cinayetler bitmek bilmedi.
Avukat Kudbedin Kaya geçtiğimiz yıl Yeşilköy’de bir restoranda infaz
edildi. Kaya, İranlı Naci Şerifi Zindaşti’nin kızının uyuşturucu
hesaplaşmasında öldürülmesiyle ilgili Bakırköy 12. Ağır Ceza
Mahkemesi’nde görülen davada, azmettirici olmakla suçlanan Orhan
Ünğan’ın avukatlığını yapıyordu.
Tüm bu suçlardan ötürü uzun süredir aranan Zindaşti bir süre önce İstanbul polisi tarafından yakalandı.
Ve bundan sonrası tam bir skandal.
Zindaşti, yakalanmasının ardından kısa bir tutukluluğun sonrasında
İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimi C.Ö. tarafından aniden tahliye edildi.
Tahliyenin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı derhal tahliyeye
itiraz edip tutuklama kararı çıkarttırdıysa da Zindaşti kayıplara
karıştı.
HSK bu rezalet üzerine hemen soruşturma açtı.
Ve skandal daha da büyüdü.
Hakim ifadesinde şöyle diyordu:
“İktidar partisinden eski milletvekili beni sürekli arayarak bu
şahsın mutlaka tahliye edilmesi gerektiği yönünde telkinde ve baskıda
bulundu. Devletin bu konuda bir duyarlılığı olduğunu belirtti.”
Ankara şimdilerde bu olayla çalkalanıyor.
Eski milletvekilinin hakimi baskı altına almak için söylediği
“Devletin bu konuda bir duyarlılığı” olduğu iddiası tamamen palavra.
Bu mesele ile ilgili konuştuğum herkes, ki buna iktidar partisinden
önemli isimler de dahil, “Ne devlet duyarlılığı. Mesele tamamen
duygusal” diyorlar.
“Peki hakime baskı kuran milletvekili kim” diyeceksiniz.
Oldukça bilindik bir isim.
Hani her kabine değişikliği öncesi “Bu kez bakan olur” denilip de bir türlü olamayan bir milletvekili var ya…
O işte.
Anayasa işlerinden, bu işlere geçmiş olmalı…